Page 432 - 6-8
P. 432

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                      Sârim Mustafa Efendi-Sarı Müderris
                     Amasyalıdır.  Ya’kûb  Paşa  müderrisi  “Uzun  Müderris”  demekle  meşhûr  ve  tercemesi
               yukarıda yazılan Müezzinzâde Hacı Süleyman Efendi ahfâdından Hâfız es-Seyyid Abdullah
               Efendi bin Hâfız es-Seyyid Mustafa Efendi bin Hacı Süleyman Efendi’nin oğludur.
                     Meşâhîr-i  fuzalâdan  Şeyhzâde  Abdullah  Vecîh  ve  Payaslı  Hacı  Mehmed  Kıyasî
               Efendilerden ikmâl-i tahsîl edib ders-i âm ve 1232’de mevrûs-ı peder Ya’kûb Paşa müderrisi
               oldu. İki defa icâzet vermeye muvaffak olup 1259 senesi şâbânında vefât etdi. [245]
                     Meşâhîr-i ulemâdan fâzıl, edebiyât-ı Arabiyye ve Fârisiyye’de mâhir, edîb, şâir, sâhib-i
               divân bir zât idi. Fatîn Efendi “Tezkîresi”nde muhtasar tercemesi yazılıdır. Evlâd ve ahfâdı
               varsa da “Divân”ı bulunmadı.

                     Saruca Paşa-Osmân Paşazâde
                     Amasyalıdır.  826’da  Şehzâde  Sultân  Mustafa  harbinde  Bâyezîd  Paşa  maiyyetinde
               maktûlen vefât eden mîrlivâ Umur Bey bin Osmân Paşa’nın mahdûmu olduğu anlaşıldı. Ancak
               tercemesi anlaşılamadı. İstanbul fethi akîbinde vezâretden azledilen Saruca Paşa olup olmadığı
               da kestirilemedi. Yalnız 838’de Beylerbeyi Saruca Paşa bin Umur Bey olduğu kayden görüldü.
               Hüsnü ve İhsan Paşaların vakfına mütevvellî idi. Saruca kanarya kuşunun adıdır. Bülbül’e de
               Saruca denmiştir.

                     Saruhân Bey-Sunguroğlu
                     Amasya ümerâsından ve a’yânından Pîrî Ebûbekir Bey bin Bâyezîd Bey’in oğludur. Sadr-
               ı a’zam Bâyezîd Paşa’nın akrabâsından olup pederi 826’da şehzâde Sultân vâk’asında Bâyezîd
               Paşa  maiyyetinde  maktûlen  vefât  etmekle  [246]  zeâmetle  tesliye  edildi.  Ba’dehû  Sultân
               Murad’ın maiyyetinde muhârebâta iştirâk ederek terakkî görüp mîr-lîvâ oldu. İstanbul fethinde
               şehîden  vefât  etdi.  Kibâr-ı  ümerâdan,  muhârib,  fedâkâr  idi.  Mahdûmu  Hamza  Bâlî  Bey  de
               ümerâdandır.

                     Sâfî Ahmed Çelebi-Muîdzâde
                     Amasyalıdır. Ulemâ-yı kudâtdan Osmân Efendi’nin oğludur. Tahsîl-i ilm ü edeb edib
               kâtiblerden oldu. Şehzâde Sultân Mustafa, Amasya’ya vâlî olarak geldikde müşârün-ileyhe şiiri
               ve yazısıyla çatıp ümenâdan oldu. 960 şevvâlinde şehzâdenin şehâdetinden sonra vefât etdi.
               Edîb, şâir, hattât idi.

                     Sâfî Hüseyin Çelebi-Yeniçerioğlu
                     Amasyalı  Alemdâr  İbrâhim  Ağa’nın  oğludur.  Mevlevîhâne  dervişlerinden  olup  Şeyh
               Alâeddîn  Dede’den  terbiye  gördü.  Sonra  “Arap  Şeyh”  demekle  meşhûr  Sâlih  Ulvî  Dede
               zamanında Mesnevîhân olup 1143’de vefât etdi. Şeyh Alizâde Hâfız Ahmed Rüştü Efendi’nin
               “Zeyl-i Tezkîre”sinde şâir, sâlih, halûk olduğu kaydedilmiş ve erkân-ı Mevleviyye’dendir.

                     Sarıkadı-Mevlânâ Rükneddîn Mahmûd Buhârî
                     Amasya kadısı iken 816’da vefât eden ve tercemesi yukarıda(cild 10, sayfa 123) yazılan
               zâtdır. Şeyhü’l-hattâtîn Hamdullah Efendi’nin dedesi olup Amasya’da mahallesi olan Eslemşâh
               Hâtun’un babasıdır.

                     Sâfiye Hâtun Paşa  137







               137  Müellif “Sâfiye Hâtun Paşa” tercemesini boş bırakmıştır. (Ed.)

                                                           427
                                                           431
   427   428   429   430   431   432   433   434   435   436   437