Page 422 - 6-8
P. 422
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
1073’de Seferli kethüdâsı, 1077’de rikâb-ı hümâyûnda Dülbend Ağası ve kâtib-i esrâr-ı
pâdişâhî olarak parlamışdı. Ancak bu parlayış Köprülüzâde Fâzıl Ahmed Paşa’nın nazar-ı
dikkatini celb eylediğinden 1080 senesi rebîülevvelinde mîr-âlem olarak makâmından ayrıldı.
1081’de vefât etdi.
Yazısı güzel, pek mizâcgîr, Avcı Sultân Mehmed’in teveccühüne mazhar olmuş, sahî,
müdebbir bir zât idi. Amasya’da [215] Mustafa Bey Hamamı civârında bir Dârülkurrâ
yaptırdığı bunun mesâlihine Yakut Paşa mescidi önündeki büyük değirmen ve mezkûr mescid
hizâsında on bâb dükkânlarını 1077 senesinde vakfetdi. Mahdûmu ulemâdan el-Hâc Ömer
Efendi’dir.
Şeyh Mehmed Efendi-Pederek
Esbak Amasya müftüsü İkincizâde Abdullah Sânî Efendi’nin mahdûmûdur. Pederinden
ve Çorumlu müftü Hâfız es-Seyyid Mehmed Efendi’den ve Kayyımzâde el-Hâc İsmail
Efendi’den ikmâl-i tahsîl ederek ders-i âm ve müderris-i benâm oldu. Üstâdı Hâfız Mehmed
Efendi’ye dâmâd olarak iştihâr etdi.
Bir müddet Halfet Gâzi müderrisi ba’dehû Sultân Bâyezîd imâreti şeyhi, Sultân Bâyezîd
Câmii vâîzi olup halkın teveccüh ve hüsn-i i’tikâdını kazandı. Ancak tahsîlât vak’asında
Fazlızâdelerin şerrine uğrayıp 1171’de Magosa Kalesi’ne gönderildi. Ulemânın müdâhale ve
ricâsıyla ıtlâk edilip avdet etdi.
1173’de Îydîzâde Hacı Âkif Mustafa Efendi’nin irtihâline binâen Sultân Bâyezîd
müderrisi ve 1175 senesi muharreminde [216] Amasya müftüsü oldu. Bir buçuk yıldan ziyâde
mesned-i fetvâda kalıp 1176 senesi şevvâlinin on altıncı günü dâr-ı naîme irtihâl etdi. Âlim,
gâyet fakîh, zâhid, müteşerri’, natûk, kâmil bir zât idi. Sultân Bâyezîd müderrisliği ve Amasya
müftülüğü büyük mahdûmu meşâhîr-i fuzalâdan Hâfız Abdurrahman Efendi’ye tevcîh edildi.
İmâret şeyhliği diğer mahdûmları Abdürrahîm, Mehmed, Mustafa Efendilere verildi.
Şeyh Mustafa Efendi-Koca
Amasyalıdır. Kübceğiz Mahallesi halkından Ali’nin oğludur. Ulemâdan ve hâssaten
Amasya müftüsü Merzifonlu Hacı Mustafa Efendi’den ikmâl-i tahsîl edib, ders-i âm ve bir
aralık Fîrûz Ağa müderrisi oldu. Ancak tab’ına galebe eden ittikâ, ilm-i tasavvufa meyil ve
muhabbet sâ’ikasıyla Halvetiyye meşâyihinden inâbet edib müderrisliği terk ve Kübceğiz
Mahallesi’nde uyandırdığı bucağında irşâd ve ibâdetle iştigâl etdi.
Bu esnâda Kübceğiz Câmii vâizi olup hânesinin selâmlık tarafı bir merkez-i urefâ oldu.
Ulemâ ve meşâyih, enfâs-ı şerîfesinden istifâde için haftada bir gün bucağında toplanıp [217]
mübâhaseler yapılırdı. Aşağı pazarda Akdağlı Şeyh Mustafa Efendi Yukarı pazarda bu zât-ı
muhterem Amasya’nın medâr-ı iftihârı sayılırdı. İlim ve takvâsından dolayı halkın mazhar-ı
i’tikâdı olup 1159’da vefât etdi.
Âlim, zâhid, müttakî, natûk, sözü müessir, özü sağlam, yaşı doksana varmış bir şeyh-i
mübârekdi. Nefesi müessir olduğundan halkın her türlü derdine çaresâz olur, kendisinden
kerâmet umulurdu. Mahdûmu Hâfız Mehmed Efendi’dir. Evlâdına “Şeyh Mustafa oğulları”
dendi. Bunlardan Mustafa Efendi İstanbul fuzalâsındandır.
Şeyh Ya’kûb Efendi-Bahşîzâde
Amasyalıdır. Meşâhîr-i fuzalâdan Molla Bahşî Halife’nin oğludur. “Şerefeddîn Ya’kûb
Efendi” demekle meşhûrdur. Hâssaten pederinden ahz-ı ulûm edib yıllarca ders okutdu.
Amasya’da müteaddid medreselere mükerreren müderris oldu. Sonra Habîb Karamanî
hulefâsından Şeyh Cemâleddîn Mehmed Halvetî’ye intisâb ederek nâil-i hilâfet olup Sultân
Bâyezîd Câmii kürsî şeyhi [218] oldu.
417
421