Page 572 - 6-8
P. 572

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                     İzzet  Mehmed  Paşa  şedîdü’ş-şekîme,  müdebbir  bir  zât  idi.  1210  senesinde  Amasya
               sancâğı  mâlikânesi  sâhib-i  tercemenin nüfûz ve tasvîbi sâyesinde Hazînedârzâde Süleyman
               Bey’e ilzâm edilmiş idi. Süleyman Bey Nizâm-ı cedîd neferâtının tahrîr ve i’zâmına mâni’
               olmak üzere yeniçerileri teşvîk ederek Amasya mahkemesini bastırmış, büyük bir fitne çıkarmış
               olduğu İzzet Mehmed Paşa’yı ve hâssaten Üçüncü Sultân Selîm’i kızdırmıştı.
                     Bu vak’adan dolayı Silâhdâr es-Seyyid Abdullah Ağa’nın nüfûz ve ikbâli hitâma ermiş,
               kendisinden  teveccüh  ve  i’timâdı  selbettirmiş  olduğundan  1210  senesi  cumâdelâhirinde
               silâhdârlıktan azl ve sarây-ı hümâyûndan ihrâc edildiğine pek ziyâde müte’essir olup mezkûr
               senenin zilhiccesinde vefât etdi. Lâleli Câmii civârında medfûndur.
                     Silâhdâr es-Seyyid Abdullah Ağa, asîl, müdebbir, kerîm, [53] âlî-cenâb, Sultân Selîm’e
               gâyet  sâdık  idi. Hazinedâroğlu’nun serkeşâne hareketi ve densizliği yüzünden musâb oldu.
               İstanbul  civârında  Alibeyköy’ünde  zâviyesi  ve  vakfı,  Lâdik’de  ceddi  tekkesi  önünde  güzel
               çeşmesi vardır. Ceddi vakfına mütevellî idi.
                     Kayınpederi Çayırzâde İbrâhim Ağa’dır. Bunun kerîmesinden mahdûmu müderrisînden
               es-Seyyid Mehmed Hakkı Bey de 1216 recebinde vefât etdi. Haydarpaşa’da vâlidesinin pederi
               mûmâileyh İbrâhim Ağa’nın yanında medfûndur. Hafîdi haremeyn pâyeli es-Seyyid Ahmed
               İzzet Bey ve diğer hafîdi de mîr-i mîrân es-Seyyid Abdülkerîm Paşa’dır.

                     Abdullah Efendi-Şeyhzâde es-Seyyid eş-Şeyh
                     Amasya’da Meydan Köprüsü başında Ehlî Hâtun zâviyesi şeyhi es-Seyyid Alî Efendi
               ahfâdından es-Seyyid eş-Şeyh Mehmed Efendi bin es-Seyyid eş-Şeyh Alî Efendi bin es-Seyyid
               eş-Şeyh İsmâîl Efendi bin eş-Şeyh es-Seyyid Alî el-Halvetî oğludur.
                     Asrı  ulemâsından  ikmâl-i  tahsîl  edib  pederinden  ahz-ı  hilâfet  ederek  temâyüz  etdi.
               Civârında  bulunan  Kutlu  Şâh  Câmi’inde  va’z  ü  tedrîse  mülâzım  olup  1189’da  pederinin
               vefâtıyla Ehlî Hâtun tekkesi şeyhi ve vakfı mütevellîsi [54] oldu. Yirmi beş yıl kadar halka va’z
               ü nasihat ve neşr-i tarîkat ederek 1214’de vefât etdi. Âlim, vâ’iz, halûk, bir şeyh idi. Mahdûmu
               es-Seyyid Mustafa Efendi ammizâdeleriyle şeyh ve mütevellî olmuşlardı.
                     Ancak tekke harâb ve bunlar da câhil olduklarından tekkenin arsası üzerine Caniklizâde
               Tayyâr Mahmûd Paşa güzel ve ahşâb bir medrese yaptırdı. Müderrisliğini de fâzıl-ı meşhûr
               Payaslı Hacı Mehmed Efendi’ye verdi.

                     Abdullah Efendi-Karamânîzâde es-Seyyid
                     Amasyalıdır.  Halfet  Gâzi  müderrisi  Hâfız  Ahmed  Efendi’nin  oğludur.  Pederinden  ve
               Ayntâbîzâde  es-Seyyid  Abdullah  Efendi’den  tederrüs  edib  ders-i  âm  ve  1189’da  Halfet
               müderrisliğinin  nıfsına  müderris  ve  vakfına  mütevellî  oldu.  1205’de  tevliyeti  ref’  edilip
               1215’de vefât etdi. Ulemâdan hâfız ve vâ’iz bir zât idi. Bu esnâda Hazreti Pîr İlyâs türbedârı
               olan Abdullah Efendi bin Mehmed Efendi de vefât etdi. Bu da sulehâ ve ulemâdan bir zât idi.

                     Abdullah Efendi-Hacı Müftü
                     Ankaralıdır. Alî’nin oğludur. Gençliğinde Amasya’ya [55] gelip Iydîzâde Hacı Âkif, Lâz
               İbrâhim Efendilerden ikmâl-i tahsîl ederek Gümüş kasabasında tavattun ve te’ehhül ederek
               ders-i  âm  oldu.  Yıllarca  tedrîs-i  ulûm  ederek  iştihâr  edib  1178’de  Halîl  Paşa  müderrisi  ve
               ba’dehû Gümüş müftüsü oldu.
                     Ancak  Gümüş  a’yânı  Hacı  Ebûbekir  Ağa’nın  nüfûzuyla  1190’da  tedrîs  ve  iftâdan
               azledilip Müftüzâde Osmân Efendi müderris ve müftü olmuştu. 1191’de sânîyen müftü ve Halîl
               Paşa müderrisi olduysa da 1192’de yine azledilip 1197’de üçüncü def’a müftü ve Halîl Paşa
               müderrisi oldu.
                     Bu def’asında a’yân ve halkın teveccühâtını kazanmış olduğundan on yedi yıl mevki’ini
               muhâfaza edib 1215 senesi şevvâlinde dâr-ı bekâya rihlet etdi. Âlim, kâmil, fakîh, halûk, gayet




                                                           569
                                                           571
   567   568   569   570   571   572   573   574   575   576   577