Page 568 - 6-8
P. 568
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 9-12. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Abdullah Ağa-Sarı Cebecibaşı
Amasyalıdır. 1123’de dâhil olduğu cebeci ocağı defterinde künyesi “Abdullah İbrâhim
Amasya” görüldü. Amasya a’yânından Şâtır Alî Ağazâde Hacı İbrâhim Ağa’nın oğludur.
Ocağında terakkî ederek 1152’de Ocak kethüdâsı ve 1162’de cebecibaşı oldu. 1168 senesi
zilka’desinde vefât etdi. Ricâl-i devletten idi. Dâmâdı hattât-ı meşhûr Abdullah Efendi bin
İsmâîl’dir. Bu da Amasya a’yânından Dayı el-Hâc İsmâîl Ağazâdedir. [40]
Abdullah Nâ’ilî Paşa-Hatîbzâde
Amasyalıdır. Amasya kâdı’l-kudâtı “Molla Beylik” demekle meşhûr Abdurrahmân el-
Muslihî ahfâdından Amasya’da Sultân Bâyezîd Câmii hatîbi Hâfız Mustafa Efendi’nin hafîdi
olup İstanbul’da Dâvûd Paşa semtinde ikâmet eden Hacı Halîl Ağa bin Mehmed Ağa bin Hatîb
Mustafa Efendi’nin mahdûmudur. Tercemesi aşağıda Nâ’ilî Abdullah Paşa diye yazılır.
Pederinin tercemesi yukarıda yazılıdır.
Abdullah Efendi-Zanalızâde es-Seyyid
Esbak Amasya müftüsü ve nakîbü’l-eşrâf kâ’im-makâmı olan Zanalı es-Seyyid el-Hâc
Ahmed Efendi bin Mahmûd bin Ca’fer’in oğludur. Amasya ulemâsından Çorumlu es-Seyyid
el-Hâc Hâfız Mehmed Efendi bin Ya’kûb’un halka-i tedrîsinde ikmâl-i tahsîl edib ders-i âm ve
pederinin intikâlinde Atabeg müderrisi oldu.
Hemşîrezâdesi olan Zanalızâde es-Seyyid el-Hâc Ahmed Paşa’nın vezâretinde İstanbul’a
gidip tefeyyüz ederek kibâr-ı kudât ve mevâlîden oldu. Hacı Ahmed Paşa’nın sadâretten azlinde
Erzurum, Ahısha, Çıldır gibi vilâyetlere kadı olup 1168’de Amasya’ya avdet ve 1172’de [41]
vefât etdi. Halfet Gâzi Mezârlığı’nda medfûndur.
Âlim, kâmil, müteneffiz, mevâlîden bir zât idi. Oğulları es-Seyyid el-Hâc Ahmed,
Mahmûd Efendiler’dir. Bunlar da meşâhîr-i a’yândan idiler. Uhdesinde bulunan müderrisliği
ve Hâce Sultân vakfı mütevellîliği bunlara verildi.
Abdullah Paşa-Boynueğri
Amasyalıdır. “Çırçırlıoğlu” demekle meşhûr Firârî es-Seyyid Hasan Paşa bin Kerkükî
Abdullah Ağa’nın oğludur. Birâderleri es-Seyyid Mehmed, Alî Beyler Amasya’daki
bahçesinde ikâmet ettikleri 1139 târîhli bir i’lâm-ı şer’îde görüldü. Bunlara “Kerkükîzâdeler”
de denirdi. Sonra Çırçırlızâdeler dendi.
1118’de Çorlulu Alî Paşa’nın gadriyle pederi maktûlen vefât eylediğinden on beş
yaşlarında iken Enderûn-i Hümâyûna alındı. Alî Paşa pederine gadrettiği hâlde kendisine
lûtfetti. Nevşehirli İbrâhim Paşa’nın sadâreti evâhirinde silâhşör-i şehriyârî oldu.
Alî Paşa’nın dâmâdı Amasyalı Hacı Feyzullâhzâde Hacı Ahmed Ağa’nın sadâret
kethüdâlığında kapıcılar kethüdâsı ve 1151 senesi muharreminde sadâret kâ’im-makâmı olan
Zanalızâde [42] Hacı Ahmed Paşa’nın sevkiyle mîrahûr olup yedi yıl kadar devam eden bu
hizmetinde kendisini Birinci Sultân Mahmûd’a sevdirdi.
1158 senesi zilka’desinde vezâretle Kıbrıs muhassılı, 1159 ramazânında Rakka ve
zilhiccesinde sânîyen Kıbrıs vâlîsi oldu. 1160 rebîülevvelinde Aydın muhassılı olup şa’bânın
on yedisinde sadr-ı a’zam olarak İstanbul'a geldi. 175
175 Amasya Sicillâtı’nda yazılı olduğu üzere “1161 gurre-i muharreminden i’tibâren Amasya ve tevâbi-i mîzân-ı
harîr mukâta’ası Sadr-ı a’zam es-Seyyid Abdullah Paşa ve sâbıkan sipâhîler ağası Abdî Ağa ve el-Hâc Hüseyin
Ağa ve Ebûbekir Ağaların uhdelerinde ber-vech-i mâlikâne mukarrer olup rüsûmâtı tahsîle me’mûren
gönderdikleri Halil Ağa’yı tahsîlden men’e kıyâm eden Bâkîoğlu Hâfız ve Hâcı Bilâl ve Yeniceli vekil Molla
Mustafâ ve sâbıkan şehir kethüdâsı Hâcı Hüseyin ve Hâcı Alî rüsûmât-ı mezbûreyi ahz u kâbz ve ekl ü bel’
ettiklerinden şer’ân bunlardan ahz u tahsîl olunması bâbında Sivas vâlîsine ve Amasya mutasarrıfına ve kadısına
hitâben vârid olan 1161 safer 13 târihli fermân sûreti” şu mültezimlerin hepsi de Amasyalı oldukları şâyân-ı
565
567