Page 59 - 6-8
P. 59

Amasya Tarihi Cilt: 9
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR            Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

               Efendi ile sohbetler eder. Yazdığı İlâhiyât’ını bu tekkede okuturdu.                                                   şevvâlinde sânîyen Erzurum vâlîsi olup makâmında kaldı. İki  yıl kadar Erzurum’da icrâ-yı
                                                                                                                                      vilâyet edib 1194 senesi şa’bânında dâr-ı bekâya irtihâl etdi.
                     Hıfzı İbrâhim Efendi-İmâmzâde                                                                                          Âkil,  müdebbir,  sâdık,  muktedir  olduğundan  [172]  sadrâzamların  istirkâbından
                     Amasyalıdır. Kibârı ulemâdan Hâtuniye Câmii imâmı ve hatîbi Mevlânâ Hâfız Bünyad                                 kurtulamadı. Erzurum’da medfûndur. Mahdûmu müderrisînden es-Seyyid Mehmed Esad Bey
               Efendi’nin  mahdûmudur.  Amasya  ulemâsından  ve  hâssaten  müftî-yi  meşhûr  el-Hâc  Hızır                            1203  cumâdelâhiresinin  yirmi  üçünde  vefât  etdi.  Edirne  Kapısı’nda  medfûndur.  Bunun
               Efendi’den ahz-ı ulûm ve ikmâl-i tahsîl edib ders-i âm ve bâ’dehû müderris oldu.                                       mahdûmu hâcegândan es-Seyyid Hamdullah Bey de 1243 recebinde vefât edib Miskinler’de
                     1096  senesi  şâbânında  pederinin  irtihâline  binâ’en  câmi-i  mezkûrun  hitâbeti  kendi                       medfûndur. Birâderi es-Seyyid Mustafa Paşa da vüzerâdandır.
               uhdesine  tevcîh  edilib  imâmet  vazîfesi  de  imâm-ı  sâbık  Hâfız  Mustafa  Efendizâde  Hâfız
               Mehmed  Efendi’ye  verildi.  Ulûm-ı  edebbiyede  mahareti,  fıkıh  ve  usûlde  fazileti  der-kâr                             Hıfzı Ahmed Efendi-Taşâbâdîzâde es-Seyyid
               olduğundan Hızır Paşa müderrisi olmuşdu. [169]                                                                               Amasyalıdır. Es-Seyyid Numan Efendi bin es-Seyyid Esad Ahmed Efendi bin es-Seyyid
                     Lâdik ve Köprü gibi ba’zı kasabâta kâdı olup sonra terk-i kazâ ederek tedrîs ve ifâdeyle                         el-Hâc Mehmed Emin bin el-Hâc Ahmed Efendi’nin mahdûmudur. Buna “Müftüzâde” dahi
               iştigâl etdi. Evâhir-i ömründe Hakala’da Mehmed Bey Medresesiyle mütekâid olduğu halde                                 dendi.  Çünkü  cedd-i  a’lâsı  olan  Taşabâdî  el-Hâc  Ahmed  Efendi  Amasya  müftüsü  olduğu
               1121 senesi şa’bânının evâhirinde vefât etdi. Âlim, Hâfız-ı Kur’ân savt ü edâsı güzel, edîb,                           yukarıda yazıldı.
               natûk  şâir  bir  zât  idi.  Mahdûmu  es-Seyyid  Mustafa  Efendi  hatîb  olup  1124  muharreminde                            Amasya’da tahsîl-i ulûm ederek İstanbul’a gidip ikmâl-ı tahsîl etdi. Bâ’dehû ders-i âm ve
               İbrâhim Efendi’ye hitâbeti ferâgat ederek İstanbul’a gitdi.                                                            bi’l-imtihân  müderris  olup  muahharan  silk-i  kudâta  girdi.  Bilâd-ı  muhtelîfeye  kâdı  olarak
                                                                                                                                      Anadolu kudâtından olup 1268 sâlinden sonra vefât etdi. Ulemâ ve şuarâdan ceddi es-Seyyid
                     Hıfzı İbrâhim Paşa-Meşâleci es-Seyyid                                                                            Es’ad Ahmed Efendi de Amasya mahkemesi kâtibi ve nâibi olmuşdu. [173]
                     Amasyalıdır. Emîr Ağazâde ocak imâmı es-Seyyid Halîl Efendi bin es-Seyyid Mustafa
               Ağa bin es-Seyyid Mehmed Ağa’nın mahdûmudur. 1135’de Gürcüzâde el-Hâc İbrâhim Bey’in                                         Hıfzı Hasan Efendi-Gürcüzâde
               kerîmesinden Amasya’da doğdu. Küçük yaşında İstanbul’a gidip pederinin nezdinde terbiye                                      Amasyalıdır. Sultân Bâyezîd Câmii imâmı olan meşâhîr-i fuzalâdan Gürcü Hâfız Hasan
               gördü.                                                                                                                 Efendizâde  el-Hâc  Mustafa  Efendi’nin  mahdûmudur.  Amasya’da  bir  müddet  Sultânîye
                     1153’de  sadr-ı  esbak  Zanalızâde  es-Seyyid  el-Hâc  Ahmed  Paşa  himmetiyle  baş-                             müderrisi Ahmed ve Dâmâd Osmân Efendilerden tahsîl-i ulûm edib sonra İstanbul’a gitdi.
               muhâsebe  kalemine  girdi.  1171’de  zimmet  halifesi  olup  1174’de  azliyle  bir  tekkeye  i’zâm                           Orada  meşâhîr-i  fuzalâdan  ve  sudûrdan  Erzincanî  es-Seyyid  Ali  Efendi’nin  halka-i
                     20
               edildi.  1175’de mafüvven avdetle sânîyen zimmet halifesi ve 1176’da baş-muhâsebe [170]                                tedrîsinde ikmâl-i tahsîl ederek ders-i âm ve bi’l-imtihân müderris oldu. Fatih Sultân Mehmed
                                                                                21
               kisedârı ve Amasya civârında Gelgirâs Malikânesi mutasarrıfı oldu.                                                     Câmi-i şerîfinde yıllarca tedrîs-i ulûm ederek isbât-ı fazîlet eylediğinden 1127’de emînü’l-fetvâ
                     1179 senesi şevvâlinde Sadr-ı a’zam Muhsinzâde Mehmed Paşa’nın himmetiyle bâ-rütbe-                              oldu.
               i hâcegânî şehir emîni ve 1182 senesi saferinde baş-muhâsebe ve şevvâlinde defterdâr-ı şıkk-ı                                1138’de  tekmîl-i  devre-i  medâris  ederek  Diyârbakır  mollası  ve  1145’de  Medine-i
               evvel ve 1183 senesi ramazânında İvaz Paşazâde Halîl Paşa’nın sadâretinde kethüdâ-yı sadr-ı                            Münevvere kâdısı olup ikmâl-i müddetle avdet ederek 1147’de vefât etdi. Âlim, fâzıl, ulûm-ı
               âlî olarak teayyün etdi.                                                                                               şer’iyyede mâhir, müttakî bir zât idi. Mahdûmu mevâlîden Mustafa Efendi 1198’de vefât etdi.
                     Sadr-ı müşârün-ileyh ile orduda beraber bulunub paşanın inhizâmı gecesi firârileri cem
               ve te’min için meş’ale ile asker çadırlarını gezib askere bahşiş tevzi’ etmesi firârilerin ayıbını                           Hıfzı Abdurrahman Efendi-Nâibzâde
               meydana çıkardığından firârî yeniçeriler “kethüdâ bey bizi meş’ale ile düşmana gösterdi” diye                                Amasyalıdır.  Amasya  nâibi  hattât-ı  meşhûr  Hasan  Efendi  bin  İsmail  Efendi’nin
               gürültü  etmelerine  binâen  1184  senesi  şa’bânında  bi’z-zârûre  azl  edilerek  Silistre  Şumnu                     mahdûmudur. Amasya fuzalâsından İğnecizâde [174] el-Hâc Ali ve Allâme el-Hâc Hızır ve
               Rusçuk mevkilerini teftîş me’mûru ve dilediği yerde ikâmete me’zûn oldu.                                               Uzun  Müderris  el-Hâc  Mehmed  Efendilerden  ikmâl-i  tahsîl  edib  ders-i  âm  ve  medaris-i
                     Bundan dolayı yeniçeriler arasında “meş’aleci” demekle iştihâr etdi. Ancak azli zarûrete                         mu’tâdeye müderris oldu.
               mebni olduğundan 1185 senesi saferinde rûznâme-i evvel olarak İstanbul’a [171] celb edilib                                   Köprülüzâde  Fâzıl  Ahmed  Paşa  ile  hukûk-ı  kadîmesi  olduğundan  müşârün-ileyhin
               vusûlünde nişâncı vekili, 1188 senesi rebîülevvelinde rûznâmeci oldu.                                                  sadâretinde Yörgüç Paşa Müderrisliğinden Tokat mollası, 1083’de Sivas kâdısı oldu. Bâ’dehû
                     Musâlehadan  sonra  azl  edilib  1189  senesi  cumâdelûlâsının  sekizinci  günü  vezâretle                       ba’zı eyâlâta kâdı olup 1097’de ihtiyarlığına binâen mütekâid olup 1103’de vefât etdi. Meşâhîr-
               sadrâzam olan Derviş Mehmed Paşa’ya kethüdâ-yı sadr-ı âlî olup sene-i mezbûre zilka’desinin                            i ulemâdan fâzıl, şâir, ulûm-ı edebiyyede mâhir, kâtib bir zât idi.
               dokuzunda Sadr-ı müşârün-ileyhin istirkâbına binâen azl edildi. 1190 senesi cumâdelâhiresinde                                Âsâr-ı şi’riyesinde şu gazeli müderris Abdî Efendi’nin tezkeresinde görülüb bir varakaya
               nişâncı olup zilka’desinin yirmi beşinde üçüncü defa kethüdâ-yı sadr-ı âlî oldu.                                       istinsâh  edilerek  terceme-i  hâli  sahîfesine  konduğundan  yangından  kurtuldu.  Buraya  nakl
                     1191 senesi  rebîülevvelinin  sekizinci  günü Sadr-ı  a’zam  Darendeli Mehmed Paşa’nın                           edildi:
               istirkâbıyla azl edilib surre-i hümâyûn emîni oldu. Ancak itizâr etmekle Kars ordusunu teftîşe                                            Aceb ol şûh-ı mümtâzım visâle kâil olmaz mı
               me’mûren Erzurum’a gönderildi. Sene-i mezbûrenin zilka’desi on birinde vezâretle Erzurum                                                  Sürer ol geşti-i nâzım kenâre mâil olmaz mı
               vâlîsi oldu.
                     1192  senesi  rebiülâhirinde  Kars  muhâfızı  ve  recebinde  Rakka  vâlîsi  olduysa  da                                             Sana bir arz-ı hâl etsem şehâ lütfun hayâl etsem
                                                                                                                                                         Temennâyî visâl etsem adüvvler hâil olmaz mı [178]

               20  Ba’zı müzevvirler tarafından gamz edilib muahharan isnâd edilen cürmün kizb-i sarîh olduğu anlaşılmakla celb                          Geçer mi mübtelâsından o mihr ü âşinâsından
                 ve me’mûriyet-i aslîyesine iâde edildi.                                                                                                 Dönüp ahde vefâsından sözüyle âmil olmaz mı
               21  Mukâta’a defterinde görüldü.


                                                           48                                                                                                                     49
                                                           58
   54   55   56   57   58   59   60   61   62   63   64