Page 64 - 6-8
P. 64

Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi 9-12. Cilt                                                           Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

               22
                     Meşâyih-i  kibâr-ı  Hâlidiyyeden  Karabağî  el-Hâc  Hamza  Nigârî  Efendi’ye  inâbe  edib
               müşârün-ileyhin  halka-i  zikr  ü  tevhidine  mülâzemet  ve  sohbetine  muvâzabet  edib  1291
               rebiülevvelinin on dokuzuncu günü vefât etdi. İlm ü irfân sâhibi, latîf ve küşâde-meşreb, vakûr,
               nâfizü’l-kelîm bir zât idi.
                     Mahdûm-ı yegânesi Abdulhalîm Hilmi Efendi’dir. Bunun mahdûmları ve vükelâ-yı deâvâ
               meşâhîrinden  Hasan  Eşref  Bey  ile  İbrâhim  Yümnî  Bey’dir.  Eşref  Bey  evlâdıyla  beraber
               Amasya’nın medâr-ı iftihârı olan bir zât-ı muhteremdir.

                     Hakkı İsmail Bey-Desterecizâde el-Hâc
                     Amasyalıdır.  Amasya  civârında  Gani  Köylü  Mûsa’nın  mahdûmu  [186]  olup  1275’de
               Amasya’da  doğdu.  Küçük  yaşında  pederi  vefât  etdiğinden  validesi  Desterecioğlu  Mehmed
               Ağa’ya vardı. Mehmed Ağa’nın rabîbi olduğundan “Desterecizâde” demekle meşhûr oldu.
                     Amasya  Mekteb-i  Rüşdiyyesinde  fünûn-ı  lâzimeyi  okuyub  Erzurum  İdadî-i  Askerî
               Mektebine girdi. Burada tahsîl-i ikmâl edib Harbiye mektebine gitdi. Bu mektebden 1298’de
               mülâzım-ı sânî olarak neş’et etdi.
                     1299’da beşinci ordû-yı hümâyûna me’mûren Şam’a gidip orada ordu müşîri Amasyalı
               Hüseyin Fevzi Paşa’nın himmetiyle 1300’de Şam Rüşdiyye-i Askerîyesi dâhiliye zâbiti oldu.
               1303’de  mülâzım-ı  evvel  ve  1309’da  yüzbaşı  oldu.  1313  senesi  şâbânında  bu  zâtı  Şam’da
               Dâhiliye zabıtı ve yüzbaşı olarak ziyâret etdim.
                     1315 senesi evâilinde kolağası olup Van Livâsı taburlarından birine nakl edildi. 1323’de
               binbaşı olup Diyârbekir’e geldi. Burada sekiz yıl kadar îfâ-yı hizmet edib 1331’de vefât etdiği
               haber verildi. Müdebbir [187] âkîl, halîm, dindâr idi. Bilâ-tekellüf Arapça konuşurdu.

                     Hakkı İsmail Paşazâde-Saçlızâde
                     Amasyalıdır. Esbak Amasya müftüsü Saçlı el-Hâc Mahmûd Efendi’nin birâderi el-Hâc
               Ahmed  Efendizâde  sandık  emîni  Osmân  Efendi’nin  mahdûmudur.  Validesi  Amasya
               mütesellimi  el-Hâc  Hakkı  İsmail  Ağazâde  Mehmed  Said  Efendi’nin  kerîmesidir.    Pederi
                                                                                                 23
               Osmân Efendi’ye “Saçlının Osmân Efendi” dendiği münâsebetle Saçlızâde diye ma’rûf oldu.
                     1270’de doğdu. 1278’de pederinin vefâtı üzerine Amcası Mahkeme-i şer’iyye baş-kâtibi
                                                                        24
               Rahmi  Mehmed  Efendi’nin  hücre-i  terbiyesinde  büyüdü.   Amasya  Mekteb-i  Rüştiyesinde
               ikmâl-i  tahsîl  etdikden  sonra  Rahmi  Efendi’nin  himmetiyle  Kuleli  İdâdî-i  Askeriyesine,
               buradan Harbiye mektebine gitdi.
                     1294’de  Harbiye  mektebinden  mülâzım-ı  sânî  olarak  neş’et  edib  İstanbul  kıtaâtından
               birine yerleşdi. Bâ’dehû, mülâzım-ı evvel olup 1299’da yüzbaşılıkla harbiye nezâreti levâzım
               dâiresine me’mûr ve 1307’de binbaşı oldu. [188]
                     1315’de  Yunan  harbine  me’mûren  Teselya’ya  gideceği  esnâda  kâ’im-makâm  olup
               mütâreke esnâsında Larisa,  Tırhala sancâğı mutasarrıfı ve askerî kumândânı oldu. Ba’de’l-
               musâleha avdetle levâzım dâiresi ikinci şube müdürü oldu.
                     1316’da hisâbât-ı askeriyyeyi tetkîke me’mûr olup pek çok ve büyük ihtilâsâtı meydana
               çıkardığından  dolayı  muhtelisler  tarafından  bir  takım  müftereyât  ve  isnâdâta  mârûz  kaldı.
               1317’de Yıldız Mahkeme-i Askeriyesi’nin verdiği yanlış bir karar ile rütbesinin ref’ine ve kale


               22  1290’da düçâr olduğu hastalığın tedavisi için İstanbul’a gidip Sadrâzam Şirvânîzâde Mehmed Rüştü Paşa ile
                 aralarında samimîyet olduğundan tedavide ihtimâm edildi. Bir mutasarrıflığa tayini esnâsında affını rica etmekle
                 Amasya Defter-i Hakânî müdürü olub geldi.
               23  Kendisi pederinden yetim kaldığı münâsebetle bunları bilmez. Saçlı Müftü Hacı Mahmud Efendi’nin hafîdi
                 olduğunu zann ederdi. Bunları gerek pederini ve gerek validesini ve bunun pederi Mehmed Said Efendi’yi
                 şahsen ve neseben bilen Helvacı Hacı Mustafa Ağa tarif ve tashîh etmişdi.
               24  Bu Rahmi Mehmed Efendi’yi kendisi dayım diye tanırdı. Fakat Hacı Mustafa Ağa pederinin kardaşı yani amcası
                 derdi.

                                                           53
                                                           63
   59   60   61   62   63   64   65   66   67   68   69