Page 27 - muze
P. 27

ve  tiplerini  değiştirmemişlerdir. 120   Dil  ve  ikonografi  açısından  özellikle  Urfa  ve

                        Antakya’da  basılan  Haçlı  sikkeleri  ile  çok  fazla  benzerlik  göstermektedir. 121   Bu
                        dönem  sikkelerinde  darphane  ve  basım  yılı  bulunmamakta,  sadece  ön  ve  arka

                        yüzlerinde adlarına bastırılan idarecinin ismi ile unvanı yer almaktadır. 122

                             Mengücüklüler (1071-1252) Erzincan kolu ve Divriği kolu olmak üzere ikiye

                        ayrılmıştır. Süleyman Divriği’de hâkimiyetini ilan ederken, Fahreddin Behram Şah
                        Erzincan merkezli olarak idareye devam etmiştir. 123  Sikke darbı Erzincan ve Divriği

                        darphanelerinde  yapılmıştır.  İlk  sikke  darp  ettiren  hükümdar  Fahreddin  Behram
                        Şah’tır. İlk sikkesinde darp yeri yokken, darp tarihi olarak H. 563 yazılmıştır. Diğer

                        sikkelerin  tamamında  ise,  darp  yeri  olarak  bi-Erzincan  ve  bi-Medinet-i  Erzincan

                        yazılmıştır. 124   Divriği  kolu  Bey’i  Şehinşah  da  kendi  adına  sikke  bastırmıştır. 125
                        Mengücüklüler’in  sikkeleri  de  Dânişmend  sikkelerinde  olduğu  gibi  Bizans  etkileri

                        taşımaktadır. Sikkelerin bir yüzünde Hıristiyan motifleri yer alırken diğer yüzünde
                        ise tarih ve darp ettiren hükümdarın adı bulunmaktadır. 126


                             Saltuklular Dönemi’ne (1071-1202)  ait sadece bakır sikkeler bulunmaktadır.
                        Bu  sikkeler  II.  İzeddin  Saltuk  ve  Nâsirüddin  Muhammed  dönemlerine  aittir.  II.

                        İzeddin  Saltuk  sikkelerinde  basım  yeri  ve  tarih  olmayıp,  ön  yüzlerinde  Bizans
                        sikkelerinde  olduğu  gibi  elinde  kılıç  tutan  Bizans  imparator  tasvirleri,    arka

                        yüzlerinde  ise  Irak  Selçuklu  sultanı  Mesud’un  adı  yer  almaktadır.  Nâsirüddin

                        Muhammed’e  ait  sikkelerde  H.  585  (M.  1189)  tarihi  yazmaktadır. 127   Basım  yeri
                        bulunmayan sikkelerin ön yüzleri resimlidir. 128






                        120   Ceren  Ünal,  “Danişmendoğlu  Melik  Şemseddin  İsmail  Döneminde  Basılmış  Bir  Bakır  Sikke”,
                           Tarih İncelemeleri Dergisi”, S. 2, 2011, s. 511.
                        121   Ali Mıynat, “Yeni Bulgular Işığında İlk Danişmendli Sikkeleri ve Danişmendli Malatya Melikleri
                           Tarafından Bastırılan Sikkeleri”, Uluslararası Malatya’nın Fethi ve Danişmendliler Sempozyumu,
                           İnönü Üniversitesi Yayınevi, Malatya 2020, s. 150.
                        122   Ünal, “Danişmendoğlu Melik Şemseddin İsmail Döneminde Basılmış Bir Bakır Sikke”, s. 512.
                        123   Ali  Mıynat,  “Türkleşme  Sürecinde  Kuzey-Doğu  Anadolu’dailk  Sikke  Basım  Faaliyetleri:  Bazı
                           Nadir Saltuklu ve Mengücekli Sikkeleri Üzerine Değerlendirmeler”, Tarih İncelemeleri Dergisi,
                           34/2, 2019, s. 678.
                        124   Adil Özme, “Mengücekli Beyliği Sikkeleri”, Sanat Tarihi Dergisi, 13/1, 2004, s. 99.
                        125   Faruk  Sümer,  “Mengücüklüler”,  Türkiye  Diyanet  Vakfı  İslam  Ansiklopedisi,  C.  29,  Türkiye
                           Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara 2004, s. 141.
                        126   Mıynat, “Türkleşme Sürecinde Kuzey-Doğu Anadolu’da ilk Sikke Basım Faaliyetleri: Bazı Nadir
                           Saltuklu ve Mengücekli Sikkeleri Üzerine Değerlendirmeler”, C. 34, s. 678.
                        127   Abdülkerim Özaydın, “Saltuklular”,  Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. 36, Türkiye
                           Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul 2009, s. 55.
                        128   Coşkun Alptekin, “Saltuklu Sikkeleri”,  Atatürk Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Araştırma
                           Dergisi, 13/1, 1985, s. 293.
                                                                18
   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32