Page 67 - muze
P. 67

Tağşiş-i Sikke

                             Tağşiş sözlük anlamı olarak “karıştırma, saflığını değiştirme, değerli bir şeyi

                        değersiz bir şeyle karıştırma” anlamlarına gelmektedir. 386  Sikkenin karışımına daha
                        değersiz madenlerin katılmasıyla hacminin ve ayarının küçültülmesi işlemidir. 387


                             Tashih-i Sikke

                             Tashih’in  sözlük  anlamı “iyileştirme” olup,  Tashih-i  Sikke tedavüldeki sahte

                        sikkelerin  çoğalması  ve  kenarlarının  kırpılması  ile  değer  kaybettiklerinden  bu
                        sikkelerin  toplatılarak  yeniden  güvenilir  sikkelerin  darp  edilmesi  işlemidir. 388   Bu

                        işlem genellikle bir öncekine göre daha düşük ağırlıkta yeni bir paranın çıkarılması
                        ile yapılmaktadır. 389


                             Tecdid-i Sikke

                             Tecdid,  Arapça  “yenileme,  yenilenme”  anlamlarına  gelmekte  olup,  Tecdid-i

                        sikke sikkelerin yenilenmesi demektir. 390  Tahta yeni çıkan padişahın, eski  sultanın
                        tedavülde olan sikkelerini yasaklatarak kendi adına bastırdığı yeni sikkeleri tedavüle

                        sürmesidir. 391

                             Tuğra


                             Ferman, berat ve paralardaki padişahların nişan ve alametleri olarak kullanılan
                        ibaretlere  verilen  addır. 392   Önceleri  berat,  ferman,  mülkname,  vakfiye  gibi  resmi

                        evraklarda  kullanılan  tuğralar,  sonraları  defterhane  defter  kayıtları  başında,
                        bayraklar,  resmi  abideler,  harp  gemileri  ve  binalarda  kullanılmışlardır.  Tuğra,

                        Osmanlı padişahlarının nişan ve yazılı alameti, imzası gibidir. Tuğralar, Osmanlının
                        kuruluşundan  saltanatın  kaldırılmasına  kadar  önemini  korumuş,  zamanla  önemi

                        artarak  hat  sanatının  bir  kolu  olarak  gelişmiştir.  Madeni  paralar  üzerinde  tuğraya

                        benzer  şekiller  ilk  defa  Emir  Süleyman’ın  (1402-1411)  gümüş  akçeleri  üzerinde
                        görülmeye başlamıştır. 393





                        386   Damalı, A’dan Z’ye Osmanlı Nümismatik El Kitabı, s. 189.
                        387   Erdem, “Osmanlı Para Sistemi ve Tağşiş Politikası: Dönemsel Bir Analiz”, s. 11.
                        388   Damalı, A’dan Z’ye Osmanlı Nümismatik El Kitabı, s. 189.
                        389   Özcan, “Osmanlı Devleti’nde XVII. Yüzyılda Yapılan Sikke Tashihleri”, s. 252.
                        390   Halime  Alkan,  Osmanlı  Para  Tarihinde  Tağşiş,  Uludağ  Üniversitesi  Sosyal  Bilimler  Enstitüsü
                           Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Bursa 2014, s. 157.
                        391   Sahillioğlu, Bir asırlık Osmanlı para tarihi 1640-1740, s. 5.
                        392   Pakalın, “Tuğra”, C. III, s. 526.
                        393   Suha Umur, Osmanlı Padişah Tuğraları, Cem Yayınevi, İstanbul 1980, s. 68.
                                                                58
   62   63   64   65   66   67   68   69   70   71   72