Page 100 - 1-4_2
P. 100

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
                                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


               1008'de hurûc ve isyân eden "Urfalı Karayazıcı Abdu'l-Halîm" etbâ'ı 1011'de Amasya'yı ihrâk
               etdikleri  zamân  pek  çok  eşrâf  ve  a'yân  bu  mağaralarda  tahassun  ve  servetlerini  muhâfaza
               etmişlerdir.

                             Etdi ümerâ kal'ayı kerrât ile tecdîd
                             Selçûk-neseb Şâh Kubâd eyledi teşyîd
                             Lâkin bunu da kerr-i zamân eyledi tebdîd
                             Etmişdi vatan burcunu dizdâr-ı Amasya

                      [79] Roma generali meşhûr Pompei’nin tahrîbinden sonra Roma hükûmeti tarafından
               tecdîden ta'mîr edildiği gibi Bizans imparatorluğu devrinde "Mardus Fokas" vekâyi'i esnâsında
               tahrîb ve ba'dehû i'mâr edilmişdir. Devr-i celîl-i İslâmda ibtidâ "Melik Dânişmend Ahmed
               Gâzi"  ve  540  hudûdunda  "Sultân  Mes'ûd-ı  Selçûkî"  ve  618  hudûdunda  "Sultân  Alâeddîn
               Keykubâd" taraflarından mükerreren ta'mîr olunmuşdur.
                      718  zelzelesinde  fenâ  hâlde  musâb  olduğundan  "Gümüşlüzâde  Tâceddîn  Mahmûd
               Çelebi" ve 768 hudûdunda "Şemseddîn Şâdgeldi Paşa" ve 818 zelzelesinden sonra "Sultân
               Murâd  Hân-ı  Sânî"  ve  918'de  "Şehzâde  Sultân  Ahmed"  ümerâsından  "Mustafa  Bey"
               taraflarından ta'mîr edilmiş ve 1079 'da tekrâr zelzeleden musâb olduğundan "Hoca Ahmed
               Paşazâde Ali Bey" ve Hakalalı "Silahdârzâde Yûsuf Ağa" ma'rifetleriyle i'mâr olunmuşdur.
                      Bu  kalenin  şehre  nâzır  olan  aşağı  burcu  "dizdâr-kale  muhâfızı"  beylerin,  ağaların
               ikâmetine  mahsûs  olarak  bunların  idâresi,  ze'âmeti  1255  târîhine  kadar  devâm  etmişdir.
               İbtidâ-yı fethinde Dânişmendiye ümerâsından "Mübârek Gâzi" bu kalenin dizdârı ve merkez-i
               vilâyetin muhâfızı olup "Emîr Celâleddîn Karatay" gibi pek çok ümerâ dizdâr olmuşdur.
                      İbtidâ-yı devr-i Osmânî'de "Hasan Bey" kale dizdârı olup [80] ze'âmetleri Moramul ve
               Yağmur Köyleri’nin a'şârından almak üzere 13000 - 33000 akçeye tereffu' ederek içlerinden
               Ahmed Paşa, Osmân Paşa, Receb Paşa, Memi Bey gibi emîr-i mîrân ve ümerâ zuhûr etmişdir.
               Dizdâr ağalarının ma'iyyetinde kale kethüdâsı ve kale yamağı ve kale kapıcıları ve neferât-ı
               müstahfeze  olup  bunlar,  zamân-ı  seferde  şehir  muhâfızı  idiler.  Kalede  müte'addid  toplar
               mevcûd  olup  1248'de  biri  bırakılarak  diğerleri  kaldırılmış  ve  1281'de  Amasya  mutasarrıfı
               meşhûr "Ziyâ Paşa" eski topu kaldırıp yerine önden dolma bir top ikâme etmişdir. Bu top,
               dizdâr ağalarının odasında bırakılmış olup önü açılmış ve yalnız eyyâm-ı resmiye ve şer'iyyede
               atılmakda  bulunmuşdur.  Yeri  yüksek  olduğu  münâsebetle  topun  sadâsı  iki  sâ'atlik  köylere
               kadar  gitmekdedir.  Ramazân  tetavvu'undan  bayrâm  nihâyetine  kadar  toplar  atılır,  davullar
               çalınır. Topçuları, davulcuları Amasya belediyesinden muvazzaf olup tahsîsât-ı seneviyyeleri
               vardır.

                             Sağında bunun türbe-i Şirvânî-i Kâmil
                              Kandîl-i hüdâ feyz-i Hudâ nûr-ı fezâ'il
                              Yanında yatar Hazret-i Îsâ gibi fâzıl
                              Etrâfı bütün kümmel ü ahyâr-ı Amasya

                      Bu kalenin sağ tarafında ya'nî şark-ı şimâlîsinde bulunan türbeye [81] "Şirvânlı Türbesi"
               denir. Şirvânî İsmâ'îl Sirâceddîn Efendi’nin oraya defninden evvel Şamlılar Üstü denmekde
               idi. 1284'de mahdûmu sadr-ı esbak "Mehmed Rüşdi Paşa" türbeyi inşâ etdikde bu nâm ile
               iştihâr etmişdir. Türbenin ittisâlinde bir câmi-i şerîf olup avlusu vâsi', dâ'iresi latîfdir. Türbenin
               avlusunda mükemmel bir konak ve önünde bir şadırvan olup bahçesi, manzarası pek güzeldir.
                      Şamlılar Mahallesi çeşmesine cârî olan suyundan bir mikdâr alındığı hâlde mu'ahharan
               tamâmı bu türbeye icrâ ve çeşmeden kat' edilmişdir. Türbe derûnunda şeyh-i müşârün-ileyhin
               mahdûmu sudûrdan "Ahmed Hulûsî Efendi" ve meşâhîr-i fuzalâdan dâmâdı "el-Hâc Îsâ Efendi"



                                                           87
                                                           99
   95   96   97   98   99   100   101   102   103   104   105