Page 99 - 1-4_2
P. 99

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 1


                             Bu şâhların dahmesi olmuşdu mağârât
                             Ecsâdını hep sonra duhûr eyledi târât
                             Bir vakt rehâbîne olup cây-ı riyâzât
                             Şimdi ise boş mahzen-i ekdâr-ı Amasya

                      Bu  kalenin  bedeninde  ya'nî  cenûb  tarafında  görülen  mağaralar,  bu  hükümdârânın
               mezârları olmak üzere gösteriliyor. Amasya vâdîsinde bu mağaralar on iki aded olup, beşi
               "Kızlar Sarâyı" üstünde, ikisi Sarây Mahallesi üstünde ve birisi "Meydân Köprü" hizâsında ve
               ikisi [76] "Yassı Kaya"nın cebhe-i şimâlîsinde ve birisi "Âhûr Önü"nde ve birisi de "Ziyâre"
               yolunda "Aynalı Mağara" demekle meşhûrdur.
                      "Mufassal Kurûn-ı Cedîde"de "Ahmed Midhat Efendi" diyor ki: "Hâlâ şehir civârında
               kayalar derûnuna oyulmuş sun'î mağaralar Pon krallarının mezârları olmak üzere yapıldıkları
               tevârîhde mündericdir."
                      "Şark  Hâtırâtı"  nâm  eserinde  Amasya'yı  ziyâret  ve  buraları  temâşâ  ve  tedkîk  eden
               Mareşal "Moltke" diyor ki: "Fakat en câlib-i hayret manzara taş odalardır. Kırkar kadem tûl ve
               arzında,  altmış  kadem  derinliğinde  bir  oda  tasavvur  ediniz.  Bu  odanın  içinde  bir  ev  teşkîl
               ediyor.  Bu  taşın  içinde  on  beş  kadem  murabba'ında  bir  boşluk,  bir  de  pencere  veyâ  kapı
               tahayyül ediniz. İşte bu granitden ev mutlakâ bir mezâr olmak üzere inşâ edilmiş olacak. Bu
               odalardan beş tânesi yekdiğerine muttasıl bulunur. Aralarında dehlîzler ve merdivenler mevcûd
               olup  parmaklıklarına  varıncaya  kadar  hepsi  yekpâre  taş  üzerine  oyulmuşdur.  Hiç  şübhesiz
               bunlar "Karadeniz (Pont)" krallarının makbereleri idi.
                      İki  bin  seneden  fazla  bir  zamân  evvel  inşâ  edildikleri  muhtemel  olan  bu  kabirlerin
               zînetleri, daha dün hakk edilmiş gibi ayân bulunuyor. Resimlerle beraber hey'et-i mecmû'asının
               tarzı Mısırkârîdir. [77]
                      Bu taş odalar zannedersem vaktiyle örtü altında bulunuyorlardı. Fakat bi'l-âhire yıkılmış
               ve mezârların da kaldırılmış olduğu maznûndur. Taş odalara gelince onlar dühûr ve a'sâra daha
               çok zamân meydân okuyacak bir hâldedir."
                      "Küçük Asya Âsâr-ı Kadîmesi Târîh ve Coğrafyası" nâm eserinde "Texier", diyor ki:
               "Amasya  mevki'inin  târîhlerinden  en  mükemmeli  Strabon’un  târîhidir.  El-yevm  mazbût  ve
               mevcûd harâbeler hakkında tafsîlât, bu târîh ile elde edilebilir. Fakat bu harâbeler âsâr-ı atîka
               ulemâsı  için sâmitdir. Bu mağaraların hangi  devirlere âid  olduğu mechûldür. "Strabon"  ile
               beraber biz de "Krallar Mezârı" deriz. Fakat hangi kralların mezârlarıdır?
                      Kable'l-mîlâd 306 - 64 târîhine kadar devâm eden Pon krallarının mezârları mıdır? En
               kadîmi hangisidir? Hangi zâta mahsûsdur? Birinin kapısı üzerinde bulunan bir kitâbe, büyük
               bir  kâhinin,  krallar  kadar  iktidâra  mâlik  büyük  kâhinlerden  birinin  türbesi  olduğunu
               gösteriyor. 144   Bu  kimdir?  Bu  âsâr-ı  [78]  kadîme  "İskender"  devrinden  evvel  midir?  Sonra
               mıdır? Bunlara târîhen cevâb vermek mümkün değildir."  145
                      Bu on iki mağaralardan mâ-adâ Amasya vâdîsi hâricinde iri, ufak mağaralar mevcûd
               olup, Amasya derûnunda bulunan mağaralar, Pon kralları adedinden fazla olduğu münâsebetle
               bu  mağaraların  bir  kısmı  Pon  krallarından  mukaddem  oyulmuş  olduğu  zannolunur.  Feth-i
               celîl-i  İslâmdan  evvel  bunların  cesedleri  mağaralardan  kaldırılıp  Hristiyan  papazlarının
               riyâzetgâhı olduğu mütevâtirdir.
                      Devr-i celîl-i İslâmda bu mağaralar boş olarak bulunup kalmış ve 833'de Amasya ve
               Anadolu  vilâyetlerinde  icrâ-yı  şekâvet  eden  "Kızıl  Koca  Oğulları"  Amasya  vâlîsi  "Yörgüç
               Paşa" tarafından ahz ve girift olundukda bu mağaralarda habs ve saman buğuyla itlâf etdiği gibi

               144  Bu mağara el-yevm "Aynalı Mağara" demekle meşhûrdur. Bunun kapısından mâ-adâ üzerinde yazı olan büyük
               mağara yokdur. Bu mağarada "Astiris" nâmıyla meşhûr metropolidin medfûn olduğu Rûmlar arasında şâyi' ise de
               esâsı yokdur.
               145  Bu kitâbı tercüme edip muharriri müstefîd eden târîh encümeni a'zâ-yı kirâmından Ahmed Tevhîd Beyefendi
               Hazretleridir.
                                                           86
                                                           98
   94   95   96   97   98   99   100   101   102   103   104