Page 101 - 1-4_2
P. 101
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi Cilt: 1
defn edilmişdir. Bu türbenin cenûb ve şark tarafları umûmen kabristân olup pek çok ulemâ-yı
ahyâr, fuzalâ-yı ebrâr burada medfûnlardır.
Fakat kabristânın şimâl tarafları "Tatar Mahallesi" olup bu mahallenin ve kabristânın
üstü ve türbenin garb ve şimâl tarafları bâğlardır. Bu bağlar 1300 târîhinden sonra tahaddüs
edib, havası sağlam, mevki'i latîf ise de suyu olmadığından "Ahmak Bâğları" denmişdir. Ba'zı
zürefâ "ahmak" lafzına üç nokta ilâvesiyle "Uçmak Bâğları" diyerek "Cennet Bâğları" demek
istemişdir. [82]
Solunda dahi makbere-i Hazret-i Cû'î
Feyzin buradır mebde'-i pür-zevk-i tulû'ı
Bulmuş buralar nâm-ı kerîmiyle şuyu'ı
Hakkâ buradır mecma'-ı esmâr-ı Amasya
Kal’a-i Bâlâ'nın sol tarafı ya'nî garbı "Şeyh Cû'î" demekle meşhûr bâğlardır. Elsine-i
âmmede "Cığcığı" denir. Bu bâğların üst tarafında tarîkat-ı Mevleviyye meşâyih-i benâmından
"Cemâleddîn Mehmed Cû'î Çelebi"nin türbesi ve 817'de binâ eylediği Mevlevîhânesi ve
nâmıyla meşhûr karyesi vardır. Şeyh-i müşârün-ileyhin karyesine icrâ eylediği suyundan aşağı
tarafında bulunan bâğlar iskâ olunmakdadır. Suyu, karyesi, mezra'ası vakıfdır.
Eyyâm-ı bahârın ilk devre-i mes'ûdesinde bu bâğların letâfeti pek meşhûr olduğu cihetle
Amasya a'yânı ve erbâb-ı yesârı Nîsanın yirmisinden i'tibâren buraya göçerler. Havası latîf,
kirazı meşhûr, köşkleri gâyet zarîfdir. Orası ezvâk-ı rûhâniyye menba'ı, musâhebât-ı
zevkiyyenin mecma'ıdır.
Amasya'da erbâb-ı tenezzüh içün müte'addid mesîreler, mütenezzihler mevcûd olup
ilkbahârdan i'tibâren başlar, Mayıs nihâyetine kadar devâm eder. Bu mesîrelerden birincisi ve
ibtidâsı bu "Şeyh Cû'î [83] Bâğları"dır. Ba'dehû "Ziyâre" ve "Kirazlıdere" ve "Derbend" bâğları
da mütenezzihât-ı meşhûreden olup cum'a günlerine ve kadınlara mahsûs olan mesîreler dahi
"Şirvânlı", ba'dehû "Sarâydüzü", ba'dehû "Çanaklar", ba'dehû "Kaşık Pınarı" nâm mevki'lerdir.
Kelkis" idi evvel buranın nâm-ı kadîmi
Tezyîn ediyor bahçesini bâd-ı nesîmi
Erbâb-ı tenezzüh alıyor feyz-i amîmi
Ezvâkı burada bulur efkâr-ı Amasya
Bu bâğlar "Şeyh Cû'î" merhûmun devrine kadar kadîmen "Kelkis" demekle meşhûr
olduğu Şeyh Cû'î Vakfiyesi’nde mestûrdur. Tevârîh-i Arabiyye'de "Kalis" nâmıyla mezkûr olan
bu mevki'de şeyh-i müşârün-ileyh tûl-i müddet ikâmet ve câmi, mevlevîhâne, mekteb ve türbe
gibi hayrâtı inşâ ve imâret eylediği münâsebetle buralar umûmen "Şeyh Cû'î" nâmıyla iştihâr
etmiş ve eski nâmı unutulmuşdur.
Amasya'nın şimâl ve garb dağlarının telâkî etdiği mevki', kavse müşâbih bir dâ'ire teşkîl
eylediğinden bu kavsin mecmû'-ı devresi "Kelkis" nâm-ı kadîmiyle meşhûr iken ortası "Şeyh
Cû'î" nâmıyla kesb-i şöhret eylemişdir. Mülûk-i Emeviyye'den "Velîd bin Abdü'l-Melik" ve
"Hişâm bin Abdü'l-Melik" zamânlarında [84] ve "Seyfü'd-Devle-i Hamdânî" devrinde
dilâverân-ı İslâm bu tarafdan hücûm eylediği münâsebetle tevârîh-i Arabiyye'de nâmı "Kalis"
ve bâğlar "Batn-ı Kalis" nâmıyla kayd edilmişdir. Bu bâğların içinde zuhûr eden ecsâd, zamân-ı
harbin yâdigârı olduğunu ihtâr etmekdedir.
Mağrib tarafı kûh-ı refî'-i Karamânî
Olmuş eteği Akbilek'e cây-ı emânî
Tefsîr ile takvâda alem pîr-i zamânî
Kudsî-şiyem ü mefhar-i ethâr-ı Amasya
88
100