Page 108 - 1-4_2
P. 108
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Devr-i Selçûkî'de "Bâtın Amasya", "Meydân Kapısı"nın iç tarafından i'tibâren "Subaşı",
ba'dehû "Mes'ûdiye" ve ba'dehû "Yağbasaniye" ve ba'dehû "Mirâhur" ve ba'dehû "Karatay"
mahallelerinden ibâret idi.
"Zâhir Amasya" dahi şimdiki "Gökmedrese"den i'tibâren "Güdül" ve ba'dehû "Hânkâh"
ve bunların şimâl tarafları "Tekür Sinan" ve ba'dehû "Alişîr" ve bunun cenûb tarafları "Fetih
Hân" ve ba'dehû "Mülk-i Şehinşâh" ve ba'dehû "Mülk-i Gıyâseddîn Şâh" yâhud "Gıyâsiye" ve
ba'dehû "Dânişmendiye" yâhud "İsmâ'îl Gâzi Mülkü" nâmıyla ma'rûf mahallâtın bulunduğu
vesâ'ik-i atîkada mezkûrdur. Bu mahallât arasında görülen hamâmât-ı atîka ve cevâmi' ile cesîm
ve sengîn türbeler bu devrin âsâr-ı bâkiyyesindendir.
Şu mahallât, evâsıt-ı devr-i Selçûkî'ye doğru ve tekrâr tebeddülâta uğrayıp yeni isimler
tahaddüs ederek devr-i celîl-i Osmânî'de diğer teşekkülât husûle gelmiş ve esâmî-i kadîme-i
Selçûkiyye'den ba'zıları hâli üzere kalıp ba'zıları da tamâmiyle unutulmuş ve yerlerine esâmî-i
ricâl-i Osmâniye kâ'im olmuşdur. Bu mahallât arasında el-yevm meşhûd olan âsâr-ı dîniyye,
mebânî-i ilmiyye ekseriyetle şu devrin âsâr-ı mühimmesindendir. [104]
Birinci devreden i'tibâren Amasya, cenûb-ı garbîde vâki' "Çalan" mevki'inden şark-ı
şimâlîde vâki' "Ziyâre"ye ve taraf-ı şimâlîde "Arguma"ya kadar etrâf-ı selâseden üç sâatlik bir
tûl üzerinde olduğu hâlde mu'ahharan zuhûr eden muhârebât-ı dâhiliyye ve salîbiyyede son
derece hasârâta ma'rûz ve mükerreren boydan boya ihrâk edilmiş olduğundan devr-i İslâm
evâ'ilinde Amasya'nın binâsı tecdîd edilerek eski medeniyyet yerine medeniyyet-i İslâmiyye
kâ'im olmuş ve Amasya, medeniyyet-i İslâmiyye esâsı üzerine inşâ edilmişdir.
Binâ'en-aleyh esâmî-i kadîme-i Rûmiyye siyâset-i İslâmiyye cümlesinden olmak üzere
kaldırılmış olmayıp, Amasya'nın yeniden binâsı esâmî-i cedîdenin iştihârını ve esâmî-i
kadîmenin nisyânını mûcib olmuşdur. Bununla beraber Helkis, Veng, Mağdinus ve Ayavasıl
gibi esâmî-i Rûmiyye kalmışdır. Dokuz yüz senelik bir İslâm memleketinde bin senelik esâmî-i
Rûmiyyye'nin kaldığı düşünülürse diğerlerinin ref'i siyâset-i istikbâl değil, tabî'at-ı hâl
muktezâsı olduğu tebeyyün eder.
Her zerresi âlûde-i eltâf-ı ekâbir
İzhâr ediyor âleme bin türlü mefâhir
Olmuşdu mahallâtı bütün hayra mezâhir
Hep şâhid-i âdil buna âsâr-ı Amasya
[105] Şimdiye kadar selâtîn, vüzerâ, ümerâ gibi ekâbir-i İslâmiyyenin bezl-i nukûd ve
ibrâz-ı semâhat ederek Amasya'da inşâ etdirdikleri âsâr-ı celîle Amasya için birer mefharet ve
bânîleri için de birer menkabet teşkîl etmekdedir. Amasya'nın hâvî olduğu mahallâtı, bu âsâr-ı
fâhirenin mazâhir-i hasenâtı olduğu cihetle ibtidâ esâmî-i mahallât hurûf-ı hecâ tertîbi üzere
tafsîl ve ba'dehû bu mahallât içinde bulunan cevâmi' ve mesâcid-i şerîfe ve hamâmât ve sâ'ire
îzâh ve medâris, mekâtib, zevâyâ, imârât ve türbeler hâsseten mevki'lerinde zikr olunur:
1- "İslâm Mahallesi": Amasya'nın şark tarafında Gedikli Kaya eteğinde vâki' olup,
şarkan Gedikli Kaya eteğindeki bâğlar ve garben dere ve cenûben Temennâ Mahallesi ve
şimâlen Yassı Kaya ile mahdûddur. 813'de Amasya kadısı olup "Sarı Kâdı" demekle meşhûr
olan "Bedreddîn Mahmûd Buhârî" kerîmesi ve hattât-ı meşhûr "Hamdullah Efendi"nin ammesi
"Eslem Hâtun" nâmına mensûbdur. Kuyûd-ı atîkada "Eslem Mahallesi" mukayyed olduğu
hâlde elsine-i âmmede "İslâm Mahallesi" diye meşhûr olmuşdur.
Bu mahallede fâzıla-i mûmâ-ileyhâ "Eslem Hâtun" bir mescid-i şerîf ve yanında bir
mekteb ve çeşme binâ ederek 848'de evkâfını tanzîm etmişdir. Zevci "Cemâlî Mehmed Çelebi"
evlâdı olan "Kemâl Çelebi" ve bunun evlâdından "Şeyhülislâm Cemâlîzâde Ali Çelebi" ve
[106] diğer evlâdı mütevellî olup ba'dehû münkarız oldukları zann olunur. Bu mahalleden
müşârün-ileyh "Zenbilli Ali Efendi" gibi şeyhülislâm ve "Pîrî Mehmed Paşa" gibi sadr-ı a'zam
zuhûr etmişdir.
95
107