Page 125 - 1-4_2
P. 125

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 1


               etmişdir. Medrese karîben zikr olunacakdır. El-yevm bunlardan eser yokdur. Çeşme mevcûd
               ise de nâmı tebeddül etmişdir.
                      34- "Sofîzâde Mahallesi": "Gümüşlüzâde Mahallesi"nin altında olup şarkan "Yâkûtiye"
               ve  garben  ve  cenûben  "Gümüşlüzâde"  mahalleleri  ve  şimâlen  Yeşilırmak  ile  mahdûddur.
               Kadîmen  "Gıyâseddîn  Şâh  Bahçesi"  [152]  yerindedir.  "Çelebi  Sultân  Mehmed  Hân"
               hazretlerinin mu'allim ve müsteşârı "Sofî Bâyezîd Çelebizâde Mahmûd Çelebi" bu mahallede
               ikâmet etdiği münâsebetle "Sofîzâde Mahallesi" denmişdir.
                      835'de  mûmâ-ileyh  "Mahmûd  Çelebi"  bu  mahallede  bir  mescid-i  şerîf  ve  843'de
               "Yörgüç Paşa"nın halîlesi "Şahbulâ Hâtun binti Mustafa Bey" bu mescidin yanında bir mekteb
               ve çeşme binâ ve her ikisi de evkâfını tanzîm etmişlerdir. Bu mahallede bir Kâdirî Tekkesi olup
               karîben îzâh olunur. Sultân Süleyman Hân-ı Kânûnî vüzerâsından "Sofî Mehmed Paşa" bu
               mahallede tevellüd etmişdir.
                      35- "Sofîler Mahallesi": Gedikli Kaya’nın şark-ı şimâlî eteğinde olup şarkan Pîr İlyâs
               Mezârlığı  ve  garben  Gümüşlüzâde  ve  şimâlen  Yâkutiye  ve  Mehmed  Paşa  mahalleleri  ve
               cenûben  Balus  Kayası  etekleri  ile  mahdûddur.  Bu  mahalle  kadîmen  "Behrâm  Şâh  Mülkü"
               demekle meşhûr olup hazret-i Pîr İlyâs ve Abdurrahmân Çelebi’ler devrinde meşhûr dokuz
               kadar sofîlerin ikâmetgâhı olduğu münâsebetle "Sofîler Mahallesi" denmişdir.
                      Bu  mahallede  "Emîr  Mübârizeddîn  Behrâm  Şâh"  bir  mescid-i  şerîf  ve  çeşme  binâ
               etmişdir. Buna "Behrâm Şâh Mescidi" denir. Ba'dehû "Gümüşlüzâde Hoca Celâl Çelebi" bu
               mahallenin  başında  yüksek  bir  mevki'de  hazret-i  pîr  için  bir  zâviye-i  âliye  binâsıyla  "Pîr
               Abdurrahmân Çelebi" devrinde "Kasr-ı Sofiyân" tesmiye edilmişdir. [153]
                      Ba'dehû Sultân Bâyezîd Hân-ı Sânî devrinde beylerbeyilerden "Hacı Sinan Beyzâde
               Abdullah Paşa" 890'da kârgîr ve gâyet metîn bir câmi-i şerîf ve şark tarafında bir minâre ve
               önünde bir medrese ve dârü'l-kurrâ binâ eylediğini müte'âkib irtihâl eylediğinden mahdûmu
               defterdâr "Abdî Abdülkerîm Bey" 907'de evkâfını tanzîm etmişdir.
                      Bu câmi-i şerîf Sofîler Caddesi üzerinde olup yüksek olduğu münâsebetle taş merdiven
               ile çıkılır. Merdivenin önünde bulunan kapının iç tarafı câmi-i şerîfin ön avlusu olup üstü kubbe
               ile mestûrdur. Cenâhlarında ikişer oda olup medresesi bu odalardır. Bu avlu önünde yine taş
               merdiven olup cesîm kapısından câmi-i şerîfe girilir. Cebhesi siyâh taşdan masnû' olup kapısı
               üzerinde şu kitâbe vardır:

                ناطلس مايأ ىف امهنع الله ىفع نانس جاحلا نب اشاپ اللهدبع ثيدحلا راد رمع  161 ةنس ىف هرصن زع ديزياب
                                                                                   ةأمنامثو نيعست

                      Şu kitâbenin delâleti üzere bu câmi-i şerîf ve medrese dâru'l-hadîs olmak üzere binâ
               edilmiş ve 907 târîhli vakfiyesinde dahi bu cihet musarrah bulunmuşdur.
                      36- "Acem Ali Mahallesi": Uzun Yol müntehâsında olup şarkan Çırakçı ve Pervâne Bey
               ve  garben  Çeribaşı  ve  cenûben  Dârü's-Selâm  ve  şimâlen  Hoca  Süleyman  mahalleleriyle
               mahdûddur. Meşâhîr-i a'yândan [154] "Hoca el-Hâc Acem Ali Ağa" 880 târîhine kadar burada
               ikâmet etdiği münâsebetle tesmiye edilmişdir.
                      Hoca-i mûmâ-ileyh bu mahallede hânesi önünde bir çeşme ve yanında bir mekteb ve
               ahfâdından "Bâlî Bey bin Mustafa Çelebi bin Hoca Acem Ali Ağa" 917'de kârgîr bir câmi-i
               şerîf ve şark tarafında bir minâre binâ ve evkâfını tanzîm etmişdir. Bu câmii yapan mi'mâr
               "Mahmûd  Çelebi"  olduğu  yan  penceresi  üzerinde  ve  yapdıran  "Bâlî  Bey"  olduğu  kapısı
               üzerinde mahkûkdur.
                      Kitâbe şudur:



               161  Bu Dâru’l-hadîs’i Sultan Bâyezîd devrinde-Allah yardımcısı olsun-Hacı Sinan oğlu Abdullah Paşa-Allah onları
               bağışlasın-890 senesinde  imar etmiştir. (Ed.)
                                                           112
                                                           124
   120   121   122   123   124   125   126   127   128   129   130