Page 129 - 1-4_2
P. 129
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi Cilt: 1
Bu iki hamâmın vaz'iyyetlerine ve Alçak Köprü Hamâmı seviyesinde bulunduklarına
bakılırsa âsâr-ı Selçûkiyye'den oldukları anlaşılır. Mîr-i mûmâ-ileyh "Yahyâ Bey" Amasya
emîri "Şâdgeldi Paşa" ahfadından olduğu ve hamâmların da bunun tasarrufunda irsen
bulunduğu [163] mülâhaza olunursa bunların da paşa-yı müşârün-ileyhin âsârından olması
lâzım gelirse de bu iki hamâmın Amasya'da mevcûdiyyeti Şâdgeldi Paşa’nın tevellüdünden
mukaddem olduğu, müşârün-ileyhin âsârından olmadığını anlatır. Bu hamâmlar el-Hâc Osmân
Bey’in evkâfındandır.
47- "Gök Medrese Mahallesi": Kılıç Arslan Türbesi demekle meşhûr "Torumtay
Türbesi" şarkında olup şarkan Şâmîce ve cenûben Şeyh Kırık mahalleleri ve dağ ve şimâlen
Yeşilırmak ve garben yol ve mezârlık ile mahdûddur. Kadîmen "Güdül Mülkü" olup "Güdül
Mahallesi" denir idi. 665'de Amasya vâlîsi beylerbeyi "Emîr Seyfeddîn Torumtay" bu
mahallede câmi ve medrese binâ ederek medresesi "Gök Medrese" nâmıyla meşhûr olduğundan
mahalleye alem-i mahsûs olmuşdur.
Medreseyi hâvî olan câmi-i şerîfin cebhesi gâyet musanna' olup taş üzerinde kabartmalı
çiçekler şâyân-ı temâşâdır. Ön tarafı yüksek olduğu münâsebetle iki taraflı taş merdiveni ve
kapısı önünde suffesi ve siyâh mermerden yapılmış gibi gâyet metîn bir sûretde pâydâr olan
bedî' ve musanna' tahta kapısı vardır. Kapının orta sütûnunda mahkûk olan “Amile Ebu’s-Silm
en-Neccâr (راجنلا ملسم وبأ لمع)” 166 ibâresinden "Ebu’s-Silm en-Neccâr" tarafından yapıldığı
anlaşılmakdadır.
Kapıdan içeri girildikde üzeri kubbeli vâsi' bir boşluk olup [164] kapının iki tarafında
birer oda ve sol cenâhında azîm bir türbe ve bu türbenin altında taş merdiven ile inilir derin bir
oda müşâhede olunmakdadır. Bunlara dâ'ir îzâhât medâris ve türbeler bahsinde zikr olunur.
Şeklen murabba' olan boşluğun önünde diğer bir kapıdan câmi-i şerîfe girilir. Bu câmi-
i şerîf cesîm taşlardan binâ edilip, kapısı üzerinde kitâbesi sökülmüş olduğundan 1316'da
mütevellî "Gürcüzâde Mehmed Necîb Bey" tarafından ta'mîr edildiğine dâ'ir bir kitâbe
konmuşdur. Karşısında "Torumtay" merhûmun türbesi vardır. Tevliyeti, vâkıf-ı
müşârün-ileyhin hayâtında hafîdi "Emîr Celâleddîn Mehmed Pervâne Bey bin Emîr
Mübârizeddîn Mûsâ"ya ve evlâdına tahsîs edilmişdir.
Bu mahallenin şimâlinde bahçe içinde ümerâ-yı Osmâniye'den "Bayrâm Beyzâde Melik
Gâzi Bey" demekle meşhûr melikü'l-ümerâ "İsmâ'îl Bey" 819'da bir zâviye binâ ve evkâfını
tanzîm ederek tevliyeti evlâdı tarafından idâre edilmiş ve tekke şeyhi ve mütevellîsi olan
"Sünbül Mehmed Efendi" 1245'de bir mescid-i şerîf ilâve etmişdir.
Bu zâviyenin ittisâl-i garbîsinde vüzerâ-yı Osmâniye'den "Ata Beyzâde Yörgüç Paşa"
bir dâ'ire-i mahsûsa içinde gâyet musanna', cebhesi mermerden ve etrâfı kızılca taşdan ufak ve
dilnişîn, son derece metîn bir câmi-i şerîf ve şark tarafında bir minâre ve kapının yan [165]
tarafında kendisine ve evlâdına mahsûs bir türbe ve karşısında bir imârethâne ve câmi-i şerîfin
iki tarafında hucurât-ı erba'ayı müştemil bir medrese binâ ve bunları 834'de ikmâl etmişdir.
Kapısı bâlâsında kızıl mermer üzerinde ve yeşil çiçek ile müzeyyen, gâyet musanna' olarak şu
ibâre-i Arabiyye mahkûkdur:
نيكاسملاو ءارقفلا ىلإ ةبوسنملا ةكرابملا ةرامعلا هذه أشنأ
نيدلا ثايغ مظعملا ناقاخلاو مظعلأا ن اطلسلا ةلود مايأ ىف
رهتشملا دمحم ناطلسلا موحرملا نب دارم ناطلس حتفلاوبأ ايندلاو
نيدلاو ةلودلا للاج ريطخلا ريزولاو ريبكلا ريملأا هناطلس الله دلخ نامثع نباب
166 Matbu nüshada, marangoz anlamına gelen “en-neccâr ifadesi”, “ke’n-neccâr” şeklinde yanlış yazılmıştır.
Bunun eserde yer yer karşılaşılan baskı hatalarından biri olduğunu zannediyoruz. Ayrıca Uzunçarşılı, “Ebû
Müslim” ibâresini “Ebu’s-Silm” şeklinde kaydetmiştir. (Uzunçarşılı, 1927, s. 98) Halen Amasya müzesinde
sergilenen tarihi kapı dikkatlice incelendiğinde ifadenin “راجنلا ملسلاوبأ لمع” şeklinde okunabildiği görülmektedir.
(Ed.)
116
128