Page 187 - 1-4_2
P. 187

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 1


               ve ba'dehû tebyîzine gayret ve iki senede ikmâl etmiş isem de müddet-i örfiyemin hıtâmıyla
               niyâbet intizârında iken Meşrûtiyet i'lân edildiğini müte'âkib Nîksâr niyâbet-i şer'iyyesine ta'yîn
               olunup 1326 Zilka'desinde işe mübâşeret ve kasr ve telhîs ve tayy etdiğim pek çok hâdisâtı
               ilâve ederek sâniyen tashîhe ikdâm ve Nîksâr'da müddet-i örfiyemi ikmâl ve mukaddime ve
               birinci bâbı da itmâm etdim.
                      Bâlâda arz edildiği üzere "Amasya Sancağı" "Amasya, Hacıköyü, Havza, Köprü, Lâdik,
               Mecidözü ve Merzifon" kazâlarından mürekkeb olup merkez-i livâ olan Amasya kazâsı dört
               nâhiyeden ibâretdir:
                      I- Amasya Kazâsı:
                      1- "Akdağ Nâhiyesi"dir ki: Amasya'nın şark taraflarını umûmen ihâta eder. Merkezi
               "Akviran Köyü"dür. Bu nâhiye, sath-ı zemînden bin iki yüz metre kadar yüksek, şarkdan garba
               doğru mümtedd ve kadîmen "Akdağ" demekle meşhûr bir dağın eteklerinde bulunduğundan
               tesmiye edilmişdir.
                      Bu  dağın  yaylası  mebzûl,  kışlağı  makbûl,  suyu  bol,  havası  gâyet  sağlam  olduğu
               münâsebetle Amasya livâsının [341] ekser ağnâmı yazın orada otlar. Yağı, peyniri, yoğurdu
               makbûl olup "Pont" kıt'asında fevkalâde şöhreti hâ'izdir. Bu nâhiye dâhilinde bulunan "Baş
               Alan Karyesi"nden "eş-Şeyh Muhyiddîn Mehmed Akdâğî" gibi bir mürşid-i kâmil zuhûruyla
               Amasya'da  meşhûr  olmuş  ve  bu  karyede  bir  zâviye  binâsıyla  evkâfını  tanzîm  etmişdir.
               Mahdûmlarından  biri  Anadolu  kazaskeri  "Bedreddîn  Mahmûd  Efendi",  diğeri  Amasya'da
               Halvetî şeyhi "Hüsâmeddîn Hüseyin Efendi" pek meşhûr olup ahfâdı kudât ve meşâyihdendir.
                      "Zana Karyesi"nden bâlâda arz edildiği üzere "Zanalı Sülâlesi" gibi bir sülâle-i azîme
               zuhûruyla  İstanbul  ve  Amasya'da  yüz  sene  kadar  mevcûdiyetlerini  muhâfaza  etmişlerdir.
               "Akviran  Karyesi"nden  üstâd-ı  meşhûr  "Akdâğî  eş-Şeyh  Mustafa  Efendi"  ve  fuzalâ-yı
               ahfâdından İstanbul pâyeli "İngiliz Abdülkerîm Efendi" ve "Yenice Karyesi"nden "Yeniceli
               Sülâlesi" ve ulemâdan "Musliheddîn Efendi" zuhûr edib kibâr-ı evliyâdan "Sa'deddîn Mahmûd
               Horasânî" hazretlerinin bu karyede tekkesi ve türbesi ve defterdâr "Mahmûd Efendi"nin câmii
               ve evkâfı vardır.
                      2- "Öz Nâhiyesi"dir ki: Amasya'nın cenûb taraflarını muhît olup merkezi "Ezine Pazar
               Köyü" dür. Buraya kadîmen "Cum'a Pazarı" ve Fârisiyyece "cum'a" ma'nâsına olan "âzîne"
               lafzına izâfetle "Ezine Pazarı" ve tahfîf ile "İnepazar" denmişdir. [342]
                      Bu nâhiye merkezini, ümerâ-yı Osmâniye'den "Hacı Hamza Bey" bir câmi-i şerîf ve
               dergâh-ı âlî çavuşlarından "Mehmed Ağa" bir hân-ı cesîm ve hamâm ve zâviye binâsıyla i'mâr
               etmişlerdir. Bu nâhiye umûmen "Bayındırlı,", "Akçakoyunlu", "Esenli", "Karakeçili" gibi öz
               hâlis Türkmen aşîretleriyle meskûn olduğundan "Öz" nâmıyla meşhûr olmuşdur.
                      Kibâr-ı  evliyâdan  "eş-Şeyh  Şâdî"  hazretleri,  nâmıyla  müsemmâ  olan  "Şeyh  Şâdî
               Köyü"nde ikâmet eylediğinden "Karakeçi" uruğundan   189  "Bekdemirli Musliheddîn Mûsâ Bey",
               şeyh-i  müşârün-ileyhe  812'de  bir  zâviye  ve  türbe  binâsıyla  "Karakeçili  Mâlikânesi"ni  bu
               tekkeye vakf etmişdir. "Baba İlyâs-ı Horasânî" ahfâdından "eş-Şeyh Bâyezîd Çelebi" "Efte
               Karyesi"nde  ve  meşâhîr-i  Halvetiyye'den  "eş-Şeyh  Musliheddîn  Efendi",  "İnepazar"da  ve
               kibâr-ı Halvetiyye'den "eş-Şeyh Ahmed Efendi", "Heniske Karyesi"nde medfûn olup meşâhîr-i
               vüzerâdan "Deli Ömer Paşa" ve "Peçelizâde Sülâlesi" "Sevincer Karyesi"nden ve meşâhîr-i
               ulemâdan "el-Hâc İsmâ'îl Hakkı Efendi", "İnepazar"dan zuhûr etmişdir.
                      Yine bu nâhiye dâhilinde bulunan "Karataş Karyesi"nde "Bayındır" uruğundan "Umur
               Bey" câmi-i şerîf ve zâviye binâsıyla meşâhîr-i ulemâdan "Ali Efendi" 1135'de bu tekkeyi
               dershâne ittihâz ve "Öz Nâhiyesi"nde bu karyeyi bir medrese-i irfân şekline vaz' [343] etmiş
               idi. Meşâhîr-i  Halvetiyye'den "eş-Şeyh Maksûd  Baba",  "Urunkuş  Karyesi"nde ve "eş-Şeyh
               Merâmî  Baba",  nâmıyla  müsemmâ  olan  "Merâmî  Köyü"nde  medfûnlardır.  "Şeyhşâdili
               Muhyiddîn Mehmed Efendi", kibâr-ı müfessirîndendir.


               189  Eski Türkçemizde "uruk", evlâd ma'nâsınadır.
                                                           174
                                                           186
   182   183   184   185   186   187   188   189   190   191   192