Page 188 - 1-4_2
P. 188

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
                                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


                      3-  "Hakala Nâhiyyesi"dir  ki:  Amasya'nın  şimâl  taraflarını  muhît  olup  merkezi
               "Hakala - Hakla Köyü"dür. Bu nâhiye kadîmen "Arguma-Suluova" nâmıyla meşhûr iken 745
               târîhlerinden sonra "Hakala" kesb-i umrân ve "Arguma" ismine galebe ederek nâhiye merkezi
               olmuşdur.
                      Bu "Hakala  Köyü"  düz  bir  mevki'de  olup  şark  ve  şimâl  tarafları  bayırdır.  Köyün
               manzara-i  umûmiyyesi  vaktiyle  oldukça  mühim,  gâyet  ma'mûr  bir  kasaba  olduğunu
               anlatmakdadır.  Burada  sâdât-ı  Rufâ'iyye'den  ve  kibâr-ı  meşâyih  ve  ulemâdan  "es-Seyyid
               Necmeddîn Yahyâ Er-Rufâ'î"  hazretleri  764'de  cesîm  bir  zâviye  binâsıyla  evkâfını  771'de
               tanzîm etmişdir.
                      Türkmen aşîreti rü'esâsından "Hacı Mehmed Bey" bu karyede ikâmet ve 805'de "Kara
               Devletşâh Vak'ası"nda "Çelebi Sultân Mehmed Hân" hazretlerine hidemât-ı ciddiye ibrâzıyla
               iktisâb-ı  şöhret  ederek  vefât  etmiş  olduğundan  kerîmesi  "Ayşe  Hâtun"  bir  câmi-i  şerîf  ve
               sülâlesinden "Kâsım Bey" 867'de bir medrese-i âliye ve hamâm ve diğer "Hacı Beyzâde Mîrzâ
               Bey" 935'de bir câmi-i şerîf ve hemşîrezâdesi diğer "Hacı Beyzâde Muhyiddîn Bey" 947'de bir
               [344] medrese ve bir hamâm daha binâ ve evkâfını tanzîm etmişdir. Amasya'da "Kumacık
               Hamâmı"nın garb tarafında bulunan arsa-i hâliye bu medreseye vakf etdiği hânın arsasıdır.
                      Bu Hacı Beyzâdeler'den "Mîrzâ Beyzâde Mustafa Bey" bu nâhiye dâhilinde bulunan
               "Kuşçu Karyesi"nde mükemmel bir câmi-i şerîf binâ ve evkâfını tanzîm etmişdir. Bu câmi-i
               şerîfin bugün harâbesi bile vaktiyle pek musanna' ve metîn olarak yapılmış bir câmi-i şerîf
               olduğunu  anlatmakdadır.  Bu  nâhiyeden  vaktiyle  pek  büyük  ricâl-i  devlet  ve  ümerâ  zuhûr
               etmişdir.
                      "Hacı  Bey  Sülâlesi",  bu  nâhiyenin  şerefidir.  Bunlar  umûmen  mûmâ-ileyh  "Hacı
               Mehmed Bey"in evlâdıdır. Bu sülâleden "Kâsım Bey", "Abdullah Paşa", "Mîrzâ Bey" gibi
               ümerâ ve beylerbeyi zuhûr edib "Silahdâr Oğulları" nâmıyla bir kol çıkarmışdır. Bu koldan
               "Mûsâ Paşa", "Büyük Ca'fer Paşa", "Topal Yûsuf Paşa" ve "Ahmed Paşa" gibi vüzerâ ve ümerâ
               görülmüşdür. "Topal Paşaoğulları" Amasya'da "Topaloğulları" nâmıyla şöhret bulup yeniçeri
               rü'esâsından olmuşlar idi.
                      "Alevi Köyü"nden kibâr-ı ulemâdan "el-Hâc Bayrâm Efendi" ve "Fîrûz Karyesi"nden
               "Hacı  Eyvâd  Paşa"  demekle  meşhûr  "Süleyman  Paşa"  ve  "Hakala  Köyü"nden  meşâhîr-i
               fuzalâdan  "es-Seyyid  Muhyiddîn  Efendi"  ve  kudâtdan  "es-Seyyid  Mehmed  Efendi"  zuhûr
               etmişdir.  Mısır  hükümdâr-ı  [345]  meşhûru  "El-Melik el-Mansûr  Hüsâmeddîn  Laçin"  bu
               nâhiyenin "Hacı Bayram Köyü"nden olup ittisâlinde bulunan çiftliği "Laçin Karyesi" nâmıyla
               bir köy olmuşdur.
                      "Simre-i Arguma" nâmıyla ma'rûf olan "Alparslan-İlarslan" köyü bu nâhiye dâhilinde
               olup "Simre" mebhasinde karîben zikr olunur.
                      "Hakala Köyü"nde bulunan "Kâsım Bey Medresesi" köyün şark tarafında yalnız ve
               yüksek bir mevki'inde olup kârgîr ve metîn ve hucurâtı vâsi' ve dershânesi azîm olduğu şimdiki
               harâbesi kemâl-i hüzn ile irâ'e etmekdedir. Bu medrese, Amasya medâris-i ulûmu arasında pek
               ziyâde hâ'iz-i şöhret olup tertîb-i medârisde erba'în râddesinde i'tibâr olunmuşdur. Bu medrese-i
               âliyenin müderrisleri kadîmden beri "Hakala Köyü"nde ikâmetle tedrîs-i ulûm etdikleri hâlde
               usûl-i  verâset  şu  âdet-i  meşrû'ayı  da  kaldırdığından  Amasya  ulemâsından  müderris  olanlar
               Amasya'da ikâmet ve tedrîs etmişler ise de mu'ahharan verese yedinde her vechile mu'attal
               olarak harâb olmuşdur.
                      Bu medreseye pek çok ekâbir müderris olarak "Hakala"da ikâmetle, tedrîs-i ulûm eden
               müderrislerin sonu "eş-Şeyh Mahmûd Efendi" olup 1099'da azliyle "Fazlîzâde Mustafa Efendi"
               ve 1102'de Hakala’ya gitmediğinden azliyle sâniyen "Mahmûd Efendi" ve 1107'de sâniyen
               "Mustafa Efendi" müderris olarak 1112'de [346] mahdûmu "Ahmed Efendi"ye kasr-ı yed etmiş
               iken  1115'de  vefâtıyla  beraber  "Ahmed  Efendi"  azl  olunarak  sâlisen  "Mahmûd  Efendi"  ve
               1127'de vefâtıyla sâniyen "Fazlîzâde el-Hâc Ahmed Efendi" müderris ve 1162'de kasr-ı yediyle
               oğlu "es-Seyyid el-Hâc Mustafa Efendi" tedrîse mutasarrıf olmuşdur.

                                                           175
                                                           187
   183   184   185   186   187   188   189   190   191   192   193