Page 193 - 1-4_2
P. 193

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 1


               olarak burada kaldığı münâsebetle [359] oturduğu mahalle "Armağan" demekle meşhûr olmuş
               ve  ba'dehû  ma'den  amelesi,  ırgadlar  "Armağan  Mahallesi"nde  ikâmet  eylediklerinden
               "Armağan Mahallesi", "Irgad Mahallesi" nâmına tahavvül etmişdir.
                      Binâ'en-aleyh Gümüş Kasabası "Câmi-i Kebîr, nâm-ı diğer "Çinili Câmi", "Darbhâne",
               "Armağan", nâm-ı diğer "Irgad" nâmlarıyla müsemmâ üç mahalleden müteşekkil ve takrîben
               üç  yüze  karîb  hâneden  ibâret  havası  sağlam,  suyu  mükemmel  bir  şehr-i  latîfdir.  İdâre-i
               mülkiyyesi  kadîmen  has  ağaları,  ma'den  emînleri  elinde  iken  1299'da  Hacıköyü
               kâ'im-makâmlarına  tefvîz  buyurulmuş  ve  ma'den  emînleri  ancak  ma'den  husûsâtıyla  iştigâl
               etmişlerdir.  Bu  ma'den  1294  târîhine  kadar  istifâdeler  te'mîn  etdiği  hâlde  ba'dehû  ma'den
               müdürleri ta'yîn ve ameliyyâtı ta'tîl edilmiş idi. Gümüş Kasabası'nda mevcûd olan "Halîl Paşa
               Medresesi" medâris-i âliyeden ma'dûd olup hamsîn derecesinde i'tibâr ve tevcîhâtı Anadolu
               kazaskerliği tarafından icrâ edilmiş olduğundan 1100 târîhlerine kadar pek çok kibâr-ı ulemâ
               bu medreseye müderris olmuş ve Gümüş Kasabası'nda tedrîs-i ulûm etmişdir. Ancak vakfiyesi
               zâyi'  olduğu  cihetle  1072'de  şehâdetle  münderecâtı  isbât  olunarak  Amasya  mahkemesinde
               ikinci def'a tanzîm edilmişdir.
                      Ber-vech-i  tekâ'üd  müderris  olan  kudâtdan  "Mehmed  Efendi"nin  1096'da  vefâtıyla
               ulemâdan "Yûsuf Efendi" mütevellî ve müderris olup ba'dehû [360] kibâr-ı ulemâdan "Hasan
               Efendi" ve 1130'da vefâtıyla mahdûmu kibâr-ı ulemâdan "Mehmed Efendi" müderris olmuş ise
               de diğer medrese müderrisi olduğundan 1136'da bu medrese uhdesinden ref' olunarak "Mustafa
               Efendi" ve 1137'de kasr-ı  yediyle  ulemâdan  diğer  "Mustafa  Efendi"  ve  1159'da  vefâtıyla
               ulemâ-yı meşâyîhden "Nakşıbendî Hüseyin Efendi" ve 1168'de ulemâdan "Mehmed Efendi"
               ve 1169'da sâniyen "eş-Şeyh Hüseyin Efendi" ve 1174'de vefâtıyla kibâr-ı ulemâdan "Kılavuz
               Mehmed  Efendi"  ve  1178'de  vefâtıyla  "Ankaravî  Abdullah  Efendi"  ve  1190'da  ulemâ-yı
               meşâyihden müftî-i sâbık "Kılavuz Mehmed Efendizâde Osmân Efendi" ve 1191'de sâniyen
               "Ankaravî Abdullah Efendi" ve 1192'de "Gümüşlü Mustafa Efendi" ve 1196'da sâniyen "eş-
               Şeyh  Osmân  Efendi"  ve  1197'de  sâlisen  "Ankaravî  Abdullah  Efendi"  ve  1215'de  vefâtıyla
               "Kılavuz Mehmed Efendizâde" ulemâdan "Ali Efendi" müderris olmuşlardır.
                      1236'da  "Kılavuzzâde  Ali  Efendi"nin  vefâtına  binâ'en  oğulları  "Abdullah,  Sâlih"
               Efendiler nısfına ve birâderi "Osmân Efendizâde es-Seyyid Abdurrahmân Efendi" müştereken
               diğer  nısfına  mutasarrıf  ve  ba'dehû  "Abdurrahmân  Efendi"nin  1253'de  vefâtıyla  ulemâdan
               "Mustafa  Efendi"  müderris-i  nısf  olarak  1260'da  fevtiyle  oğulları  "Hâfız  Mehmed  Hâmid,
               Ahmed Hamdî" Efendiler müderris olmuşlardır.
                      1262'de "Kılavuzzâde Abdullah Efendi"nin fevtiyle diğer [361] "Abdullah Efendi" ve
               1271'de  "Sâlih  Efendi"nin  vefâtıyla  oğulları  "Ali  Rızâ,  Mehmed  Âkif,  Mustafa  Necîb"
               Efendiler ve ba'dehû diğer "Abdullah Efendi"nin ref'iyle bunlar nısf-ı hisse-i tedrîse mutasarrıf
               ve medrese ma'mûr olduğu hâlde mu'attal olmuşdur.
                      Bu  kazâ  dâhilinde  bulunan  ve  vesâ'ik-i  atîkada  "İslimis"  nâmıyla  mukayyed olan
               "Eslemez Köyü"nde Gümüşlüzâdeler'den "Şemseddîn Ahmed Çelebi" bir zâviye ve imâret ve
               misâfirhâne binâ edib ceddinin buradan zuhûr eylediğine bir alâmet-i mahsûsa vaz' etmiş idi.
               Meşâhîr-i ümerâ-yı Selçûkiyye'den "Emîr Gümüşlü" demekle meşhûr "Emîneddîn Yûnus el-
               Müstevfî" bu köyden zuhûr etmişdir. Bu sülâle-i celîle Amasya'da pek büyük bir şöhret ve
               iktidârı hâ'iz olmuşlardır. Vüzerâdan "Köse Şa'ban Paşa" dahi bu köydendir. Şeyhülislâm-ı
               esbak "Müftüzâde Ahmed Efendi" Gümüş Kasabası'ndan zuhûr etdiği gibi mevâlîden "Şâfiyeci
               Musliheddîn  Efendi"  ve  hattât-ı  meşhûr  "Ebu'l-Hayr  Hasan  Efendi"  ve  fâzıl-ı  meşhûr
               "Kâtibzâde  el-Hâc  İsmâ'îl  Efendi"  ve  kibâr-ı  mevâlîden  "Müftüzâde  Osmân,  Abdurrahîm"
               Efendiler dahi bu Gümüş'den neş'et etmişlerdir.
                      III-  "Havza  Kazâsı"dır  ki:  Şarkan  Samsun,  garben  Köprü,  cenûben  Amasya  ve
               Merzifon  ve  şimâlen  Bafra  kazâlarıyla  mahdûd  olup  merkezi  olan  "Havza  Kasabası",
               cenûbunda bulunan "Taşan Dağı"nın şimâl-i şarkî eteğinde bayır bir mevki'de [362] kâ'indir.



                                                           180
                                                           192
   188   189   190   191   192   193   194   195   196   197   198