Page 198 - 1-4_2
P. 198
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Çünkü Köprü Kasabası’nın yerinde olan şehr-i kadîm, Amasya'nın hükûmet-i
Dânişmendiye tarafından feth olunduğu esnâda feth edilmiş olduğundan tekrâr istirdâdı için
Rûmlar, ba'dehû ehl-i salîb taraflarından tevâlî eden muhârebât-ı salîbiyyede harâb olmuş idi.
Mu'ahharan "Sultân Mes'ûd-ı Selçûkî" Amasya hükûmetini istîlâ eylediğinden dâhilinde
bulunan bu kasabayı eski şehre hâkim olan bir mevki'-i âlîde hisâr içinde bir şehr-i latîf binâ ve
"Kedeğra" 191 nâmıyla tevsîm etmişdir.
El-yevm "Kedegra Kasabası", "İç Kale Mahallesi" ile civârında bulunan "Molla Hasan,
Ganizâde, Abdullatîf" ve bunların arasında vâki' mahallâtın bir kısmını hâvî olan mevki' olup
cümlesi bir hisârın içinde bulunduğu harâbe-i bâkiyesinden anlaşılmakdadır. "Köprü" dahi
el-yevm "Orta Câmi" demekle meşhûr olan "Yörgüç Paşa Câmi-i şerîfi"nin şimâl ve garb
taraflarına tesâdüf eden yerlere denir. Anadolu'da Eşkiyâ-yı Celâliye'nin 1009'da etrâfa verdiği
dehşet üzerine Köprü voyvodası meşhûr "Durak Ağa" ve za'îmi "Sinan Çelebioğlu Mustafa
Ağa" 192 , "İç Kale Mahallesi" civârında eşkiyâdan tehaffuz için ta'biye şeklinde toprakdan bir
kale yapmış ve mu'ahharan burası da kesb-i cesâmet ederek bir mahalle şeklini almış
olduğundan "Toprak Kale Mahallesi" dahi bu "Kedeğra Kasabası"ndan ma'dûd olmuşdur.
Kadîmen bir şehr-i cesîm olduğu hâlde mu'ahharan harâb olduğu ve esnâ-yı hafriyâtda
câbecâ tesâdüf edilen âsâr-ı kadîmesinden anlaşılan ve ancak bir kısmı üzerine "Köprü"
nâmıyla bir köy yapılan mevki' [376] dahi "Köprü Kasabası" olup burası 612 târîhlerinden
sonra bulunan vesâ'ik-i atîkada umûmen "Köprü Karyesi" olmak üzere gösterilmekdedir. Bu
nâm dahi "Kedeğra Kasabası"na karşı yakadan mürûru teshîl için "İstavlaz Çayı"nın üzerine
yapılan köprüden dolayı tahaddüs etdiği şübhesizdir.
"Kedeğra Kasabası"nda ikâmet eden "Sultân Cemâl-i Dânişmendî" Amasya hükümdârı
"Şâdgeldi Pâdişâh" tarafından "Kayseriyye"ye irsâl ve emîr-i mûmâ-ileyhin müşâviri olan "eş-
Şeyh Alâ'eddîn Ali Şirvânî"yi bu "Köprü Köyü"nde ikâme etdiğinden şeyh-i mûmâ-ileyhin
ahfâdı burada temâyüz etmiş ve Amasya vâlîsi "Yörgüç Paşa", Koca Kayası beyi "Haydar
Bey"i Amasya'ya kaldırdığı esnâda "Köprü Köyü" ile "Kedeğra Kasabası" arasında bulunan
mevki'-i hâlîde bir câmi-i şerîf binâ ve etrâfına ba'zı Türkmen aşîretlerini iskân eylemiş
bulunduğu münâsebetle "Köprü Köyü" terakkî etmeğe başlamışdır.
Amasya vâlîsi şehzâde "Sultân Ahmed"e bu "Alâ'eddîn Şirvânî" ahfâdından "Tâceddîn
Paşa - Tâcî Bey" 896'da sâhib-i dîvân oldukda bu köyde mükemmel bir câmi-i şerîf ve imâret
ve hamâm ve "İstavlaz Çayı" kenârında "Sultân Ahmed Çelebi"ye bir sarây-ı âlî binâ ederek
şehzâde-i müşârün-ileyhin bahâr mevsimlerinde bu "Köprü"ye teşrîfini teshîl etdiğinden imâret
vesîlesiyle pek çok zu'afâ, fukarâ ve şehzâdenin teşrîfi münâsebetiyle ba'zı ümerâ [377] bu
"Köprü"de ikâmet ve konaklar binâ etmiş ve "Köprü Köyü"nün şerefi tezâyüd edib buradan
zuhûr eden zevâta "Köprülü" ve kasabadan zuhûr eden zevâta "Kedeğralı" denmişdir.
Bu târîhden i'tibâren "Köprü Köyü" bir kasaba hâlini ahz ederek "Köprülü Abdullatîf
Efendi" şimdiki mahallesinde ve "Kedeğralı Abdulganîzâde Mehmed Çelebi" bunun yanında
birer mahalle ihdâs ve her biri mahallesinde câmi, mekteb inşâ ve diğer Köprülüler,
Kedeğralılar dahi bunlara teba'iyyet ederek mensûb oldukları kasabalarını binâ-yı hayrât ile i'lâ
etmekde yekdiğerine müsâbakat etmişlerdir.
Binâ'en-aleyh 1068 sâline kadar yanyana bulunan şu iki kasabanın arası tamâmiyle
dolup yekdiğerinden tefrîk olunmayacak bir hâle gelmiş olduğundan "Köprülü Mehmed
Paşa"nın zamân-ı vezâretinde her ikisine birden "Vezîrköprüsü" unvânı verilmiş ve "Kedeğra
Kazâsı" unvânı "Vezîrköprü Kazâsı" unvânına tahavvül etmiş ise de bu unvân bir kayd-ı
191 "Kede", Selçuk Türkleri'nin lisânında "nâhiye merkezi gibi büyük köy" ma'nâsına olup Kayı ve sâ'ir Oğuz
Türkleri arasında "Kend" nâmı verilmekdedir. "Köykend" denir ki "kend", "köyün büyüğü" demekdir. "Gare" dahi
"Gara" lafzından ibâret olup "hisâr" ma'nâsınadır. Buna "Kayı Türkleri" arasında "Pargan" ve Selçuklar arasında
"Garat" dahi dendiği görülmüşdür. Şu ma'nâlara göre "Kedeğra"nin ma'nâsı "Büyükköy Hisâr" daha mûcizi
"Köyhisâr" demek olur.
192 Sadr-ı esbak meşhûr "Köprülü Mehmed Paşa"nın pederidir.
185
197