Page 206 - 1-4_2
P. 206

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
                                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


               anlaşılır.  "Barsevinc",  Hunlar'ın  bu  kıt'ada  nîm-müstakil  beylerinden  olup  bu  kasabanın
               "Barsevinc" tarafından binâ ve kendi nâmıyla tevsîm edilmesi ve ba'dehû galat-ı âmme olarak
               "Barsivan-Marsıvan" telaffuz olunması da ağleb-i ihtimâldir.
                      Ba'zı  sâlnâmelerde  Erzurum  hâkimi  "Mengücek"  tarafından  feth  olunan  bu  kasaba,
               mûmâ-ileyhin nâmıyla tesmiye ve mu'ahharan tahrîf olunarak "Merzifon" dendiği yazılmakda
               olup  sûret-i  tahrîre  göre  bu  kasaba  âsâr-ı  İslâmiyyeden  olduğu  ve  480  (1087)  târîhlerinde
               tesmiye olunduğu anlaşılmakda ise de "Merzifon" nâmının bu târîhden evvel mevcûd olduğu
               târîhen mazbûtdur. "Mengücek" ile "Merzifon" lafızları arasında bir münâsebet olmadığı hâlde
               iddi'â-yı tahrîf edilmesi biraz garîbdir.
                      "Târîh-i Âl-i  Dânişmend"de  mezkûr  olduğu  üzere  Merzifon  Kasabası  ümerâ-yı
               Dânişmendiye'den  "İltekin  Gâzi"  tarafından  feth  olunmuşdur.  Emîr-i  müşârün-ileyhin
               mahdûmu  "Sihâmüddevle  Hüseyin  Gâzi"  [400]  Merzifon'da  tûl  müddet  icrâ-yı  emâret
               etdiğinden  ikâmet  etdiği  mevki'e  "Sihâmü’d-devle"  nâmı  verilmişdir.  Kuyûd-ı  atîkada
               "Sihâmü’d-devle Mahallesi", "Sihâmü’d-devle Karyesi" ve el-yevm "Sehmü’d-devle Karyesi"
               mestûr ve elsine-i âmmede mezkûrdur. Erzurum taraflarının fethine me'mûr olan "Mengücek
               Bey"in Merzifon'u feth etmesi târîhen ma'lûm değildir.
                      Ancak  Merzifon  Kasabası'nın  şimâl-i  şarkî  tarafında  iki  kilometre  kadar  yakın  bir
               yerinde  olan  "Marınca  Köyü"  ile  Merzifon  Kasabası'nın  âsâr-ı  kadîmesi,  harâbeleri  tedkîk
               olunursa "Barsevinc" tarafından binâ edildiği zann olunan kasabanın "Marınca Karyesi" olduğu
               ve Pon hükûmeti devrinde Merzifon Kasabası bir karârgâh-ı husûsî olarak ba'dehû bir kasaba
               şeklini aldığı ve "Marınca Kasabası" da bir köy hâline girdiği tahmîn olunabilir. "Marınca"nın
               "Barsevinc" adına daha müşâbeheti olduğu bu zannı takviye eder.
                      Merzifon kasabası, Amasya'ya otuz iki kilometre kadar yakın olduğu gibi Amasya'ya
               mülhak diğer kasabâtın dahi en büyüğüdür. Devr-i Selçûkî'den mukaddem olan ahvâli târîhen
               mechûl olduğu hâlde mahallâtının esâmî ve teşkîlâtına bakılırsa 670 târîhlerinden sonra kesb-i
               cesâmet etdiği anlaşılır. El-yevm kasabanın şark-ı cenûbî taraflarında harâbesi görülmekde olan
               kalesi, ufak olduğu hâlde âsâr-ı atîkadan ma'dûd olacak bir ehemmiyeti hâ'iz değildir.
                      Merzifon Kasabası kadîmen "Alaca Minâre, Erzincânî, Bâlî, [401] Çavuş Abbas, Hacı
               Ahmed, Hacı Pîr, Hacı Receb, Hacı Ali, Hüsâm-ı Cedîd, Harmânlı, Hoca Süleyman, Südçü,
               Sürme Sürd, Seydî Bölük, Sofular, Tuz, Âdil, Ali Bozacı, Kadı Mahbûb, Lahana" Mahallelerini
               hâvî  olup  kuyûd-ı  kadîmede  "Marınca  Karyesi"  dahi  bir  mahalle  gösterilmekdedir.  Hülâsa
               yirmi mahalleyi, dört bin kadar hâneyi, dört nâhiyeyi, otuz sekiz bin kadar nüfûs-ı umûmiyyeyi
               ve kırk beş kadar kurâyı hâvîdir.
                      Şu  esâmî-i  mahallâta  dikkat  olunursa  "Erzincânî  Mahallesi"nden  eski  bir  mahalle
               görülemez. Meşâhîr-i ulemâdan "Şerefeddîn Mehmed Erzincânî" bu mahallede 768 târîhine
               kadar  ikâmet  ve  neşr-i  ulûma  muvâzabat  etdiği  münâsebetle  mensûb  olduğu  bir  belde-i
               azîmenin ismi oturduğu yere alem-i mahsûs olmuşdur. Diğer "Hacılar" ile "Kadı İmâdeddîn
               Mahbûb-ı Buhârî" ve "Hoca Süleyman" ile "Sofular", dokuzuncu karn-ı hicrî ricâlinden ve
               "Hüsâm-ı Cedîd, Ali Bozacı, Seydî Bölük" dahi onuncu, on birinci karn-ı hicrî a'yânından
               ma'dûddur.
                      "Çelebi  Sultân  Mehmed  Hân"  hazretlerinin  Amasya'da  icrâ-yı  hükûmet  buyurduğu
               zamânlarda  bu  kasabayı  teşrîf  ve  sarây-ı  âlî  inşâ  buyurmuş  olduğu  münâsebetle  târîh-i
               Osmânî'de  bir  mevki'-i  mühim  kazanmış  ve  818'de  sultân-ı  müşârün-ileyh  hazretleri bir
               medrese-i [402] âliye ve bir hamâm binâ ve evkâfını tanzîm buyurmuşdur. Bu medrese gâyet
               mu'azzam, kârgîr bir dârü'l-ilm-i âlî olduğundan Merzifon'un şerefini tezyîd ve ulemâsını teksîr
               etmişdir.  Bu  zamânın  ricâlinden  "Hoca  el-Hâc  Hasan  Çelebi"  bir  câmi-i  şerîf  ve  sultân-ı
               müşârün-ileyhin vâlidesi "Devlet Hâtun" 822'de bir câmi-i şerîf ve yanında bir zâviye-i âliye
               ve bir imârethâne inşâ etmişlerdir.
                      830'da "Sultân Murâd Hân-ı Sânî" hazretleri de bir câmi-i şerîf ve hamâm ve "Kadı
               Mahbûb Çelebi" bir câmi-i şerîf ve mekteb ve 878'de "Sultân Mehmed Hân-ı Sânî" hazretleri

                                                           193
                                                           205
   201   202   203   204   205   206   207   208   209   210   211