Page 244 - 1-4_2
P. 244

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
                                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


               eyledi. Emîr Cerrâh, selefinden müdevver olan mezâlimi teşdîd etmekle 100'de ahâlî yedinde
               maktûl ve Abdurrahmân bin Na'îm el-Kuşeyrî eyâlet-i Horasân'a mevsûl oldu.
                      Cerrâh'ın intikâmını almağa kalkışan Abdurrahmân, mezâlim-i sâbıkayı ma'a-ziyâdetin
               îfâ  ve  Türkler'in  aleyhinde  tenkîlât-ı  şedîde  icrâ  etmekdeki  vahâmeti  takdîr  etmedi.
               Binâ'en-aleyh  Semerkand  hükümdârı  Kabçuk  Hân,  Fergana  hükümdârı  Altâr  (İltâr)  Hân,
               Gûriştân hükümdârı Varagsar (Bârâkşâr), Hazar hükümdârı Sebkar Hân bin Mâcar Hân kuvve-i
               mevcûdeleriyle hâkân Tevrek Hân   258  [77] kumandası altında ictimâ' ederek müdâfa'a-i nefse
               mecbûr oldular.
                      102'de cereyân eden şu kanlı vak'a sû'-i sîretin makâsıd-ı İslâmiyyeyi ihlâl edeceğini
               Abdurrahmân bin Na'îm'e gösterdi. Bu muhârebede tarafeyn dûçâr-ı hasâr olarak kabûl-i İslâma
               hâhiş-ger  oldukları  hâlde  seyyi'ât-ı  idâriyyeden  dolayı  tedâfu'î  bir  vaz'iyyet  ahzına  mecbûr
               kalan Türkler, hükûmet-i Emeviyye'ye vermekde oldukları cizyeyi kat' etmekle beraber müslim
               olan Türkler'in ve Arablar'ın dînlerini, ırzlarını mâllarını muhâfaza etmişlerdir.
                      Çünkü  İslâmiyet,  cem'iyyet-i  beşeriyyenin  efkârına  ulviyyet,  ezhânına  vüs'at,
               hissiyâtına kuvvet vermek husûsâtında yegâne ve tevhîd-i İlâhî, îmân-ı âhiret gibi hissiyât-ı
               kadîmelerine aynen muvâfık bir dîn-i âlî olduğunu Türkler takdîr etmişlerdi. Ecille-i tâbi'în
               olan nücebâ-i ehl-i îmânın neşr etdikleri fezâ'il-i İslâmiyye Türkler'in hissiyâtını pek ziyâde
               tenvîr etdiği hâlde kabûl-i İslâm eden Türkler'den cizye tahsîl edilmesi münâsebetsizliği dîn-i
               İslâmın intişârına bir mâni'a teşkîl ediyordu. Binâ'en-aleyh şu mâni'ayı def' için Türkler, yalnız
               cizyeyi  kat'  etmekle  iktifâ  etdiler.  Hattâ  Türkistân'da  bulunan  me'mûrîn  ve  ummâl-i
               Emeviyye'ye  asla dokunmadılar.
                      Şu vak'ayı müte'âkib Abdurrahmân bin Na'îm el-Kuşeyrî Horasân'dan azl olunup Irâk'a
               nasb  olunan  Mesleme  bin  Abdulmelîk  bin  Mervân  zamîmeten  vâlî-i  Horasân  oldu.  Ancak
               kendisi Irâk'da ikâmet edib Horasân'a Sa'îd bin Abdul'azîz bin el-Hâris'i emîr nasb ve irsâl
               eyledi.  Sa'îd'in  Horasân'a  [78]  vusûlünde  Tevrek  Hân  intişâr-ı  İslâm  hakkındaki  Türkler'in
               maksadlarını hâkânın müsteşâr ve kâtibi olan Bazgarî (Bâzgûrbây) idâresinde müteşekkil bir
               hey'etle emîr-i müşârün-ileyhe i'lâm ve ummâlin müslim Türkler'den cizye tahsîl ve pek çok
               mezâlim îkâ' etdiklerini isbât etmeğe çalışdı.
                      Sa'îd  bin  Abdul'azîz,  şikâyât-ı  vâkı'ayı  tahkîk  için  Şu'be  bin  Zahîr  en-Nehşelî'yi
               Semerkand'a irsâl etdi. Semerkand emîri olan Alî bin Habîb el-Abdî gibi Yezîd bin Mühelleb
               ve  Abdurrahmân  bin  Na'îm'in  nasb  etdikleri  ummâlin  münâsebetsizliklerini  ya'nî  şikâyâtın
               hakîkat  olduğunu  anlayan  Sa'îd  bin  Abdul'azîz  bunları  derhâl  azl  ve  habs  ve  ta'zîb  ederek
               Türkler'i tatmîn ve müslim olanlardan cizyeyi ref' ile ezhân-ı müslimîni teskîn eyledi.
                      Sa'îd'in  bu  harekât-ı  âdilesi  cizye  me'mûrlarını  dil-gîr  etmekle  102  evâhirinde  azl
               olunarak Ömer bin Hübeyre el-Fezârî emîr-i Horasân oldukdan sonra 103 evâ'ilinde Tevrek
               Hân dahi vefât edib Kuşûn (Kûsûn) Hân Türkler'e hâkân oldu. Fakat Horasân ve Irâk vâlîsi
               Mesleme bin Abdülmelik cibâyet eylediği cizyeyi beytü'l-mâle göndermediği cihetle cezîre
               vâlîliğine  tahvîl  ve  Horasân'a  Sa'îd  bin  Amr  el-Hareşî  ve  Irâk'a  dahi  Ömer  bin  Hübeyre
               el-Fezârî nasb ve ta'yîn olundu.
                      Şu tebeddülâtın hedefi cizye tahsîli ve Türkler'in te'mîn-i itâ'ati olduğunu ta'yîn eden
               Kûsûn Hân Harezm hükümdârı Yılıh (Yılık) Hân'ın riyâseti altında müslimlerden Şevker bin
               Hamîk (Sûngâr bin Âmîk) ve Ahrûn hâkimi [79] Avram (Evrâm) ve Keş hâkimi Sâlih Veyk
               (Üyük) beylerden müteşekkil bir hey'eti Horasân vâlîsi Sa'îd bin Amr el-Hareşî nezdine ve
               Hazar hükümdârı Sebkar Hân'ı dahi bir hey'et-i  mahsûsa ile Irâk vâlîsi  Ömer bin Hübeyre
               el-Fezârî  nezdine  irsâl  ederek  Türkler'in  hükûmet-i  İslâmiyyeye  karşı  itâ'atlarında  şübhe
               olmadığını ve henüz şeref-i İslâm ile müşerref olamayanlar da cizyelerini vereceklerini te'mîn
               etmeğe çalışıyordu.




               258   Tevrek, el-yevm bizim "devrek ve devre" dediğimizdir.
                                                           542
                                                           243
   239   240   241   242   243   244   245   246   247   248   249