Page 273 - 1-4_2
P. 273

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 2


                      Ebû Reyhân  el-Birûnî  Külliyât’ında  Nîtiş,  nûn'un  ve  tâ'-i  mühmelenin  kesri  ve
               ortalarında yâ'nın sükûnu ile zabt ve Türk'den me'hûz bir kelime-i Yunâniyye olduğunu ilâve
               ediyor. Tarîku'r-Reşâd, Ahbâru'l-Bilâd ve Âsâru'l-İbâd nâm kitâblarda Ebû Reyhân'ın zabtı ve
               Abdulmü'min'in îzâhı nakl edilmekle beraber tâ'nın fethi iltizâm olunmakdadır. Şu ta'rîfâta
               binâ'en "Bentaş" kelimesi "Hunitus" lafzından muhaffef ve Hunitus lafzından muharref olan
               Pontus kelimesinin mu'arrebi ve Nîtiş dahi bunun muharrefidir. Avrupa müverrihleri "Pont
               Oksin" derler.
                      Üçüncü Mihridâd'ın Pon (Hun) kıt'asını istîlâ etdiği zamân kıt'a-i mezkûrede meskûn
               olan akvâma dâ'ir Fransa akademiyası a'zâsından Luba şu ma'lûmâtı veriyor:
                      "Pon kıt'ası Îrân devletinin taht-ı idâresine girmezden evvel Kızılırmak ve Yeşilirmak
               havzalarında Karadeniz'e kadar mütemeddin bir devlet mevcûd idi. Amasya, Öyük, Boğazköy
               ve havâlîsinde müşâhede olunan âsâr-ı medeniyye, bu devletin âsâr-ı bâkiyesindendir. Bunlar
               Hatitler (Hititler)'den zann olunur. Kızılırmak’a kadar gelen Âsûr ordularının mürûruna bu
               devlet mâni' olmuşdur."
                      Müverrih  Luba'nın  şu  ta'rîfâtından  bu  devlet,  bâlâda  mezkûr  olduğu  üzere  umûmî
               Kapadokya'da  ibtidâ  Tugâyitler'in,  ba'dehû  Amasya'yı  merkez-i  hükûmet  ittihâz  eden
               Amâsitler'in, ba'dehû Hunitler'in hükûmetleri [156] olduğu müstebân olmakdadır. Bunların da
               Tûrânî olduklarında şübhe yokdur.
                      Ba'dehû Luba diyor ki: "Mihridâd, Pon kıt'asına geldiği esnâda ahâlî-i meskûne üç kısım
               idi. Birincisi Tûrânîler, ikinci Îrânîler, üçüncüsü  de Yunânîler olup  Îrânîler birtakım Acem
               zâdegânıyla ma'bed kâhinlerinden ibâret  idi. Bunlar hemen her tarafda münteşir ve sâhib-i
               nüfûz  idi.  Yunânîler  Sinop,  Samsun  gibi  bilâd-ı  sâhiliyyenin  yalnız  şehirlerinde  meskûn
               oldukları hâlde bir zamân-ı fetretde meskûn oldukları bilâdı zabt etmişler ise de Îrânîler'in
               vürûdunda ra'iyyet olmuşlar idi.
                      Tûrânîler,  Pon  kıt'asının  ahâlî-i  asliyyesi  olup  Eski  Simriler  (Sâmirîler)  zamânında
               tavattun  etmişler  idi.  Bunların  kabâ'ili  pek  çok  olup  meşhûrları  Alazonlar,  Amazonlar,
               Bagadâunlar, Beşirler, Buserler, Tebârunlar, Tirâller, Hâlibler, Sânlar, Kutagunlar, Kukunlar,
               Marlar, Makrunlar, Muznikler'dir."
                      Bunlardan  Bagadâunlar,  Bagâtlar  ya'nî  Bugâtlar  olup  Bugalılar  demekdir.  Beşirler,
               Beşgirler'dir. Tiraller, Tirgal ya'nî Turgâller demek olup el-yevm Turhâl kasabası ve havâlîsi
               bunların meskenleridir. Kutagunlar, Kutaylar ya'nî (Hititler) demekdir. Kukunlar, Kutugunlar
               olup  Kutuglular  demekdir.  Marlar,  Barsevinc  oymağı  ve  Makrunlar,  Mankır  ya'nî  Bakır
               oymağıdırlar.
                      Muznikler, Bozoklar demek  olup  Bozok  ya'nî  bir  nev'  doğan  [157]  ma'nâsına  olan
               Basak,  (Bazak)  nâmında  bir  Tûrânlı  evlâdı  olduğu  ve  mu'ahharan  Bozoklar  dendiği  zann
               olunur.  Bunlardan  Basan  Hân  Amasya  hükümdârı  olduğu  bâlâda  mezkûrdur.  Oğuz  Hân'ın
               Bozoklar'ı sağ kol i'tibâr eylediği muhakkak olmakla beraber "Bozok" nâmıyla tesmiyesinde
               hurâfât karışdırılmışdır.
                      Müverrih  Luba'nın  Tûrânî  olduğunu  zikr  eylediği  şu  akvâm,  ya'nî  Tûrân  oymakları
               Üçüncü Mihridâd'ın Amasya kıt'asını istîlâ etdiği esnâda mevcûd olmakla bunları celb etmek
               için Mihridâd'ın Tûrânîlik iddi'âsında bulunduğunu müverrihlerin kaydı iş'âr etmekdedir.
                      Çünkü, hicretden 913 sene evvel Amasya hükümdârı olan Mihridâd, "Mitrât" demekle
               meşhûr ve "Katistis" vasfıyla mülakkab olduğu tevârîh-i şarkiyye ve garbiyyede mestûrdur. Bu
               iki şöhret mûmâ-ileyhin Hititler'den ve Mitur Hân evlâdından olduğu iddi'âsını iş'âr eder.
                      Zâhir-i lafza nazaran Hıtâ dilinde Mitrât, bizim Mitirli ya'nî Muturlu dediğimizdir. Bu
               kelime-i  Hıtâ'iyye  mûmâ-ileyhin  bâlâda  ismi  zikr  edilen  Mitur  Hân  evlâdından  olduğunu
               anlatır. Katistis kelimesi dahi "katitis" demek olup "Katit", "Hitit" lafzının Yunânîleşmiş olan
               bir şekli olmakla mûmâ-ileyhin Hititler'den olduğunu gösterir.
                      Halbuki Avrupa müverrihleri Yunânîler'den naklen bu "Katistis" kelimesinin lugat-ı
               Yunâniyye'de  "mü'essis"  ma'nâsına  olduğunu  yazıyorlar.  Vehle-i  ûlâda  bakılırsa  Üçüncü

                                                           571
                                                           272
   268   269   270   271   272   273   274   275   276   277   278