Page 279 - 1-4_2
P. 279

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 2


               kemâl-i  zilletle  Pompe'ye  dehâlet  ve  memleketin  kısm-ı  şarkîsini  tamâmiyle  verip  Urfa
               livâsında bekâsını te'mîne gayret etdi.
                      Fakat Yedinci Mihridâd, Kafkasya'da İbârîler'den, İroniler'den, Kabartaylar'dan ve sâ'ir
               kabâ'il-i  Tûrâniyye'den  bir  ordu  tertîb  ederek  döndü.  Kemâl-i  muvaffakiyetle  hükümdârı
               olduğu  Pon  kıt'asını  tahlîs  edib  pây-ı  tahtı  olan Amasya  şehrine  kable'l-hicre 690'da avdet
               ederek tedârikât-ı askeriyyesini ikmâle çalışdı.
                      Fakat Yedinci Mihridâd, Pompe'nin Amasya'da yapdığı tahrîbâta bakıyor, katliâmından
               dolayı  duyduğu  acı  ciğerini  yakıyordu.  Binâ'en-aleyh  bunun  intikâmını  çıkarmak  için  Pon
               kıt'asında meskûn olan yüz bin kadar Romalılar'ı ve tarafdârı olanları katliâm ederek hissetdiği
               [173] acıları teskîne gayret ediyordu.
                      Bu  esnâda  Roma  devleti,  kumandânlardan  Silla  ve  Sezâr'ın  istirkâbıyla  fevkalâde
               karışık ve gâyet meşgûl olduğu münâsebetle hârice karşı sulha muhtâc idi. Yedinci Mihridâd
               ile muvakkaten bir mu'âhade-i sulhiyye akdini tensîb ederek Pon kıt'asına bir hey'et-i sefâret
               gönderdiler.
                      Ancak  bu  mu'âhede-i  sulhiyyeyi  ihzâr  için  Yedinci  Mihridâd'a  gönderilen  Roma
               sefîrleri,  Romalılar'ın  katliâmından  dolayı  ba'zı  tekâlîf-i  müz'ice  der-miyân  etmelerine
               Mihridâd son derece hiddet edib sefîrleri Amasya'da şimdiki Meydân Köprüsü karşısında kâ'in
               mağarada habs eylediğini, mağaranın üzerinde görülen yazıların nâtık olduğu söylenmekdedir.
                      Hulâsa Yedinci Mihridâd, aldığı büyük bir kuvve-i askeriyye ile kable'l-hicre 688'de
               Karadeniz'in şimâlinde Rûmeli kıt'asına girip Trakya ve Makedonya kıt'alarını istîlâ ederek
               İtalya'ya cebren girdikden sonra Roma’ya doğru hareket ve Romalılar'a ilkâ-yı dehşet eyledi.
                      Yedinci Mihridâd, Romalılar'ın teklîf eylediği sulhu redd ederek bir hiss-i intikâm ile
               Roma'ya hücûm edeceği esnâda oğlu Farnâk pederine karşı ihânet ve orduyu kendi tarafına
               celb edib sulh-ı mezkûru kabûle niyyet ve pederini hal'a azm ederek isyân eyledi.
                      Yedinci  Mihridâd,  kendi  oğlunun  bu  hâ'inâne  hareket-i  şenî'asından  pek  ziyâde
               müte'essir olduğu cihetle hükûmetinin elli yedinci senesinde kendisini  [174] düşmanlarının
               eyâdî-i hakâretlerinde görmemek için emr eylediği bir nefere katl etdirmişdir.
                      Üçüncü  Farnâk,  Yedinci  Mihridâd'ın  âsî  oğlu  olup  pederinin  vefâtını  müte'âkib
               kable'l-hicre 688'de Pon hükümdârı oldukdan sonra pederinin cenâzesini mûmya edib Roma
               serdârı Pompe'ye takdîm ve teklîf edilen sulhu kabûl eylediğini iş'âr eyledi.
                      Pompe, Farnâk'ın bu denâ'etinden memnûn olmayıp büyük bir hürmetle cenâze alâyı
               tertîb ederek Mihridâd'ın cesedini defn etdirdi. Ba'dehû Farnâk ile Pompe arasında mu'âhede-i
               sulhiyye tekarrür etdiği cihetle Üçüncü Farnâk ordusunu Avrupa'dan kaldırıp pây-ı tahtı olan
               Amasya'ya avdet ve Pon tahtına resm-i cülûsunu icrâ etdi.
                      Roma  devleti,  Üçüncü  Farnâk'ın  bu  vaz'-ı  mühînânesini  takbîh  ederek  mûmâ-ileyhi
               derece-i  i'tibârdan  iskât  etdikleri  münâsebetle  Pon  kıt'asına  gelen  Romalılar'ın  tahakkümü
               günden  güne  tezâyüd  ediyor,  Farnâk'ın  şeref-i  hükûmeti,  haysiyyet-i  hükümdârîsi  bunların
               tegallübât-ı mütemâdiyesiyle zâ'il oluyor idi.
                      Üçüncü  Farnâk,  Romalılar'ın  kibir  ve  azametini,  gurûr  ve  sefâhetlerini  tahammül
               etmeğe gayr-i  muktedir  bir  hâle  geldiği  cihetle  hükûmetinin  dokuzuncu  sâlinde  pederinin
               Romalılar'a gösterdiği celâdeti numûne ittihâz ederek Roma devletini tanımadı. Mükemmel bir
               ordu tertîb ederek Roma'ya karşı harbi [175] göze aldırmış, Romalılar'ın münâsebetsizliklerine
               bir nihâyet vermiş idi.
                      Fakat Romalılar'ın kuvve-i kâhiresine karşı koyabilecek bir müttefik edinmek için Îrân
               devletine mürâca'at ve teklîf etdiği ittifâkı Îrânîler ve Ermenîler kabûl etmekle mevki'ini tahkîm
               edib mülkünü tevsî'a kıyâm ve Romalılar'ı ta'cîze ikdâm etmekde idi.
                      Bu esnâda Romalılar'ın teşevvüşât-ı dâhiliyyesi, hârice karşı asker sevkini işkâl etdiği
               cihetle Farnâk'ın bu isyânından Romalılar bir müddet igmâz-ı ayn etmeğe mecbûr olmuşlar idi.
               Nihâyet  Roma  teşevvüşâtı  ber-taraf  olmakla  beraber  Îrân'ın  ihtilâlât-ı  dâhiliyyesi  tevessu'



                                                           577
                                                           278
   274   275   276   277   278   279   280   281   282   283   284