Page 283 - 1-4_2
P. 283

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 2


               ıslâhına me'mûr nasb ve irsâl ederek teşebbüsât-ı mezkûreyi akîm bırakdı. Cermanik tahmînen
               kable'l-hicre 603'de Anadolu'ya geldi.
                      Hulâsa Pon hükümdârı Amentas devrinde ya'nî hükûmetinin on altıncı yılında ve Roma
               imparatoru  Ogustus  zamânında  Hazret-i  Îsâ  aleyhi's-selâm  kable'l-hicre 622'de 290   tevellüd
               eyledi.  Amentas  dahi  otuz  yıl  hükûmet  ederek  kable'l-hicre  597'de  vefât  etmekle  Pon
               hükûmetine hitâm verildi.
                      Bâlâda  mezkûr  olan  Amentas  (Amâs)  neslen  Tûrânî  olduğuna  nazaran  bu  Amentas
               (Amâs)'ın  dahi  Tûrânî  olduğu  anlaşılır.  Zâten  babasının  ve  dedesinin  adları  bunu  iş'âr
               etmekdedir.  Binâ'en-aleyh  Amasya  şehrini  binâ  ederek  orada  ilk  hükûmet  eden  zât,
               Tûrânîler'den [185] Amâs olduğu gibi kurûn-ı ûlâda Amasya'da Tûrânîler'in son hükümdârı da
               Amâs  olduğu  tesâdüfât-ı  garîbedendir.  Amasya'da  Selçûkîler'den  ilk  hükûmet  eden  Sultân
               Mes'ûd-ı Evvel ve son hükûmet eden Sultân Mes'ûd-ı Sânî olduğu gibi.

                                                     FASL-I SÂLİS

                      Roma  devleti  zamânında  Amasya'nın  idâresine  me'mûr  olan  vulâtın  ahvâlini,
               etvârını ve Amasya'da bunların âsârını ma'lûm olabildiği kadar beyân eder.

                      Roma İmparatorı Tiber, Pon kralı Amentas'ın vefâtıyla Pon kıt'asını Roma memâliki
               a'dâdına ilhâk etmekle beraber Pon kıt'asının kısm-ı şarkîsi kralı olan İkinci Polemon'u dahi
               def' edib bütün Kapadokya, Pon kıt'alarını tevhîd ve "Armeniyak" nâmıyla tevsîm ederek bir
               vilâyet  yapmış,  Anadolu'ya  gönderdiği  birâderi  Cermanikus'u  dahi  Armeniyak  vilâyeti
               vâlîliğine nasb etmişdir.
                      "Vilâyet-i muvahhede"  ma'nâsına olduğu  haber  verilen Armeniyak  291  [186]  vilâyeti,
               şimdiki Erzurum, Sivas, Trabzon vilâyetlerinin tamâmiyle Ankara, Konya vilâyetlerinin birer
               kısmından müteşekkil bir kıt'a-i cesîmeden ibâret olup Tûrânîler'in evâ'il-i devrinde bu kısma
               "Toga, Toha" denmişdi. Mu'ahharan "Pont, Hunit" nâmı verilmişdir.
                      Doğrudan Roma devleti idâresine geçen Amasya şehri, bu kıt'a-i cesîmeden teşkîl edilen
               vilâyetin merkezi olduğu Dâ'iretü'l-Ma'ârif'de mestûr ve bu cihetden Amasya'ya "Metropol"
               dendiği  Perro,  Teksiye,  Reynak,  Luba  gibi  Avrupa  müverrihlerinin  şarka  müte'allik
               eserlerinde 292  mezkûrdur.
                      Cermanikus,  Roma  imparatoru  Tiberyus'un  birâderi  olup  Anadolu  vâlîsi  unvânıyla
               kable'l-hicre 602'de Anadolu ıslâhına me'mûr olarak bir kuvve-i askeriyye ile Küçük Asya'ya
               geldi. Ufak Ereşkiyân (Ermeni) hükûmetini lağv ederek bir kısmını Roma memâliki idâdına ve
               bir kısmında ufak bir vilâyet-i mümtâze teşkîl eyledi.
                      Ba'dehû  Cermanikus,  kable'l-hicre  597'de  Pon  kralı  olan  Amentas  bilâ-veled  vefât
               etmekle  lağv  edilen  Pon  hükûmeti  yerinde  vech-i  meşrûh  üzere  teşkîl  olunan  Armeniyak
               vilâyeti vâlîliğine nasb edilerek ikâmet eylediği Amasya'da ibkâ edildi. [187]
                      Fakat Cermanikus'un mukaddemâ Avrupa'da ve bu def'a Asya'da Roma devletine etdiği
               hidemât-ı âliyesi enzâr-ı umûmiyyeyi kendisine celb etmekle beraber imparator Tiber'in de
               istirkâbını celb etmekden hâlî olmuyordu.
                      Çünkü Tiber, gâyet müdebbir ve idâre-i mülke kâdir olmakla beraber gâyet zâlim, şerîr
               ve  korkak  bir  kimse  idi.  Mezâlim  ve  seyyi'âtı  halkı  kendisinden  tenfîr  eylediğini  biliyor,



               290   Şimdiki târîh-i mîlâdîye nazaran mîlâd-ı Îsâ ile hicret-i nebeviyye arası 582 yıl olduğu iddi'â olunmakda ise de
                  tevârîh-i  Arabiyye'nin  günü  gününe  zabt  eylediği  vekâyi'-i  sinîn  ile  kâbil-i  tatbîk  olmadığı  meydândadır.
                  Mir'âtü'l-İber'in ihtiyâr etdiği 622 yıl farkı, pek çok fuzalânın hulâsa-i tedkîkâtıdır.
               291   Amasya'ya "Ermeniyye-i Kübrâ" denmesi, bu ta'bîrden neş'et eylediği Mukaddime'de îzâh edildi.
               292   Bu eserleri kısmen tercüme ederek âcizlerini lutfen müstefîd buyuran erbâb-ı fazl u irfândan Ahmed Tevhîd
                  Bey ve Ahmed Sâ'ib Beyefendiler hazerâtına arz-ı şükrân ederim.
                                                           581
                                                           282
   278   279   280   281   282   283   284   285   286   287   288