Page 287 - 1-4_2
P. 287

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 2


               olan Amasya'dan ref' edilmiş ve Beceneklerle serdârı olan Senâ (Sungây) Hân Pon kıt'asının
               idâresini deruhde ederek Amasya etrâfını karargâh ittihâz etmişdir.
                      Roma idâresi zamânında Amasya'da pek çok kiliseler, sarâylar, mezârlar binâ edilmiş
               olup  bunların  kısm-ı  küllîsi  mün'adim  olmuşdur.  Ancak  Romalılar'ın  âsârından  olduğu
               anlaşılan birkaç kitâbe hâlâ mevcûd olmakla bunlardan ma'lûm olanları buraya nakl edildi.
                      El-yevm Amasya'da Kuşköprü başında Şamlar Mahallesi'nin cenûb-ı şarkîsinde ırmak
               üzerinde şimdiki debbâg-hânenin arkasında kâ'in kaya üzerinde mahkûk olan Latin yazılarında
               şöyle mestûr olduğu haber verilmekdedir:
                      "Kendi hayâtında bu kayayı tezyîn eden, Rufis'dir ki bizim â'ilemizin re'îsidir. Adliye
               kânûnlarını tanzîm eden oğlu Kıleobrat için bu mezârı yapdırmış olup vefâtında kendisinin
               kemikleri de buraya konmuşdur. Burada bizim babalarımızın kemikleri vardır. Bizim için pek
               mu'azzez olan Timeyis Kıroniyon ve onun oğlu Palikaruniyos burada yatıyorlar”. [197]

                                           DÖRDÜNCÜ ve BEŞİNCİ FASIL

                      Tûrânîler'in,  Romalılar'ın,  Îrânîler'in,  Arablar'ın  Amasya'da  hükûmetlerini,
               sûret-i vürûdlarını ve yek-diğeriyle olan münâsebât ve muhârebâtını ma'lûm olabildiği
               kadar beyân ve tafsîl eder. Bu iki  fasl-ı mütedâhili yek-diğerinden ayırmak mümkün
               olmadığı cihetle mezc edilmişdir.

                      Roma'nın  idâresi  Amasya'dan  zâ'il  olduğu  esnâda  Hunlar'ın  hâkânı  olan  Irkıl  Hân
               tarafından Pon kıt'ası barlığına Becenekler'in serdârı olan Sungay Hân nasb olunarak tevsî'-i
               fütûhâta me'mûr olduğu cihetle diğer barlar ile müttefikan bir tarafdan Haleb, diğer tarafdan
               Bağdâd,  bu  tarafdan  Üsküdâr  önünde  Kadıköyü  hudûduna  kadar  hücûm  ve  istîlâ,  gâret  ve
               yağmâ ederek Romalılar'dan yapdıkları mezâlimin, vahşetlerin öcünü almakda idiler.
                      Lâkin Roma askerleri, ekseriyetle metîn kalelere kapanmış olup Tûrânîler'in savletlerini
               muvakkat bir seyl akıntısına benzetiyorlardı. Roma imparatoru Te'odos, Roma mülküne her
               tarafdan ta'arruz eden akvâm-ı muhtelife ve bi'l-hâssa Tûrânîler ile harb ederek münhezim bir
               hâlde kable'l-hicre 227'de vefât ederken bilâd-ı Româniyye'yi şark ve garb nâmıyla tefrîk ve
               şark  ya'nî  Bizans  imparatorluğuna  büyük  oğlu  Arkadiyus'u  ve  garb  [198]  ya'nî  Latin
               imparatorluğuna  da  küçük  oğlu  Honoriyus'u  ta'yîn  edib  vefât  etmekle  eski  Roma  devleti
               müzmahil olmuşdur.
                      Bu taksîmde Pon kıt'ası tamâmiyle şark imparatorluğuna isâbet etmiş olduğu cihetle on
               bir  livâdan  müteşekkil  bir  vilâyet  i'tibâr  ve  birinci  livâ  merkezi  olan  Amasya  beldesi  de
               kemâ-kân merkez-i vilâyet ittihâz edilmişdir. On bir livâ şunlardır: Amasya, Erzincân, Tokat,
               Canik, Çorum, Sivas, Trabzon, Karahisâr-ı Şarkî, Gümüşhâne, Lazistân, Yozgat.
                      Fakat  Irkıl Hân'ın  zamânında Asya ve Avrupa'da Roma devletleri  yerinde kutlu bir
               devlet-i Tûrâniyye  zuhûr  etmekle  müşârün-ileyhin  vefâtında  hemşîrezâdesi  Atıl  Hân  bin
               Muncuk Hân, umûmen Tûrânîler'e gâyet bahâdır bir hâkân-ı kâhir olmuş idi.
                      Atıl Hân, aksâ-yı  şarkdan müntehâ-yı  şimâle, cenûben Şâm'a ve garben  Avrupa'nın
               nısfına hâkim bir hâkân-ı zî-şân olduğu cihetle Pon kıt'ası da müşârün-ileyhin zîr-i istîlâsında
               olduğu  tevârîh-i  umûmiyyenin  şehâdâtıyla  müsbet  olup  Becenekler'in  serdârı  olan  Sungay
               Hân'ın idâresi altında bulunduğu anlaşılır.
                      Çünkü  silsile-nâmelerden  müstebân  olduğu  üzere  Hazar  hükümdârı  Sâlib  Hân'ın
               vefâtında oğlu  Biris  (Bars) Hân, Hazar tahtına câlis  [199]  olup  zamânında Anadolu  sâlârı,
               Becenekler'in serdârı olan Sungay Hân idi. 294
                      Medhal'de  tafsîl  edildiği  üzere  Becenekler'in  Pon  kıt'asında  bu  târîhden  i'tibâren
               mutavattın olduğu ve Amasya şehrine şarkan üç sâat kadar kurb mesâfede bulunan şimdiki


               294   "Sungay, Sungar, Sungur, Şungay, Şungar" bizim "Çongar" dedigimiz avcı bir kuş adıdır.
                                                           585
                                                           286
   282   283   284   285   286   287   288   289   290   291   292