Page 290 - 1-4_2
P. 290

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
                                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


               kamaştırıyor, bilâd u emsârı önüne katıp Asya'nın, Afrika'nın müntehâlarına doğru neşr-i envâr
               ediyor, Anadolu'ya geçip eski Tûrân diyârını Türkistân'a vasl etmeğe çalışıyordu.
                      İbtidâ Medîne-i Münevvere'de, ba'dehû Şâm'da teşekkül eden hilâfet-i İslâmiyye, nûr-ı
               İslâmı aktâr-ı âleme nakl etmeğe bezl-i makderet etdiği esnâda kavm-i necîb-i Arab'ın sîmâ-yı
               sa'âdetleri Anadolu bilâdının cenûbundan görünmeğe başladı.
                      Hilâl-i İslâm, Anadolu'ya cenûbdan tulû' ederek tedrîcen yükseliyor, yükseldikçe bizim
               Amasya diyârının ufukları parlamağa başlıyor, Amasya toprağı o sîmâ-yı sa'âdetin leme'ât-ı
               lâhûtiyyesini kemâl-i iştiyâk ile özlüyordu. Çünkü Amasya, vahdet-i İlâhiyyeyi mu'tekid olan
               eski Tûrânîler'in eser-i binâsı idi.
                      Tevârîh-i ümemi kemâl-i ihtimâm ile zabt ve kayd eden fuzalâ-yı Arab'ın, ulemâ-yı
               Tûrân'ın verdikleri tafsîlâtdan müstebân olduğu üzere bizim Pon kıt'asında sîmâ-yı besâleti
               görülen ilk Arab mücâhidi Mesleme bin Abdülmelik bin Mervân olduğunda şübhe yokdur.
                      Çünkü 72 sene-i hicriyyesinde Rûm imparatoru olan Le'onitus, Arab mücâhidlerinin
               Anadolu'da  muvaffakiyâtı  tevâlî  eylediği  esnâda  75'de  hal'  olunarak  burnu  kesiliyor,
               imparatorluğu Anadolu kumandanı [206] Absimâr, "Üçüncü Tiberiyus" unvânıyla işgâl ediyor
               ise de mücâhidân-ı İslâmın savleti tevakkuf etmiyordu.
                      Şâm'da  hilâfet-i  İslâmiyye  makâmında  bulunan  Abdülmelik  65-86  devrinde  Rûm
               imparatorları  yek-diğerinin  burnunu  keserek  imparatorluğu  ihrâz  eyledikleri  esnâda  Arab
               mücâhidlerinin kumandanı olan Abdülmelikzâde Emîr Mesleme Kapadokya kıt'asına gâlibâne
               giriyordu.
                      Üçüncü  Tiberiyus,  mücâhidân-ı  İslâmın  Anadolu'daki  harekât-ı  askeriyyesini  tevkîf
               edemediği cihetle Emîr Mesleme 83 sene-i hicriyyesinde Malatya, Kayseriyye beldelerini feth
               ederek Pon kıt'ası dâhilinde bulunan "Tarende (Dârende)" şehrine girmiş, burayı üssü'l-harekât
               ittihâzıyla cezîre ahâlî-i müslimesinden mikdâr-ı kâfî asker celb ve iskân ederek avdet etmişdir.
                      Bundan mukaddem Kersun mahbesinden firâr eden esbak imparator Jüstinyânus, Hazar
               ve Bulgar hânlarından aldığı kuvve-i askeriyye ile İstanbul'a girip sâniyen Rûm imparatoru
               oluyor, mücâhidân-ı İslâmın Anadolu'daki muvaffakiyetinden dolayı Rûmlar'ın zâten dil-gîr
               oldukları  Üçüncü  Tiberiyus'u  83'de  hal'  ederek  burnunu  kesdikden  sonra  zâlimâne  katl
               etdiriyordu.
                      Bu târîhden i'tibâren Amasya patrîki olan Kalis (Kelkis) Dârende şehrinin sukûtundan
               dolayı kesb-i nezâket eden Amasya'ya müdâfa'a edebilmek için asker ve zehâ'ir celb ve tedârik
               etmekde  [207]  iken  86  şevvâlinde  Abdülmelik  vefât  edib  büyük  oğlu  el-Velîd  hilâfet-i
               İslâmiyye makâmına geçdi.
                      Velîd  bin  Abdülmelik,  Anadolu  fütûhâtını  Hazar  bilâdına  vasl  etmek  ve  îcâbında
               İstanbul'u  muhâsara  ederek  Rûmlar'ın  tecâvüzünden  emîn  olmak  için  birâderi  emîr-i
               müşârün-ileyh Mesleme'yi şark, ya'nî umûmen Anadolu vâlîliğine nasb eyledi.
                      Şark vâlîsi Emîr Mesleme, 89 rebî'ulevvelinde mücâhidân-ı İslâmdan mürekkeb cesîm
               bir  ordu  ile  Şâm'dan  hareket  edib  bilâ-mâni'  Dârende  şehrine  geldi.  Buradan  kuvve-i
               mevcûdesiyle toplu bir  sûretde hareket  ederek  Tohât  (Tokat) üzerinden Harşene  (Amasya)
               şehrini muhâsara eyledi.
                      Amasya patrîki Kalis, ma'iyyetinde bulunan kuvvetle müdâfa'a eylediyse de mükerreren
               münhezim  olduğundan  istîmân  ederek  Emîr  Mesleme,  ilk  def'a  olmak  üzere  Amasya'ya
               gâlibâne girdi. Harşene'de mukîm ve Hristiyân olan Tûrânîler, Rûmîler cizye i'tâsını kabûl
               etmekle Emîr Mesleme elli kadar müslim tahsîl me'mûrları iskân ederek avdet eyledi.
                      İmparator  Jüstinyanus,  Anadolu  bilâdını  müdâfa'a  edemediği  gibi  mukaddemen
               hakkında sû'-i kasd eden Kersun (Kırım) ahâlîsinden ahz-ı intikâm için icrâ-yı mezâlim etmekle
               Kersun  kumandanı  Bardan  (Vartan)  mücâhidân-ı  İslâmın  feth  etdiği  bilâdı  geri  alacağını
               ta'ahhüd ederek [208] 89 senesi evâhirinde Filipikus unvânıyla Rûm imparatoru i'lân ve selefi
               itlâf edilmişdir.



                                                           588
                                                           289
   285   286   287   288   289   290   291   292   293   294   295