Page 294 - 1-4_2
P. 294

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
                                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


                      Amasya  emîri Ca'vene  bin  el-Hâris,  Rûm  imparatoru  Le'on  İsori'nin  Pon  kıt'asını
               istirdâd etmeğe kıyâm ve asâkir-i külliye i'zâm etdiğini halîfe-i müşârün-ileyhe arz ve istimdâd
               edib cevâba intizâren Amasya'da tedâfü'î bir hareket ahz etmiş idi.
                      100 senesi  evâ'ilinde gelen emr-i  cevâbîde  Harşene  ve  Tarende  fütûhâtı  dimâ'-i
               müslimîni heder, beytü'l-mâla zarar etmekden başka bir hayrı olmadığı re'yi gâlib geldiğinden
               Ca'vene'nin  Malatya  emâretine  ta'yîn  olunduğu  ve  Harşene  ile  Tarende'de  mukîm  olan
               müslimîn ile beraber Malatya'da ikâmet etmeleri iş'âr buyurulduğu cihetle Emîr Ca'vene zâten
               vâlî-i  sâbık  [217]  İsakiyus  tarafından  muhâsara  edilmiş  olan  Amasya'dan  ma'iyyet-i
               mevcûdesiyle çıkdığını müte'âkib İsakiyus dahi ma'iyyet-i mevcûdesiyle Amasya'ya girdi.
                      Amasya vâlîsi İsakiyus, Amasya'yı zabt ve tesellüm etdikden sonra Emîr Ca'vene'yi
               "Savâs,  Sîvâs"  şehrine  kadar  ta'kîb  edib  tekmîl  Pon  kıt'asını  istirdâd  etmiş  oldu.  Bunun
               zamânında  Îsâ,  Meryem,  Pavlus  gibi  e'izze-i  nasârânın  tesâvîr-i  masnû'asına  put-perestâne
               ibâdet men' ve Amasya kiliselerinden tesâvir-i e'izze ref' edildiği cihetle tasvîre ibâdet cidâl-i
               meşhûru Amasya'da Hristiyânları iki fırkaya ayırmışdır.
                      101  recebinde  halîfe  Ömer  bin  Abdul'azîz  hazretleri  mesmûmen  irtihâl  etdiğini
               müte'âkib Yezîd bin Abdülmelik ve 105 şa'bânında vefâtıyla birâderi Hişâm bin Abdülmelik
               makâm-ı  hilâfete  geçdiler,  ba'dehû  takrîben  106'da  Pon  vâlîliği  Kostantin  nâmında  bir
               kumandana tevcîh olundu.
                      Pon vâlîsi Kostantin Kapadokya'nın kısm-ı cenûbîsini idâre-i İslâmiyyeden kurtarmak
               için ma'iyyetine aldığı kuvve-i askeriyye ile 107'de Amasya'dan hareket ve Malatya'ya hücûm
               edib şehri harben zabt etdikden sonra tahrîb ve ehl-i İslâmı vahşîlere lâyık bir sûretde ifnâ ve
               ta'zîb ederek avdet etdiği haberi Şâm'a aks eyledikde herkesi dûçâr-ı te'essür etmişdir.
                      Bu nâgehânî vak'aya hiddet eden halîfe Hişâm bin Abdülmelik büyük bir ordu tertîb
               ederek  birâderi  emîr-i  meşhûr  Mesleme'nin  idâresinde  [218]  107'de  bilâd-ı  Rûm'a  i'zâm
               etmekle Emîr Mesleme ibtidâ Malatya'yı istirdâd ve ba'dehû Kayseriyye şehrini harben feth
               etdikden sonra münhezim olan Rûmlar'ı ta'kîb için ordusunu iki kısma tefrîk ve bir fırkasını
               İbrâhim bin Hişâm bin Abdülmelik idâresine terfîk ederek Ankara cihetlerine ve diğer fırkasını
               da Mu'âviye bin Hişâm bin Abdülmelik kumandasına tevdî' ederek Harşene taraflarına irsâl
               etmiş idi.
                      Emîr  Mu'âviye  bin  Hişâm  ma'iyyet-i  mevcûdesiyle  Kayseriyye'den  Tarende  şehrine
               müteveccihen  hareket  eylediğini  haber  alan  Pon  vâlîsi  Kostantin  mukâbele  etmiş  ise  de
               bi'l-muhârebe münhezim olarak Tokat'a avdet ve Mu'âviye ta'kîb edib Tarende, ba'dehû "Tohât,
               Tokât" beldelerini zabt eyledi.
                      Pon vâlîsi Kostantin Amasya'ya avdet edib bir tarafdan şehri tahkîme gayret ve diğer
               tarafdan  imparatorlukdan  istimdâd  ederek  münhezim  olan  Rûmlar'ı  harbe  teşvîk  etmekle
               kuvve-i mevcûdesini cem'a çalışıyordu. 109'da Mu'âviye bin Hişâm "Gazâle, Zile" üzerinden
               hareketle Derb-i Harşene (Amasya Boğazı) önüne kadar geldi. 299
                      111'de Emîr Mu'âviye, Şâm'dan büyük bir kuvve-i imdâdiyye alıp Amr bin el-Veddâh
               el-Kelbî, Ebu'l-Hüseyin el-Battâl el-Antâkî, Abdülvehhâb bin Bûht er-Rûmî es-Sünevî gibi
               İslâm kahramânları emîr-i müşârün-ileyhin ma'iyyetine [219] me'mûr olmakla doğruca gelip
               ikinci def'a evvelki mevki'den Harşene şehrine hücûm eyledi.
                      Emîr  Mu'âviye,  son  bir  şiddetle  üç  def'a  hücûm  ederek  hûn-rîzâne  devâm  eden
               muhârebelerde mücâhidân-ı İslâmın savletlerine dayanamayan Amasya vâlîsi Kostantin, fenâ
               hâlde münhezim ve mecrûh olarak Bahr-i Bentaş (Karadeniz) sevâhiline doğru firâr etmekle
               Rûmlar istîmân etdiler.
                      Emîr Mu'âviye 112 muharreminde muzafferen Harşene'ye girip Hristiyânlara umûmen
               emân verdi. Amasya'da ma'iyyet-i mevcûdesiyle iki ay kadar ikâmet ederek Amasya emâretini


               299   "Derb-i Harşene"den maksad şimdiki "Devrend" ya'nî "Derbend Önü" yâhud "Derb Önü" ve "Helvâcı Pınarı"
                  tarafları olacakdır.
                                                           592
                                                           293
   289   290   291   292   293   294   295   296   297   298   299