Page 297 - 1-4_2
P. 297
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi Cilt: 2
Arabiyye'de bu sûretle mazbût olduğu hâlde elimizde tercüme edilmiş bulunan "Şark
İmparatoruluğu Târîhi"nde bunlara tesâdüf olunamıyor.
1332 rebî'ulâhirinin yirmi sekizinci gününe müsâdif 1330 martının on üçüncü perşembe
günü müste'ciren ikâmet eylediğim hâne eşyâsıyla beraber yandığı esnâda koca bir konsol
dolusu vesâ'ik yanmasaydı şu ma'lûmât-ı târîhiyye daha ziyâde tevsî' olunabilirdi. Zâlim
yangın, bizde kuvve-i hâfızadan başka bir şey bırakmadı.
General Yovanis, Pon kıt'asını bu sûretle istirdâd etdikden sonra imparator Le'on
tarafından Pon vâlîsi nasb olunduğu tevârîh-i Arabiyye'den ve Amasya kadısı olan Amr bin
Elgâz et-Temîmî dahi Amasya'da bulunan cemâ'at-ı müslimîne imâm olarak kalmış olduğu
Kitâbu'r-Rüvât'ın "Ebû Abdurrahmân Amr bin Elgâz bin Rebî'a et-Temîmî el-Harşenî kâne
imâmü'l-cemâ'at" kaydından anlaşılır.
125 senesi rebî'ulevvelinin altıncı günü halîfe Hişâm bin Abdülmelik vefâtıyla
birâderzâdesi Velîd bin Yezîd bin Abdülmelik makâm-ı hilâfeti işgâl eylediği gün imparator
Le'on İsori dahi vefât edib oğlu "Kopronim" demekle meşhûr olan Kostantin Rûm imparatoru
oldu. 301 [226]
Devlet-i Emeviyye'nin siyâset-i dâhiliyyesi, ehl-i İslâmı memnûn edecek bir tarz-ı
sâlimde olmadığı cihetle halîfe Hişâm'ın vefâtıyla beraber her tarafdan birer fırka-i ihtilâliyye
baş gösteriyor, devlet-i Emeviyye bunları basdırmağa çalışarak bîtâb oluyor, dâ'iye-i hilâfet
bile hânedân-ı devleti yek-diğeriyle çarpışdırıyordu.
İşte bunlardan fırka-i Abbâsiyye'nin tertîbâtı muntazam, mu'înleri mu'azzam olduğu
münâsebetle Horasân'ı ihâta eden celâdetleri, Irâk'ı istîlâ edib 132 rebî'ulevvelinin on yedinci
cum'a günü Kûfe şehrinde Ebu'l-Abbâs Abdullah bin Muhammed es-Seffâh'ın hilâfetini i'lân
ve devlet-i Emeviyye'yi de tenkîl etmek istedikleri Âl-i Resûl'e kurbân etmişdir.
Târîh-i İbni Asâkir'de mestûr olduğu üzere fırka-i Emeviyye'nin tenkîlât-ı
Abbâsiyye'den tahlîs-i hayât edebilmek için her biri birer tarafa firâr ve ihtifâ etdikleri esnâda
Amasya fâtihi olan Mu'âviye bin Hişâm'ın oğulları Abdullah, Abdurrahmân, Ebân, Ümeyye,
Süleyman'dan Abdurrahmân Endülüs'e ve Ebân dahi oğlu Abdullah ile beraber ibtidâ Horasân'a
ba'dehû Harşene, Amasya'ya firâr edib emîri olan Covanis (Yovanis)'in himâyesine ilticâ etmiş
idi (134). [227]
Amasya vâlîsi Yovanis, Ebân bin Mu'âviye'yi vekâyi'-i sâlifeden dolayı tanıdığı
münâsebetle hüsn-i kabûl edib oğlunu ve etbâ'ını Amasya'da iskân ve istirâhatlarını te'mîn
ederek ibrâz-ı mürüvvet etmiş oldu. Fakat vak'a-i âtiyeye bakılırsa Yovanis'in bu mürüvveti
işin âkıbetini anlamak için bir tedbîr-i muvakkat olduğu anlaşılır.
135'de imâmu'l-cemâ'a Amr bin Elgâz et-Temîmî vefât etmekle oğlu Ebu'l-Kâsım
Abdurrahmân el-Harşenî Amasya'da imâmu'l-cemâ'a oldu. 136 zilhiccesinde Ebu'l-Abbâs
es-Seffâh'ın vefâtıyla birâderi Ebû Ca'fer Abdullah el-Mansûr halîfe-i müslimîn oldukda Âl-i
Ümeyye'nin i'âde-i nüfûz edebilmesi gayr-i mümkün olduğu Yovanis nezdinde ta'ayyün etmiş
olmalıdır ki etvâr-ı sâbıkası tebdîl etmeğe başlamışdır.
138 'de Amasya vâlîsi Yovanis, Amasya'da meskûn olan ehl-i İslâmı fevkalâde tazyîk
ve iz'âc ederek mukaddemen hüsn-i kabûl etdiği Ebân bin Mu'âviye'yi oğlu ve etbâ'ıyla beraber
katl etdikden sonra bakiyye-i ehl-i İslâmı kabûl-i nasrâniyyete icbâr etmekle firâr edenlerden
imâmu'l-cemâ'a Abdurrahmân bin Amr el-Harşenî ve rüfakâsı Kûfe'ye gidip halîfe Ebû Ca'fer
el-Mansûr'a kadar Rûmlar'ın işkencelerini anlatarak istigâse etmişler idi.
301 Le'on'un târîh-i vefâtı tevârîh-i Arabiyye'de bu sûretle mazbût olduğu hâlde tevârîh-i Rûmiyye'de 741 sene-i
mîlâdiyesi gösterilmekdedir. Bundan şimdiki târîh-i mîlâdî farkı olan 582 sene tarh olunursa Le'on'un 159 ve
622 tarh olunursa 119 sene-i hicriyyesinde vefâtı anlaşılır ki her ikisi de tevârîh-i mazbûte-i Arabiyye'ye
muhâlifdir.
595
296