Page 308 - 1-4_2
P. 308
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
İstanbul'a i'zâm ve bir müddet İstanbul zindânında, ba'dehû Sakız cezîresinde habs edilerek iki
sene kadar devâm eden Pon krallığına hitâm verildi.
Fakat imparator Yani, 361'de vefâtıyla oğlu Vasilus, Bizans imparatoru oldukdan sonra
imparatorluğa göz diken Anadolu vâlîsi Bardas Sıklarus dahi isyân ederek Anadolu kıt'asını
istîlâ eylediği esnâda imparator Vasil, bunun düşmanı olan Bardas Fokas'ı Sakız mahbesinden
çıkarıp üçüncü def'a Pon ve Kapadokya vâlîliğine nasb ve Anadolu vâlîsinin isyânını def'a
me'mûr eyledi.
Takrîben 364'de Pon ve Kapadokya vâlîsi olan Bardas Fokas, ma'iyyetine aldığı bir
kuvve-i külliye ile Bardas Sıklarus'u Ankara civârında tazyîk ederek harben fenâ hâlde perîşân
etmekle Sıklarus mağlûben [255] Âzerbeycân'a firâr ve Hazar Türkleri'ne ilticâ ve Fokas dahi
Amasya'da istikrâr etdi.
Pon vâlîsi Bardas Fokas mu'ahharan imparator Vasil'in istibdâdını çekemeyip tedrîcen
Anadolu a'yânını elde etmeğe çalışıyor, cem' eylediği bir kuvve-i azîme ile Vasil'i imparatorluk
tahtından kaldırıp kendisi yerine geçmek üzere İstanbul'a yürüdüğü esnâda Bardas Sıklarus
dahi Âzerbeycân'dan avdetle aynı fikri iltizâm ve başına topladığı askerle İstanbul üzerine
hareket ediyordu.
Nihâyet bu iki kumandân yek-diğerini istihlâfen Bizans imparatoru olmak üzere
tevhîd-i mesâ'î ederek Aydos taraflarına kadar gelmişler idi. Fakat Sıklarus, Fokas'ın nüfûz ve
iktidârına mağlûb olacağını idrâk etmekle elde etdiği Fokas'ın adamlarından birinin vâsıtasıyla
Bardas Fokas'ı 367'de tesmîm eyledikden sonra kendisi de imparator Vasil'in askeriyle harb
ederken gadrin cezâsını görmüşdür.
İşte Bardas Fokas'ın etbâ'ından Amasyalı Komennus nâmında biri imparator Vasilus'a
sadâkat ederek Bardas Sıklarus'un ibtidâ mağlûb, ba'dehû maktûl olmasına hizmet eylediği
münâsebetle Amasya'da ta'ayyün edib mu'ahharan Pon vâlîliğine nasb edilmiş idi.
390 hudûdunda Pon vâlîliğine nasb edildiği maznûn olan "Komen, Komennus,
Komenenus", Amasya'da muhâceretle ikâmet eden İtalyan bir â'ileye mensûb olduğu tevârih-i
garbiyyede mezkûr [256] ise de tevârîh-i Arabiyye'de "Kamân, Kamen" nâmıyla mestûr olan
bu adam, Amasya'da meskûn olan Hristiyân Becenekler'den Koman olduğu ve i'lâm-ı
Rûmiyye'nin âhirine lâhik olan "us" kelimesinin ilâvesiyle "Komunus, Komennus" dendiği
maznûndur. Çünkü Koman, bâlâda teşrîh edildiği üzere Türk adlarındandır.
Komennus, Mukaddime'de mezkûr olduğu üzere Amasya'da "Komnenos Sarâyı",
ba'dehû "Kavak", daha sonra "Hızır Paşa Mahallesi" nâmıyla yâd olunan mahallede bir sarây-ı
âlî ve bahçe inşâsıyla orada ikâmet edib hayli seneler icrâ-yı vilâyet etmiş ve takrîben 406
hudûdunda vefât edib "Andronikus, Erkirus, Yovanis" nâmlarıyla ma'rûf olan oğullarından
Andronikus Pon vâlîliğine nasb olunmuşdur.
Pon vâlîsi Andronikus, Amasya'da ikâmet ve Harşene kalesinde nâmına mensûb bir
kilise inşâsıyla iştihâr eyledi. Kuyûd-ı atîkada "Andre" ve "Andronik Kilisesi" nâmıyla meşhûr
olan bu kilise, Amasya'nın fethini müte'âkib câmiye tahvîl olunduğu ve ba'dehû bir minâre ilâve
edildiği Mukaddime'de zikr edildi. Bunun da takrîben 437 hudûdunda vefâtıyla oğulları "İsak,
Aleksi, Kaluyani" mu'ahharan Bizans imparatoru olmuşlardır.
Andronikus Komennus'un vefâtıyla büyük oğlu İsak (İsakiyus Komennus), Pon vâlîsi
olduğu esnâda Selçuk hükümdârı Tuğrul Hân bin Mikâ'îl bin Selçûk'un ana bir kardaşı ve
dedesi Selçûk bin Dukâk'ın birâderi Sunkur'un evlâdından İbrâhim Yinal demekle meşhûr
[257] İbrâhim Hân bin İnal bin Sunkur bin Dukâk, bilâd-ı Rûm üzerine yürüyordu.
439'da İbrâhim Yinal, ilk def'a bilâd-ı Rûm'a Diyârbekir üzerinden girip Sivas'a kadar
tekarrüb eylediği hâlde Pon vâlîsi İsak, güç hâl ile i'âde edebilmiş idi. Bu vak'a İsak'ın kesb-i
nüfûz etmesine bâ'is olduğu gibi İbrâhim Hân'a dahi mûcib-i gayret oluyordu. Binâ'en-aleyh
İbrâhim Hân, birâderi Tuğrul Hân'dan büyük bir kuvve-i imdâdiyye alıp ikinci def'a olarak
440'da bilâd-ı Rûm'a Malazgird üzerinden yürüdü.
606
307