Page 321 - 1-4_2
P. 321

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 2


                      Emîr  Yağıbasan,  bu  muvaffakiyetden bi'l-istifâde  Selçûkîler'in  makâmında  i'lân-ı
               istiklâl ederek ammizâdesi olan Melik Gâzi Ahmed Hân ile araları bozulmakla Asya hükümdârı
               Sultân Melikşâh-ı Selçûkî 480 hudûdunda Sultân Süleyman'ın büyük oğlu Dâvud Hân'ı Konya
               hükümdârı nasb ve Amasya hükümdârı Melik Gâzi Ahmed Hân ile hüsn-i mu'âşeret etmesini
               ihtâr ve Emîr Yağıbasan'ı da Antakya ve havâlîsi emâretinde ibkâ ederek her üçünün aralarını
               bulmuş oldu.
                      Melik Gâzi Ahmed Hân, Amasya'da şimdiki Gök Medrese Mahallesi'nde bir sarây-ı âlî
               binâ ve önünde ya'nî ırmak boyunda olan yerleri ki - Yörgüç Paşa Hamâmı üstünden Sultân
               Bâyezîd Câmii müntehâsına kadar olacak - güzel bir bâhçe inşâ etdirdiği, mu'ahharan bu bâhçe
               altı kısma taksîm edildiği münâsebetle "Altı Bâhçeler" dendiği ve ba'dehû hafîdi Yağıbasan
               Gâzi sarâyı ve Altı Bâhçeler'i vakf eylediği 560 târîhli vakıf-nâmesinden anlaşılmakdadır.
                      Sultân  Dâvud  Hân  bu  sûretle  Konya  hükümdârı  olarak  Amasya'da  ikâmet  eden
               Dânişmendiye hükümdârı Melik Gâzi Ahmed Hân ile hüsn-i mu'âşeret eylediği esnâda Sultân
               Süleyman'ın diğer oğlu Kılıç Arslan Türkmen ümerâsını celb ederek Nikya (İznik) şehrinde
               Dâvud Hân'ı harben katl edib 483'de Selçûkiyye-i Rûm hükümdârı oldu. [293]
                      Dürretü'l-Eslâk'da  kısmen  mestûr  olduğu  üzere  Sultân  Melikşâh-ı  Selçûkî,  Kılıç
               Arslan'ın  bu  hareketini  haber  aldıkda  hiddet  edib  ümerâsından  Ruhâ  (Urfa)  vâlîsi  olan
               İmâdeddîn  Boran  Bey'i  Selçûkiyye-i  Rûm  diyârına  vâlî  nasb  ederek  bir  kuvve-i  kâfiye  ile
               gönderdi. Boran Bey gelip Nikya şehrinde Sultân Kılıç Arslan'ı muhâsara ve der-dest ederek
               Sultân Melikşâh-ı Selçûkî nezdine 485 evâ'ilinde irsâl ve eyâlet-i Rûmiyye'yi zabt eyledi.
                      Fakat  bu  gibi  muhârebât-ı  dâhiliyyeyi  ta'kîb  eden  Bizans  imparatoru  Aleksiyus,
               Anadolu'da  ahvâlin  kendisine  yardım  edeceğini  tahmîn  ederek  dâ'imâ  Selçûkîler'in,
               Dânişmendîler'in  harekâtını  tecessüs  ediyor,  ümîdinin  husûlü  tahakkuk  edeceğini  anladığı
               zamân derhâl harb etmeğe niyyet ediyordu.
                      İşte bu esnâda ya'nî 485 senesi şevvâlinde Asya'da en büyük bir kudret-i askeriyyeyi
               hâ'iz  olan  Selçûkî  hükümdârı  Sultân  Celâleddîn  Melikşâh  vefât  ederek  şehzâdelerin
               yek-diğerini  kırıp  geçirdiğini  gören  imparator  Aleksi,  tâm  fırsat  zamânının  hulûl  etdiğini
               anlıyor, tertîbât-ı askeriyyeye koyuluyordu.
                      Târîh-i mezkûrda mestûr olduğu üzere Sultân Melikşâh'ın yerine câlis-i taht-ı Selçûk
               olan küçük şehzâdesi Sultân Mahmûd'un ref'iyle büyük şehzâdesi Sultân Rükneddîn Berkyaruk
               Hân  Selçûk  hükümdârı  oldukda,  Kılıç  Arslan  bin  Sultân  Süleyman,  Sultân-ı  [294]
               müşârün-ileyhe  mürâca'at  ve  âbâ  vü  ecdâdının  Anadolu'da  hükûmetini  istihsâl  ve  sultân-ı
               müşârün-ileyhin emriyle bilâd-ı Rûm'a gelip 486'da Boran Bey'i def' ederek Konya hükümdârı
               olmuş idi.
                      Rûm  imparatoru  Aleksi,  Asya'da  Selçûk  şehzâdelerinin  yek-diğeriyle  harbinden  ve
               Anadolu'da  Selçûkîler  ile  Dânişmendîler'in  aralarına  düşen  ihtilâfâtdan  bi'l-istifâde  Kılıç
               Arslan'ı elde ederek yalnız Dânişmendîler'in aleyhine tertîb eylediği yüz yirmi bin neferden
               mürekkeb cesîm bir orduyu irsâl eyliyordu.
                      487'de Alem Dağı'na kadar gelen Kayseriyye vâlîsi Tursan Bey, şiddetli bir müdâfa'aya
               tesâdüf ederek harben şehîd oldukda, muhârebât-ı adîdede hizmet ve şecâ'ati, fedâkârlığı ve
               liyâkati sâbit olan Emîr İlmeddîn Gümüştigin Kayseriyye vâlîliğine Melik Gâzi Ahmed Hân
               tarafından nasb edildi.
                      Ankara vâlîsi Çavlı Bey, hudûd-ı Rûmiyye'yi muhâfazaya münhasır olduğu cihetle yüz
               yirmi bin kişilik bir ordu ile harb etmek için sebât ve metânetden başka bir çâre olmadığını
               Melik Gâzi Ahmed Hân tamâmiyle anlıyor, müttahiden hareket etmek üzere Konya hükümdârı
               Sultân Kılıç Arslan Hân'ı ittifâka da'vet ediyor, Kılıç Arslan kendisine Sivas'ın nısf-ı garbîsini
               vermedikçe icâbet etmiyor, Melik Gâzi şehzâdesi olan Sivas emîri Tâceddîn İbrâhim Bey [295]
               bu  mutâlebeyi  redd  ediyor,  nihâyet  Melik  Gâzi,  kızını  aldığı  takdîrde  cihâz  olmak  üzere
               Elbistân şehrini verebileceğini Kılıç Arslan'a teklîf ediyor, Kılıç Arslan da bunu redd eyliyor,
               ve'l-hâsıl araları bir türlü bulunamıyor.

                                                           619
                                                           320
   316   317   318   319   320   321   322   323   324   325   326