Page 331 - 1-4_2
P. 331

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 2


               ba'dehû  Kayseriyye'ye  gönderip  oranın  emâretini  veriyor,  Melik  Muhammed  Gâzi  bu
               hareketden bîzâr olarak ba'zı  Türkmen beylerini elde edib  yeğeni  bulunan Yağıbasan Gâzi
               aleyhine i'lân-ı husûmet ediyor, Malatya ve Sivas taraflarını istîlâ etmeğe çalışıyor.
                      İbtidâ Malatya üzerine hareket ederek emîri ve yeğeni Aynuddevle Ahmed Bey'i harben
               katl etmekle Malatya'yı zabt ediyor, ba'dehû Sivas'ı almak üzere geliyor, Amasya hükümdârı
               Yağıbasan Hân dahi kuvve-i mevcûdesiyle Sivas'a gidip vâlî Arslan Togmuş Bey'i takviye
               ediyor. [322] Sivas kurbunda bulunan şimdiki Azîziye kasabası civârında tarafeyn harb etmekle
               Melik Muhammed Gâzi ile Arslan Togmuş Gâzi Beyler 537'de maktûl olarak Yağıbasan Hân
               harbi kazanıyor, memleket-i Dânişmendiye'de istiklâlini te'mîn ediyor.
                      Mesâlikü'l-Ebsâr'da "537'de Kayseriyye ve Malatya ve hudûd-ı Rûmiyye emîri Melik
               Muhammed bin  ed-Dânişmend  katl  olunarak  bilâdını  Konya  hükümdârı  Melik  Mes'ûd-ı
               Selçûkî  istîlâ  etmiş"  olduğu  mestûrdur.  Fakat  Ikdu'l-Cümân'da  "Melik-i  müşârün-ileyhin
               538'de vefâtıyla Mes'ûd'un bütün bilâd-ı Dânişmendiye'yi istîlâ etdiği" mezkûrdur. Meskûkât-ı
               İslâmiyye Kataloğu'nda Melik Muhammed Gâzi ve emîr-i Malatya Aynuddevle Gâzi Beyler'in
               vefâtı 537 târîhinde gösteriliyor.
                      Tabakât-ı Hanefiyye'de kadı-i bilâdu'r-Rûm olan Abdülmecîd el-Herevî tercemesinde
               kadı-i  müşârün-ileyhin memleket-i Dânişmendiye'den  535'de  Şâm'a  ve  üç  ay  sonra
               Kayseriyye'ye rihlet edib orada kadı olarak 537'de vefât etdiği ve Târîh-i Âl-i Dânişmend'de
               Melik Muhammed Gâzi Bey'in  Amasya'dan  Niksâr'a, ba'dehû Kayseriyye'ye i'zâm  edildiği
               mezkûr  ve  Melik  Muhammed  Gâzi  Bey'in  türbesi  de  Azîziye  Kasabası  civârında  olduğu
               meşhûrdur. Şu kuyûd-ı târîhiyyenin cem'inden Melik Muhammed Gâzi Bey'in 529'da cülûs
               etdiği, ba'dehû 535'de hal' ve 537'de katl edildiği netîcesi zâhir olur. İşte Mesâlikü'l-Ebsâr'ın
               kayd eylediği vak'a budur.
                      Bu  vak'adan  sonra  Muhammed  Gâzi  Bey'in  küçük  mahdûmu  Zünnûn  [323]  Bey
               Kayseriyye'de kaldığı münâsebetle Kayseriyye'yi zabt ederek i'lân-ı emâret ediyor, fakat büyük
               mahdûmu  Melik  İbrâhim  Bey  harbden  avdet  ederek  küçük  birâderini  Kayseriyye'den  def'
               etmekle bu da i'lân-ı istiklâl ediyor, bu aralıkda harben maktûl olan Sivas emîri Arslan Togmuş
               Bey'in oğlu Bedreddîn Şâhenşâh Bey de Melik Muhammed Gâzi Beyzâdelerden ahz-ı intikâma
               kalkışıyor.
                      Yine bu aralıkda Malatya emîri iken maktûl olan Aynuddevle Ahmed Bey'in mahdûmu
               olup Zülkarneyn Gâzi demekle meşhûr olan Alp Arslan Gâzi Bey    341  Malatya'da i'lân-ı emâret
               ederek bu da Melik Gâzi Beyzâdeler ile uğraşıyor, Rûmlar dahi bu kadar ihtilâlât-ı dâhiliyyeyi
               görüp Yağıbasan Hân ile harb ederek Trabzon, Sinop ve Kastamonu taraflarını gasb etmekle
               memleket-i Dânişmendiye bir herc ü merce düşüyordu.
                      Dânişmendîler'in  şu  fetreti,  memleket-i  Dânişmendiye'yi  Rûmlar'ın  istîlâsına
               kapdırmak  gibi  bir  tehlike-i  muzırrayı  takdîr  etmiş  olan  Sultân  Mes'ûd-ı  Selçûkî,  eniştesi
               bulunan Ankara vâlîsi Güdül Bey'i celb ve istimâlet ederek kendisine ser-asker nasb ediyor,
               ma'iyyetine  bir kuvve-i  azîme  terfîk  ederek  zâhiren  Yağıbasan  Gâzi'ye  mu'âvenet  için
               Amasya'ya i'zâm ediyor, kendisi dahi dîğer bir kuvve-i kâfiye alarak yek-diğeriyle uğraşan
               [324]  Melik  İbrâhim,  Zünnûn,  Zülkarneyn  Beyler'i  cebren  dağıtıyor,  Kayseriyye  ve  Sivas
               taraflarını istîlâ etdikden sonra Güdül Bey'i müte'âkib Tokat üzerinden Amasya'ya geliyor.
                      Sultân Mes'ûd-ı Selçûkî, Amasya'ya geldikde Yağıbasan Gâzi Bey'i Niksâr'a gönderip
               bütün memâlik-i Dânişmendiye'yi 538'de istîlâ ediyor, ya'nî bütün Anadolu hükümdârı oluyor,
               hükûmet-i  Dânişmendiye'nin  merkezi  olan  Amasya'yı  kendisine  makarr-ı  hükûmet  ittihâz
               ederek hükûmet-i Dânişmendiye'ye hitâm veriyor.
                      Çünkü Amasya, Dânişmendîler'in merkez-i hükûmeti olduğu münâsebetle bu hükûmeti
               kaldırmak  ve  âtiyen  zuhûru  melhûz  olan  vekâyi'e  meydân  vermemek  için  Dânişmendiye
               hükûmetinin merkezinde ikâmet  etmek lüzûmunu Sultân Mes'ûd-ı  Selçûkî takdîr ediyordu.


               341   Câmi'u'd-Düvel gibi ba'zı tevârîh-i Arabiyye'de buna Yağı Arslan bin ed-Dânişmend nâmı verilmekdedir.
                                                           629
                                                           330
   326   327   328   329   330   331   332   333   334   335   336