Page 336 - 1-4_2
P. 336
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya kurbunda şimdiki Elvân (Ulvân) Çelebi nâhiyesinde ikâme edilen Tanun 358 (Zünnûn)
[336] Gâzi Bey'e Sivas emâretlerini tevcîh ederek ikinci def'a Dânişmendiye hükümdârı
olmuşdur.
Cemâleddîn İsmâ'il Gâzi Bey
Dânişmendiye hükümdârı Nizâmeddîn Yağıbasan Gazî'nin mahdûmu 359 olup pederi
tarafından 556'da Amasya vâlîsi oldukda Amasya hükümdârı Sultân Şâhenşâh'ın adamlarını
tard ve teb'îd ederek kendine müte'allik olan ümerâyı celb etmekle pederinin hükûmet-i
muvakkatasını takviyeye gayret ediyor ve Yağıbasan Gâzi'nin yeğenleri İbrâhim ve Zünnûn
Beyler dahi mevki'-i me'mûriyetlerine giderek ammizâdelerinin nüfûzunu tezyîde
çalışıyorlardı.
Fakat harbden fâriğ olan Türkmen beyleri Yağıbasan Gâzi'nin şu vaz'-ı nâkisânesinden
münfa'il olarak Dânişmendiye aleyhinde Âl-i Selçûk'a yardım etdikleri vekâyi'-i âtiyeden
istidlâl olunur. Çünkü müttefik iki birâder harben muzaffer oldukları hâlde Dânişmendîler'in
bu hareketlerine sükût edemeyecekleri bedîhî olduğu cihetle Sultân Kılıç Arslan, ibtidâ
Malatya emîri Yağı Arslan dediği Zülkarneyn Alp Arslan Bey'in hücûmunu def' ederek
mûmâ-ileyhi ahz ve katl ve yerine büyük mahdûmu olup kendisine münkâd olan Nâsıreddîn
Muhammed Bey'i nasb ediyor, [337] Sultân Şâhenşâh dahi Kayseriyye emîri İbrâhim Gâzi'nin
üzerine gidiyor idi.
Malatya emîrinin katlini duyan Dânişmendiye hükümdârı Yağıbasan Gâzi hiddet ederek
Sultân Kılıç Arslan'ın menkûhası olup henüz Konya'ya giden Erzurum Hâkimi Melik
Fahreddîn Muhammed Salîkî'nin gelin kızını şakîler gibi yoldan aldırıyor, Niksâr'a getirdip
bîçâre kızı fesh-i nikâha bir yol bulmak için irtidâda cebr etdikden sonra yeğeni bulunan Sivas
emîri Tanûn (Zünnûn) Bey'e veriyordu. 360
Aylemü'z-Zâhir ve Câmiud-Düvel gibi tevârîh-i mühimmede mestûr olan bu vak'a-i
menhûsayı duyan yalnız Kılıç Arslan değil belki bütün Türkmen Beyleri'nin gayz u hiddeti son
şiddetiyle Dânişmendiye hükûmeti aleyhine teveccüh ediyor, Dânişmendîler'i müdâfa'a eden
mütedeyyin beyler dahi bu vak'adan müteneffir olarak Âl-i Selçûk tarafına dönüyorlar,
Dânişmendîler'i takbîh ederek müdâfa'alarından sarf-ı nazar eyliyorlardı.
Elsine-i selâse üzere müretteb olan tevârîh-i İslâmiyyenin zabtından istidlâl edildiği
üzere Sultân Şâhenşâh Kayseriyye'ye hücûm ederek emîri bulunan İbrâhim Gâzi Niksâr'a doğru
firâr etmekle Sultân Şâhenşâh Kayseriyye'yi zabt ediyor, ba'dehû birâderi Kılıç Arslan Hân
[338] ile birleşerek Dânişmendiye hükümdârı Yağıbasan Gâzi aleyhine gidiyorlar. Erzurum
hâkimi Melik Fahreddîn Muhammed Bey dahi Erzincân hâkimiyle ittifâk ederek Sivas'a doğru
hareket etmekle emîri bulunan Zünnûn Gâzi de Niksâr'a ilticâ ediyor.
Dânişmendiye hükümdârı Yağıbasan Gâzi şarkan ve garben son derece tazyîk olunarak
bütün Türkmen beylerinin kendi aleyhinde ibrâz-ı husûmet etdiklerini anlamakla kahrından
hasta oluyor, çok geçmeksizin 560 zilhiccesinde Niksâr'da vefât ederek büyük yeğeni el-Melik
Tâceddîn İbrâhim Gâzi Dânişmendiye hükümdârı oluyor, Türkmen beylerini hükûmet-i
Dânişmendiye'nin lehine celb etmeğe çalışıyor, kısmen muvaffak oluyordu.
İbrâhim Bey'in birâderi Zünnûn Bey dahi kayınpederi bulunan Erzurum hâkimi Melik
Fahreddîn Muhammed Bey'i irzâ ederek Erzincân hâkimiyle Kılıç Arslan Hân'ın aleyhine
358 Elvân Çelebi nâhiyesi adı 751 târîhine kadar "Tanunözü", ba'dehû "Zünnûnâbâd" dendiği Mukaddime'de
mezkûrdur. Tanun, Türk lehcesinde Zünnûn'un galatıdır.
359 Amasya kadısı Celâleddîn Abdurrahmân el-Muslihî'nin verdiği i'lâm-ı şer'îde Cemâl Gâzî'nin adı "İsmâ'il"
olduğu muhakkakdır. Bu cihetle Dânişmendiye hükümdârı Birinci İsmâ'il Hân, Yağıbasan'ın pederi olmadığı
sûretde kayınpederi olduğu şübhesizdir (Bu dipnotta bilgi açısından bir karışıklık görülmektedir. Hazırlayanın
Notu).
360 Yağıbasan Gâzî'nin kâdı'l-kudâtı Sadreddîn Muhammed bin el-merhûm İlyâs el-Horasânî olduğu
vakıf-nâmesinden müstebândır.
634
335