Page 337 - 1-4_2
P. 337

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 2


               bunları dâ'ire-i ittifâka almakla beraber üç ammizâde ya'nî İbrâhim, Zünnûn ve Cemâl Gâzi
               Beyler yek-diğeriyle ittifâk ediyorlar.
                      Sultân Kılıç Arslan Hân ile birâderi Şâhenşâh Hân bunlara karşı harb ederek ibtidâ
               mağlûb oluyor, ba'dehû tecdîd-i kuvvet ederek gâlib geliyor, memâlik-i Dânişmendiye'den bir
               kısmını zabt ederek ilerliyor, fakat Rûm imparatoru Manu'el Komennus bu fırsatdan istifâde
               ederek memleket-i Dânişmendiye'ye hücûm ediyor, ba'dehû muslihûn bunların aralarına [339]
               girip tekarrür eden sulh üzerine Cemâl Gâzi Amasya'da, İbrâhim Gâzi Sivas'da, Zünnûn Gâzi
               Kayseriyye'de  hâkim-i  müstakil  oluyorlar,  Ankara  vilâyeti  de  Sultân  Şâhenşâh  uhdesinde
               kalıyordu.
                      Fakat  çok  geçmeden  Dânişmendîler,  yek-diğerinin  aleyhine  düşdüklerini  gören
               Türkmen beyleri Ankara hâkimi Sultân Şâhenşâh emrine münkâd olarak Rûm imparatorunun
               hücûmunu memleket-i Dânişmendiye'den def' ediyorlar, Dânişmendîler'in bîhûde didişmeleri
               memleket-i Dânişmendiye üzerinde Rûmlar'ın enzâr-ı hırsını celb ve tezyîd eylediğini takdîr
               ederek Selçûkîler'i takviye etmeğe mecbûr oluyorlardı.
                      Binâ'en-aleyh Sultân Şâhenşâh 562'de Ankara'dan hareket ederek merkez-i hükûmeti
               olan Amasya üzerine yürüdü. Bunu haber alan Amasya hâkimi Melik Cemâleddîn İsmâ'il Gâzi
               ammizâdesi  olan  Tâceddîn  İbrâhim  Gâzi'den  istimdâd  etmekle  İbrâhim  Bey  dahi  kuvve-i
               mevcûdesiyle Amasya'ya doğru geldiği esnâda Sultân Şâhenşâh Amasya'yı zabt ve firâr eden
               Cemâl Gâzi Bey'i ta'kîb ediyordu.

                      Sultân Nâsıreddîn Şâhenşâh Hân
                      Sâbık Amasya hükümdârı Sultân Şâhenşâh olup 562 evâhirinde Amasya'yı harben zabt
               ederek  Cemâl  Gâzi  Bey'in  hükûmetine  hitâm  verdikden  sonra  mûmâ-ileyhi  ta'kîbe  devâm
               eylediği esnâda [340] tekarrüb eden İbrâhim Gâzi Bey'le kadîmen Yavaş   361  (Yuvaş) dendiği
               hâlde ba'dehû "Cum'a Pazarı, Âzîne Pazarı, İnepazar" denmiş olan nâhiye-i meşhûrede harbe
               girişdi.
                      Bu  muhârebede  İbrâhim  Gâzi  Bey  mağlûben  maktûl  olduğu  cihetle  mahdûmu
               Şemseddîn  İsmâ'il  Bey  pederinin  cesedini  alıp  Niksâr'a  firâr  ve  Yağıbasan  Beyzâde
               Cemâleddîn  İsmâ'il  Gâzi  dahi  Sultân  Şâhenşâh'a  dehâlet  etmekle  Şemseddîn  İsmâ'il  Bey
               pederinin makâmında i'lân-ı istiklâl ve sultân-ı müşârün-ileyhe karşı harb etmeğe kıyâm etmiş
               idi.
                      Amasya hükümdârı Sultân Şâhenşâh Hân bu muzafferiyyetden sonra tedârikâtını ikmâl
               ederek 563'de  Şemseddîn  İsmâ'il  Bey  üzerine  gidip  Sivas'da  emîr-i  mûmâ-ileyhi harben
               ber-taraf etdikden sonra avdet ve 564'de Kayseriyye hâkimi olan Zünnûn Gâzi Bey'i def' edib
               Ankara,  Sivas  vilâyetlerinde  Âl-i  Dânişmend'in  ufak  tefek  hükûmetlerine  hitâm  vermekle
               Malatya 362  livâsından mâ-adâ memleket-i Dânişmendiye Âl-i Selçûk'a intikâl etmişdir.
                      Tevârîh-i şarkiyye, Sultân Mes'ûd'un vefâtından sonra cereyân eden on senelik vekâyi'i
               mezc ederek muhtelif sûretde zabt etdikleri [341] görülmekdedir. Ez-cümle Ikdu'l-Cümân'da
               Bedreddîn Mahmûd el-Aynî 566 senesi    363  vekâyi'inde diyor ki: "Bu sene Konya hükümdârı
               Kılıç Arslan bin Mes'ûd ile Malatya ve havâlîsi emîri Yağı Arslan bin ed-Dânişmend arasında
               harb-i şedîd olup Kılıç Arslan münhezim olduğu esnâda Yağı Arslan vefât etmekle birâderinin
               oğlu İbrâhim bin Muhammed bin ed-Dânişmend, yerine Dânişmendiye hükümdârı oldu. Bunu
               müte'âkib birâderi Zünnûn bin Muhammed bin ed-Dânişmend, gidip Kayseriyye'yi istîlâ ve
               Kılıç  Arslan'ın  birâderi  Şâhenşâh  bin  Mes'ûd-ı  Selçûkî  dahi  Ankara'yı  temellük  ederek

               361   "Yuvaş", "da'vâlı, kendini beğenmiş, koğacı" kimseye denir. Türkçe "yogaş" lafzından muhaffef olup mukâbili
                  "yavaş"dır.
               362   Malatya emîri olan Fahreddîn Kâsım bin Zülkarneyn Dânişmendî 565'de ve bunun yerine emîr olan birâderi
                  Ferîdûn Bey 567 yâhud 573'de fevt olarak Malatya livâsı da Selçûkîler'e intikâl etmişdir.
               363   Bu târîhin 556 târîhinden galat olması muhtemeldir. Çünkü 566'da ne Yağı Arslan ne de Yağıbasan dünyâda
                  kalmamışlardır.
                                                           635
                                                           336
   332   333   334   335   336   337   338   339   340   341   342