Page 342 - 1-4_2
P. 342
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
müte'âkib Amasya hâkimi oldukları ve Amasya ümerâsından vâlîsi Bedreddîn Ebû Bekir,
Mübârizeddîn Behrâm, Tâceddîn İbrâhim, İmâdeddîn Râmîn, Şemseddîn Ahmed ve
ulemâsından Amasya kadısı Evhadeddîn Mahmûd, Mühezzebeddîn Alî gibi zevât-ı meşhûrenin
616'da Konya'da [353] bulundukları, 371 bu iki şehzâdenin yek-diğeriyle uğraşdıklarını ifhâm
etmekdedir.
Tevârîhin kaydından, vesâ'ikin zabtından istidlâl edilerek denilebilir ki: Erzurum
hükümdârı olan Gıyâseddîn Mes'ûd Hân 606 vak'asından dolayı Amasya'yı taht-ı nüfûzunda
bulundurmak için Kayser Şâh'ı teşvîk ve irsâl ve müşârün-ileyhin Amasya'yı cebren işgâl
etdiğini gören Selçûk Şâh, gayrete gelip tedârik eylediği tarafdârânıyla yeğeni Kayser Şâh'ı def'
etmekle Amasya'da i'lân-ı istiklâl etdiği ve bu vâkı'ât esnâsında Amasya ricâlinden bir kısmının
Konya'ya firâr ve ilticâ etdikleri zann olunur.
619 hudûdunda Amasya hükümdârı Selçûk Hân vefât etmekle şehzâdesi Celâleddîn
Melikşâh pederinin makâmını işgâle kıyâm eylediyse de Kayser Şâh'ın şehzâdesi diğer
Melikşâh hurûc ederek yek-diğeriyle uğraşdıkları esnâda Sultân Alâ'eddîn Keykubâd,
Amasyalı Mübârizeddîn Behrâm Şâh'ı bir kuvve-i kâfiye ile Konya'dan irsâl ve Amasya
ümerâsını celb ve emîrü's-sevâhil olan diğer Amasyalı Mübârizeddîn Halîfe (Halfet Gâzi) Alp'ı
da Amasya vâlîliğine nasb ederek her ikisinin gayretiyle Amasya hükûmeti Konya'ya iltihâk
olmuşdur. [354]
Mübârizeddîn Halîfe Alp
Birinci Kılıç Arslan'ın dâmâdı olan Güdül Bey'in ahfâdından Şücâ'eddîn Tuli Bey bin
Türkânşâh'ın mahdûmu olup 619 hudûdunda Amasya vâlîsi olmuşdur.
Bundan akdem kadı-i Sivas olan Muhyiddîn Muhammed bin Alî bin Ahmed et-Temîmî
el-Halebî, Tabakât-ı İbni Şigâr el-Mevsılî'de mezkûr olduğu üzere bir fâzıl-ı şî'î-mezheb,
feylesof-ı bâtınî-meşreb, gayet natûk, sihr ü nîrencât ve şa'beze gibi fünûn-ı garîbede mâhir
olduğu münâsebetle Sultân Alâ'eddîn Keykubâd'a tekarrüb ederek Sivas kazâsını yakalamışdı.
Meşhûr İshâk Kefersûdî, Şîrâz'da bundan usûl-i şî'ayı, sihr ü nîrencâtı tahsîl ederek
hüsn-i nazarını celb etmekle hakîm-i mumâ-ileyhin kadı-i Sivas olduğu esnâda Sivas'a gelip
orada ikâmet ve üstâdının nüfûz ve himâyesi altında usûl-i şî'ayı avâm arasında neşr ederek
iktisâb-ı şöhret ediyordu.
621 saferinde vefât eden kadı-i Sivas Muhammed Temîmî'nin nüfûzu zâ'il oldukda
İshâk Kefersûdî'nin neşr etdiği makâlât-ı muzahrefenin te'sîrât-ı muzırrası zâhir olup ihtifâya
mecbûr olduğu cihetle Sivas'dan firâr edib Amasya etrâfında bulunan kurâya ve agleb-i
ihtimâle göre Kedağra (Köprü) kurâsına ilticâ etmiş idi.
Mufassal Kurûn-ı Cedîde Târîhi'nde Avrupa müverrihlerinden naklen Ahmed [355]
Midhat Efendi diyor ki: "İshâk Kefersûdî, Amasya'dan zuhûr ederek Bizans imparatorluğunu
işgâl eden meşhûr Komennus â'ilesi efrâdından İsak nâmında bir prens olup ihtidâ ederek İshâk
nâmıyla iştihâr etmiş, Amasya'da bir Rûm krallığı teşkîl etmek gayretinde bulunmuşdu."
Çünkü Komennus â'ilesi Amasyalı oldukları cihetle bunlardan birkaç kimse Amasya'da
Jutati'us Komennus'un hükûmetini i'âde, Komennus krallığı teşkîl etmeğe pek ziyâde gayret ve
bu uğurda mükerreren isyân ederek Amasya hükûmetini iz'âc etmişler idi. Bu â'ileden Yovanis
Komennus bin Nikolas bin Jutati'us, ehl-i salîbin Amasya'yı istîlâsı esnâsında ve Mihlis
Komennus 538'de ve Davidis Komennus dahi bunlardan sonra hurûc ederek her üçü de tenkîl
edilmiş idi.
Amasya vâlîsi Halifet Gâzi zamânında meşâhîr-i fuzalâdan Fahreddîn Alî bin
Muhammed el-Buhârî Amasya'da tedrîs-i ulûma hasr-ı himmet eylediği cihetle talebe-i ulûm u
ma'ârif kesretle vürûd ediyordu. Bunların te'mîn-i istirâhati için Halifet Gâzi, Güdül
371 Bunlar, Sultân Keykâvus'un Konya'da tanzîm edilen 616 târîhli vakfiyesinde şuhûd sırasında zikr
edilmekdedir.
640
341