Page 346 - 1-4_2
P. 346
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
ilticâ ediyor, agleb-i ihtimâl üzere Kedağra kurâsında meccânen sığır, davar güderek bîçâre sâf
ve câhil köylüleri aldatıyor, sekiz on sene ifsâdâtında devâm ederek nîrencâtını kerâmât
şeklinde halka gösterip bütün cühelânın rûhlarına giriyor, kendisini evliyâdan, e'izze-i
rûhâniyyeden olmak üzere tanıtıyordu.
Vekâyi'-i âtiyeden istidlâlen bana öyle geliyor ki Kedağra (Köprü) kurâsında meskûn
olan mühtedîlerden "Köpek" nâmıyla meşhûr bir kimse Baba İshâk'ın halîfesi olarak Konya'ya
gidiyor, orada Sultân [365] Alâ'eddîn Keykubâd'ın şehzâdesi olan Gıyâseddîn Keyhusrev'e
intisâb ederek şehzâdenin her vechile i'timâdını kazanıyor, Rûm İsâk'ın Konya'da dâ'ire-i
saltanatda câsusu oluyor.
Çünkü karîben zikr edileceği üzere bu adam Emîr Sa'deddîn Köpek nâmıyla iştihâr edib
Baba İshâk'ın hurûcunu teshîl ediyor, kezâlik Köprü kazâsı kurâsından el-yevm "Köpek Köyü"
demekle meşhûr olan karye, bunun evlâdının ya'nî "Köpek Oğulları" demekle târîhen meşhûr 381
olan bu Sa'deddîn Köpek ahfâdının çiftliği bulunuyordu.
Amasya vâlîsi Hacı Tugrak Bey, Baba İlyâs Horasânî'ye mürîd olmakla beraber Baba
İshâk'ın nüfûzuna meydân vermemiş olduğu vekâyi'-i âtiyeden istidlâl olunur. Çünkü Hacı
Tugrak Bey, Amasya vilâyetini beş sene kadar idâre ederek 632'de vefât edib medresesi
ittisâlinde el-yevm "İnekler Türbesi" demekle meşhûr olan türbesine defn olunmuş ve Amasya
vâlîliğine dahi efrâd-ı aşîreti kesîr, kudret-i askeriyyesi mükemmel olan Emîr Hüsâmeddîn
Berke Hân el-Hârezmî nasb edilmişdir.
Emîr Hüsâmeddîn Berke Hân
631'de Erzincân'a gelip ba'dehû Amasya etrâfına yerleşdirilen [366] Harezmîler'in
ümerâsından idi. Ikdü'l-Cümân'da mezkûr olduğu üzere Devlet Hân bin Kara Arslan'ın
mahdûmu ve Celâleddîn Harezmşâh'ın müte'ayyin bir emîri olup 632'de Amasya vâlîsi
olmuşdur. Akrabâsından Kır Hân, Erzincân emâretine nasb olunup bâlâda mezkûr olan Harezm
ümerâsından her biri birer livâya emîr olmuşdu.
Müte'addid eski Türk târîhlerinin verdiği ma'lûmata nazaran sülâle-i celîle-i Âl-i
Osmân'ın cedd-i a'lâsı bulunan Süleyman Şâh bin Kaya Alp bin Kızıl Boğa, kabîlesi halkıyla
bu Emîr Berke Hân'ın ma'iyyetinde olarak Amasya etrâfına gelip agleb-i ihtimâl üzere Mecîd
Özü kazâsı dâhilinde Kara Ya'kûb nâhiyesine merbût olan kurâdan Kayı Karyesi mevki'inde
sâkin oldukları münâsebetle buraya "Kayı Karyesi" dendiği zann edilir.
Amasya vâlîsi Emîr Berke Hân, şedîdü'ş-şekîme, gâyet müdebbir ve şecî' bir zât olduğu
münâsebetle saltanat ve memleket aleyhinde hiss eylediği ufak bir hareketi kemâl-i şiddetle
men' ediyor, hânkâhın nüfûzuna meydân vermiyor idi. Rûm İsâk, bunun zamânında tasavvur
etdiği teşkîlâtı îfâ ve makâsıd-ı hafiyyesini ta'kîb ve icrâ edemeyeceğini idrâk ederek Emîr
Berke'nin def'ine çalışıyor, fakat Sultân Alâ'eddîn Keykubâd'ın Emîr Berke'ye olan i'timâdı pek
kuvvetli olduğunu anladıkda, emîri Amasya'dan kaldırmak için sultân-ı müşârün-ileyhin
vücûdunu izâle etmeğe azm ediyor, bu cinâyeti "Köpek" vâsıtasıyla yapıyordu. [367]
Çünkü Ikdu'l-Cümân, Câmiu'd-Düvel, Târîh-i İbni Bîbî gibi tevârîh-i mühimmenin
sarâhati üzere sultân-ı müşârün-ileyhin şehzâdesi bulunan Gıyâseddîn Keyhusrev'in atabegi
bâlâda ismi mezkûr olan Emîr Sa'deddîn Köpek idi. Bu Köpek'in Rûm İsâk'a müntesib
olduğuna dâ'ir bir sarâhat-i târîhiyye yok ise de Köpek ile İsâk'ın harekât ve icrâ'âtı tedkîk
olunursa bunların aralarında bir münâsebet-i tâmme olduğunu anlamamak kâbil değildir.
Bâlâda tahrîr edildiği üzere Sultân Alâ'eddîn Keykubâd, üç sene zarfında yek-diğerini
müte'âkib üç kavî düşmanı harben def' etmekle bîtâb ve Carmagun'un inhizâmından dolayı
Moğol hükümdârı Oktay Ka'ân dahi münfa'il olmuşdu. Oktay Ka'ân 633'de bu inhizâmı telâfî
için Sultân Alâ'eddîn Keykubâd'a gönderdiği sefîr ile kendisine itâ'at etmesini teklîf eyledi.
381 Köpek Oğulları, Çelebi Sultân Mehmed devrinde Amasya vekâyi'i sırasında zikr olunmakdadır.
644
345