Page 348 - 1-4_2
P. 348

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
                                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


               ve Harezmîler'i Amasya'dan kaldırmak için lâzım gelen şikâyâtı tasnî' ederek Harezmîler'in
               hurûc  edeceğini  Konya'ya  yazdırıyor,  Köpek  vâsıtasıyla  Gıyâseddîn  Keyhusrev'i  iknâ'a
               çalışıyordu.
                      Nihâyet buna da muvaffak olarak Târîh-i İbni Bîbî ve Câmiu'd-Düvel'de mezkûr olduğu
               üzere  Sultân  Gıyâseddîn  Keyhusrev  Harezmîler'in  isyân  edeceğine  inanıyor,  derhâl  636
               evâhirinde Emîr Berke Hân'ı Amasya'dan azl ederek Amasya vâlîliğine ümerâdan Zahîreddîn
               Hurşîd Bey'i nasb ve Harezmîler'i Amasya'dan çıkarmasını emr etmekle beraber emîr-i [371]
               müşârün-ileyhi bir kuvve-i askeriyye ile Amasya'ya irsâl ediyordu.
                      Memleket-i Selçûkiyye'de müteferrik yerlerde meskûn olan Harezmîler'den müsellah
               ve harb eri olanların mecmû'u takrîben yirmi beş bin kadar olup bunlar gâyet mütedeyyin, yiğit,
               salâbetli adamlar idi. Celâleddîn Harezmşâh'ın nezdinde Cengiz'e karşı harb eden dilâverân-ı
               İslâm,  bu  Harezmîler  olup  Kayı  kabîlesi  re'îsi  Süleyman  Şâh  bin  Kaya  Alp  bunların
               ümerâsından ma'dûd ve kabîlesi de mevcûd idi.
                      Harezmîler'i Sultân Alâ'eddîn Selçûkî ümerâdan Kemâleddîn Kâmyâr vâsıtasıyla celb
               ederek memleket-i  Selçûkiyye'ye  iskân  etdiği  münâsebetle  cân-siperâne  îfâ-yı  vezâ'if
               ediyorlardı.  Husûsiyle  Tatarlar'ın  Selçûkîler'e  karşı  vaz'iyyeti  pek  hasmâne  olup  634'de
               Trabzon kralı olan Yani Komennus müterakkıb-ı fırsat bir hâlde idi. Selçûkîler'in en ziyâde
               muhtâc-ı  kuvvet  olduğu  bir  sırada  Harezmîler'in  memleket-i  Selçûkiyye'den  ihrâc  edilmesi
               hükûmet-i Selçûkiyye'yi mahva kadar sürüklemişdir.

                      Zahîreddîn Hurşîd Bey
                      Mukaddime'de mezkûr olduğu üzere İçerişehir'de Ahi Sa'deddîn mahallesinin nâm-ı
               diğeri olan Subaşı Mûsâ Mahallesi sâhibi Mübârizeddîn Mûsâ bin Sevindük Bey'in mahdûmu
               İbrâhim Bey'in oğlu 382  olup [372] 636 evâsıtında Amasya vâlîsi oldukda müşkil bir işe me'mûr
               bulunuyor idi. Çünkü Harezmîler'i Amasya'dan ihrâc etmek ne kadar müşkil ise Baba'îler'in
               etvâr ve harekâtı da Harezmîler'den aşağı değil idi.
                      Sâbık  Amasya  vâlîsi  Berke  Hân,  Konya  hükûmetinin  gösterdiği  şiddetden  zâten
               münfa'il olduğu bir zamânda akrabâsından Kır Hân'ın Zemendû'ya nefyinden ve biraz müddet
               sonra  mahbûsen  fevtinden  pek  ziyâde  müte'essir  oluyor,  bütün  Harezmîler  ile  memâlik-i
               Selçûkiyye'den çıkmasını tasmîm ediyordu.
                      Bu def'a azl ve ihrâcını Hurşîd Bey'in bir kuvve-i askeriyye ile gelmesinden anladıkda
               derhâl Amasya ve etrâfında meskûn olan Harezmîler'in idâresini deruhde ederek Hurşîd Bey'i
               karşıladı.
                      Şimdiye  kadar  Amasya  hânkâhında  hücre-nişîn-i  inzivâ  olan  Baba  İlyâs-ı  Horasânî
               nâmına  hareket  eden  Baba  İshâk  Kefersûdî,  yirmi  seneden  beri  gizlediği  maksadını  izhâr
               edecek zamânın  hulûl  eylediğine  hükm  ederek  artık  perde  arkasından  ortaya  çıkıyordu.
               Hükûmet-i Selçûkiyye'nin hilâf-ı şerî'at mezâliminden, ümerânın şer'a muhâlif ahvâlinden dem
               vurarak kendisi şer'-i şerîfi icrâ etmeğe âlem-i gaybdan me'mûr olduğunu i'lân etmekle beraber
               otuz bin kadar müsellah Baba'îler'in başına geçip da'vâ-yı hilâfetle 637 evâ'ilinde Harezmîler'in
               Amasya'dan gitmesini müte'âkib hurûc eyledi.
                      Târîh-i İbni Bîbî, Câmiu'd-Düvel, Mufassal Kurûn-ı Cedîde'de mezkûr olduğu üzere
               Baba İshâk'ın kuvveti yalnız otuz bin fedâ'ilerden ibâret [373] değil idi. Vaktiyle Sümeysât ve
               Kefersûd  taraflarında  kendisine  tedârik  etdiği  tarafdârânı  tekessür  ederek  Urfa  ve  Maraş
               livâlarına gönderdiği mürîdleri vâsıtasıyla onları da ayaklandırmakla o tarafdan dahi binlerce
               fedâ'îler  Amasya'ya  doğru  hareket  ve  Tokat,  Sivas,  Çorum,  Karahisâr-ı  Şarkî  taraflarında
               bulunan meredesi de kıyâm etmişler idi. Hulâsa Baba İshâk'ın avenesi mecmû'u i'tibâriyle elli
               binden ziyâde olduğu tahmîn olunmakdadır.




               382   Hurşîd Bey 622'de Halifet Gâzi Vakıf-nâmesi şâhidi olduğu münâsebetle nesebi bu vechile muharrerdir.
                                                           646
                                                           347
   343   344   345   346   347   348   349   350   351   352   353