Page 353 - 1-4_2
P. 353
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi Cilt: 2
oğludur. Baycu 387 yerinde Tancu 388 denmiş olduğuna nazaran nâzır-ı mûmâ-ileyhin unvânı
Baycu olmalıdır. [385]
Mu'âhede-i sulhiyyenin akdine me'mûr olan Amasya kadısı Fahreddîn Alî el-Buhârî
Târîh-i İbni Bîbî'de mezkûr olduğu üzere tedbîr ve dehâsıyla, fazl ve kemâliyle Sultân
Gıyâseddîn Keyhusrev'in teveccühünü celb etmiş olduğundan avdetinde Konya'da nâ'il-i
emâret olup yerine esnâ-yı gaybûbetinde niyâbet eden Celâleddîn Abdulvehhâb bin et-Tebrîzî
Amasya kadısı ve Alâ'eddîn Alî bin Mes'ûd el-Erzenî, Halifet Gâzi Medrese'si müderrisi nasb
edilmişdir.
Anadolu nâzırı Baycu Noyin, her husûsda merci'-i kül olduğu münâsebetle Sultân
Gıyâseddîn Keyhusrev'in nüfûz-ı saltanatı zâ'il olarak herkes tahsîl-i metâlib için nâzıra
mürâca'at ediyor, verdiği hedâyâ nisbetinde maksûduna nâ'il oluyordu. Hele Hristiyân olan
Ermenîler ve Rûmlar'ın kadri nâzırın yanında pek tereffu' etmiş olduğu cihetle bunların
tahakkümü ehl-i İslâmı fevkalâde dil-gîr etmeğe başlıyordu.
Beş seneden beri Amasya kurbunda Çat Bükü çiftliğinde ikâmete me'mûr olan Baba
İlyâs Horasânî, büyük oğlu Şemseddîn Mahmûd et-Tugrâ'î yeni emîr olan Fahreddîn Alî
el-Buhârî'ye mürâca'at ederek pederinin afvını istihsâl etmekle Anadolu nâzırının vürûdundan
birkaç ay sonra Amasya'ya avdet ve hânkâhında ikâmetle kemâ-fi's-sâbık icrâ-yı meşîhata
me'zûn olmuşdur.
644 senesi evâ'ilinde Emîr Fahreddîn Alî el-Buhârî pervâne-i [386] sultânî ve Amasya
kalesi dizdârı olan Seyfeddîn Torumtay’ı Malatya emîri olarak ta'yin etdiler. Hristiyânlığı
memâlik-i Selçûkiyye'de hâkim-i mutlak etmeğe, ya'nî âlem-i İslâma bir cebbâr-ı müntakim
şeklinde görünmeğe azm eden Moğol hükümdârı Geyük Hân hakkında gayret-i İlâhiyye zuhûr
etmekle bu senenin rebî'ulevvelinde âzim-i dâru'l-bevâr ve yerine ammizâdesi Mengü 389 Ka'ân
bin Tuli Hân bin Cengiz Hân Asya'ya hükümdâr olmuşdur.
Mengü Ka'ân, Câmiu'd-Düvel'de mezkûr olduğu üzere âkil, müdebbir ve ehl-i İslâma,
hâsseten ulemâya pek muhib idi. Vâlidesi Sarkus Hâtun mensûb olduğu Hristiyânlara, kendisi
de Müslümânlara tarafdâr oldukları cihetle idâre-i dâhiliyyesinde bir müvâzenet-i tâmme hâsıl
olmuş idi. Zâten Türklük, Tatarlık ya'nî bi'l-umûm Tûrân âlemi serbestî-i edyâna pek müsâ'id
olduğu cihetle Mengü Ka'ân şu âdet-i milliyeyi icrâda ibrâz-ı fetânet etmişlerdendir.
Ikdü'l-Cümân gibi tevârîh-i mühimmede mezkûr olduğu üzere Emîr Berke Hân
idâresinde Amasya'dan çıkan Harezmîler Diyârbekir, Haleb, Musul havâlîsinde dolaşarak
Ahlât civârında ufak bir hükûmet teşkîl ve mükerreren Musul vâlîsi Bedreddîn Lü'lû ile harb
etdikleri târîhen muhakkak ve sülâle-i celîle-i Âl-i Osmân'ın cedd-i a'lâsı Süleyman Şâh bin
Kaya Alp işte bu Harezmîler'den bir emîr-i vâlâ-şân [387] olup Ahlât şehrinde yedi sene kadar
ikâmetden sonra 644 hudûdunda Fırât Nehri'nden geçerken garîkan vefât eylediği kaviyyen
maznûndur.
645'de sâbık pervâne-i sultânî Emîrü'l-Hâc Veliyyeddîn bin Bereketşâh Amasya'ya
gelip Hâvze (هزواح) Havza ( وحهض) kazâsında çiftliği bulunan şimdiki Dereköy'de ikâmet
eylediği, câmi ve türbesi ve sâ'ir evkâfını mübeyyin ve 647 târîhli vakıf-nâmesinde mezkûr ve
Kunduzoğlu demekle meşhûr olan Emîr Celâleddîn Mâh-ı Alem bin Muhammed bu vakfiyenin
şuhûdu sırasında mestûrdur.
Anadolu nâzırı Baycu Noyin, Konya hükûmetini muttasıl iz'âc ederek erkân-ı devletin
aralarını nifâk ilkâsıyla bozuyor, yek-diğerine mu'ârız olan ümerânın her birini kendisine
mürâca'at etmeğe mecbûr ederek merci'-i umûmî oluyor, fakat sâhib-i a'zam Şemseddîn
387 "Baycu", "baycuk ya'nî begcik", "küçük bey" demekdir.
388 "Tancu", "hediyye ve armağan" ma'nâsına olan "tancuk" demekdir. Buna "tansuk", ba'dehû ta'cîm olunarak
"tensûh" dahi denir. "Noyin", şehzâde ve dâmâd gibi mukarreb-i pâdişâhî olanlara verilen bir unvân-ı mahsûs
olduğu zikr edildi.
389 "Mengü", Moğol dilinde "tasfiye edilmiş altun" ve Harezm lehcesinde "nekâyıs-ı beşeriyyeden münezzeh ve
müte'âlî olan ma'bûd" ma'nâsınadır. "Mengli", "Tanrılı ya'nî Rabbânî" demekdir.
651
352