Page 359 - 1-4_2
P. 359

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 2


               Alıcak Noyin'in kızı Kiras Hâtun'u 396  Mu'îneddîn Pervâne Bey tezvîc ederek bunları dâhil-i
               dâ'ire-i  İslâm  etmişler  idi.  Kezâlik  nâzır-ı  sâbık  Samuk  Noyin'in  oğulları  Tukan,  Akboğa,
               Togacar Noyinler ve Tukan Noyin'in oğulları Ulay, İşboga Noyinler dahi bu sûretle müslim
               olmuşlar idi.
                      Nihâyet Hülâgu Hân, Berkay Hân'ın harbinde fenâ bir mağlûbiyet acısıyla muztarib
               olarak 663'de dünyâdan gitdikde yerine oğlu Abaka Hân Tebrîz'de taht-ı İlhânî'ye câlis olmuş
               idi.  Erbâb-ı  fazl  u  kemâlden,  her  biri  birer  fende  yegâne-i  rûzgâr  olan  Hâce  Nasîreddîn
               Muhammed bin Hasan et-Tûsî, vezîr-i a'zam Hâce Şemseddîn Muhammed el-Cüveynî, Hâce
               Safiyyeddîn  Abdülmü'min  el-Urmevî,  Hâce  Cemâleddîn  Yâkût  el-Musta'sımî  el-Amâsî  397
               Abaka  Hân'ın  etrâfını  alıp  âlem-i  İslâm  üzerinden  Hristiyân  papazlarının  tahakkümât-ı
               şedîdesini def'e çalışıyorlardı.
                      Çünkü Mu'îneddîn Pervâne Bey, Anadolu'da Sultân Rükneddîn Kılıç Arslan nâmına
               Ermenîler'in  tahakkümâtını,  Hristiyânların  ta'addiyâtını  def'e  himmet  eylediği  münâsebetle
               Ermeni papazları Kılıç Arslan Hân'a tevcîh-i [403] husûmet ederek müşârün-ileyhi ortadan
               kaldırmak için Kılıç Arslan'ın Abaka Hân'a isyân etmek, Tatarlar'ı Anadolu'dan sürüp çıkarmak
               ve bütün Hristiyânları kesmek teşebbüsâtında bulunduğunu Aksarây'da ikâmet eden Anadolu
               nâzırı Boyan Noyin'e ve Tatar beylerine müzevvirâne bir lisân ile iftirâ edib Tatarlar'ı igzâb ve
               bîçâre Sultân Kılıç Arslan'ı 664'de i'dâm etdirdikleri hâlde Pervâne Bey'in i'dâm etdirdiğini
               elsine-i âmmeye işâ'a etmişler idi. 398
                      Sultân-ı müşârün-ileyhin on yaşlarında bulunan şehzâdesi Gıyâseddîn Keyhusrev Hân
               taht-ı Selçûkiyye'ye câlis olarak Fahreddîn Muhammed bin Hüseyin el-Konevî kemâ-kân vezîr
               ve Mu'îneddîn Pervâne Bey dahi müdebbir-i saltanat, müdîr-i umûr-ı memleket oldu. Fakat
               Kılıç  Arslan'ın  şehâdeti  Anadolu'da  pek  ziyâde  te'essürü  mûcib  olduğu  cihetle  kimi
               Hristiyânlardan nefret, kimi de Pervâne Bey'e husûmet etmeğe başladı.
                      Ez-cümle Amasya'da, Suşehri'ne giden Behlûl Baba'nın yerine Hânkâh-ı Mes'ûdî şeyhi
               olup Tatarlar'ın pek ziyâde mu'temedi ve avâmın müstenedi olan İzzeddîn İbik Baba, Tatarlar'ın
               efkârına tercümân olarak vak'a-i şehâdet mes'elesinde Pervâne Bey'e tevcîh-i husûmet ediyor,
               Amasya ümerâsından Hüsâmeddîn Biçâr bin Bahtiyâr ve Havza ile Kedağra emîri Celâleddîn
               [404] Mâh-ı Alem Beyler dahi İbik Baba tarafdârı olarak Pervâne Bey'e atıp tutuyorlardı.
                      665'de Amasya vâlîsi Seyfeddîn Torumtay, Güdül Mahallesin'deki câmi ve medresesini
               ikmâl  ederek  vakıf-nâmesini  tanzîm  ve  Gök  Medresesi  müderrisliğini  meşâhîr-i  fuzalâdan
               Gıyâseddîn  Mahmûd  el-Garmînî  es-Saygûnî  uhdesine  tevcîh  eylediği  esnâda  Mu'îneddîn
               Pervâne Bey dahi Amasya'da ahşâb bir mevlevî-hâne inşâ ve meşîhatını Mevlânâ Celâleddîn-i
               Rûmî Hazretleri'nin hulefâsından eş-Şeyh Veliyyeddîn Ahmed bin Yûsuf el-Mevlevî'ye i'tâ
               etmekle İbik Baba'nın nüfûzuna bir mu'ârız nasb etmiş oldu.
                      Amasya'da ilk Mevlevî şeyhi olan eş-Şeyh Veliyyeddîn Ahmed Dede, Pervâne Bey'in
               mültezimi olduğu cihetle mevki'ini tahkîm ederek "Şeyh Velî Dede" unvânıyla iştihâr etdiği ve
               ba'dehû  İbik  Baba'nın  nüfûzunu  basdıracak  bir  mevki'e  sâhib  olduğu,  Dede'nin  bekâsıyla
               Baba'nın mecbûr-ı seyâhat olmasından istidlâl olunmakdadır. 399  Baba'îler'in Dedegân'a igbirârı,
               Dedegân'ın da Baba'îler'e i'tizârı bu zamânın yâdigârı olmalıdır.
                      Amasya vâlîsi Seyfeddîn Torumtay'ın bezl ü ihsânı sâyesinde her tarafdan Amasya'ya
               gelen  fuzalâ  ve  ulemâ  neşr-i  ulûma  ihtimâm  ederek  Amasya,  Anadolu'da  ikinci  derecede
               dârü'l-fünûn  hâlinde  bulunuyordu.  Gıyâseddîn  [405]  Mahmûd  el-Garmînî,  Safiyyeddîn
               Mustafa el-Amâsî,  Ziyâ'eddîn  Îsâ  el-Hakkârî,  Emîneddîn  Muhammed  bin  et-Tebrîzî,

               396   Bu hâtun "Gelin Kiras" demekle ma'rûfe olup Merzifon kurbunda "Gelin Kiras Nâhiyesi" bunun nâmıyla
                  meşhûrdur.
               397   Bu Yâkût'un Amasyalı olduğu tercemesi zeylinde tebyîn edilecekdir.
               398   Bu husûsât-ı fecî'a, tevârîh-i umûmiyye-i İslâmiyede mestûr ve papazların bu harekâtı târîhen meşhûrdur.
               399   Şeyh Velî Dede oğulları Amasya'da ma'rûf olup bunlardan "Yavuz Dede" demekle meşhûr eş-Şeyh Yûsuf
                  Çelebi pek meşhûrdur.
                                                           657
                                                           358
   354   355   356   357   358   359   360   361   362   363   364