Page 364 - 1-4_2
P. 364

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
                                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


               saltanat  ve birâderi  Hâce Ziyâ'eddîn  Mes'ûd  bin  Baba müstevfi'l-memâlik  ve  İzzeddîn
               Muhammed  Bey  beylerbeyi  ve  sâbıkân  nişâncı  olan  İzzeddîn  Muhammed  bin  Mu'îneddîn
               Pervâne Bey dahi Sinop emîri olmuşdur. [417]
                      Kırım hükümdârı Mengü Temir Hân'ın yanında mukîm olan Sultân İzzeddîn Keykâvus,
               Bahçesarây'da 677 senesi evâ'ilinde vefât etmekle zevcesi Orbay Hâtun binti Berkay Hân ile
               şehzâdeleri Mes'ud, Kılıç Arslan, Ferâmuz Kırım'dan kalkıp Amasya'da ikâmet etmek üzere
               Samsun'a geldikleri haberi şâyi' oldukda Amasya vâlîsi Seyfeddîn Torumtay derhâl halîlesi
               Güray 406  Hâtun binti Samuk Noyin'i ba'zı ümerâ ile istikbâl için göndermiş idi.
                      Orbay  Hâtun  ve  şehzâdegân,  Amasya'ya  gelip  Torumtay  Bey'in  Gök  Medresesi
               sırasında bulunan muhteşem sarâyına nâzil ve misâfir olarak bir ay kadar istirâhat ediyorlar,
               Torumtay  esîr  olan  oğlu  Sinâneddîn  Mûsâ  Bey'i  kurtarmak  için  Mısır  hükümdârıyla
               muhâbereye müsâ'ade etmesini Abaka Hân nezdinde iltimâs için Orbay Hâtun'a ricâ ediyor,
               ba'dehû Orbay Hâtun şehzâde Mes'ûd'u alıp Abaka Hân'ın nezdine gidiyor.
                      Orbay Hâtun, Tebrîz'e gidip huzûr-ı hânîde Torumtay hakkında lâzım gelen şefâ'ati
               ziyâdesiyle îfâ etmekle 677'de Abaka Hân Amasya vâlîsi Torumtay Bey'e hükûmet-i Mısriyye
               ile muhâbere etmesi husûsunda müsâ'ade ve muhâbere ve istifdâyı tesrî' için uhdesine Antalya
               sancağını dahi  iktâ' etmiş  idi. Emîr Sârimeddîn Teke Bey'i  Antalya  emîri nasb  [418]  eden
               Amasya vâlîsi Torumtay bu sâyede oğlunu ve sâ'ir Amasya ümerâsını pek büyük fedâkârlık ile
               tahlîs edebilmişdir.
                      Ancak mahdûmu Sinâneddîn  Mûsâ  Bey  Mısır'dan  gâyet  hasta  bir  hâlde  678'de
               Amasya'ya  gelip  bir  türlü  ifâkat  bulamadığı  cihetle  senesi  âhirinde  vefât  etmiş  olduğu
               Seyfeddîn  Torumtay Bey'e pek  ziyâde te'sîr  etmekle 679 rebî'ulâhirinde  kendisi dahi  vefât
               eylemişdir.  Torumtay  gâyet  kerîm,  müdebbir,  âdil  olduğu  münâsebetle  Amasya  vâlîliğine
               merhûm-ı müşârün-ileyhin hafîdi Nâsıreddîn Muhammed Bey nasb edilmişdir.

                      Nâsıreddîn Muhammed Bey
                      Sâbık Amasya vâlîsi Seyfeddîn Torumtay Beyzâde Sinâneddîn Mûsâ Bey'in mahdûmu
               olup ceddinin vefâtı üzerine 679'da Amasya vâlîsi ve şart-ı vâkıf mûcibince Torumtay vakfı
               mütevellîsi oldu. Lâkin sinnen genç olduğu cihetle meşâhîr-i ümerâdan emîrü'l-ümerâ İzzeddîn
               Muhammed, Necmeddîn Ferruh, Tekurlu demekle meşhûr Tekur Sinan Beyzâde Celâleddîn
               Muhammed Beyler emîr-i müşârün-ileyhi istisgâr ediyorlardı.
                      680'de Moğol hükümdârı zâlim Abaka Hân Hristiyânların teşvîkâtıyla tekrâr hükûmet-i
               Mısriyye aleyhinde i'lân-ı  harb ederek Anadolu'da meskûn olan ahâlî-i  müslimeye en şenî'
               mezâlimi icrâdan çekinmiyor, Anadolu nâzırı Kongurtay bu zulme âlet oluyor, bîçâre ehl-i
               İslâmı mezâlim-i şenî'a altında ezip mahv ediyordu. [419]
                      Müverrih-i  meşhûr  Bedreddîn  Mahmûd  el-Aynî  diyor  ki:  "Tatarlar'ın  levâzım-ı
               harbiyyesini taşımak için hayvân tedâriki kâbil olamadığı cihetle bîçâre müslim Türkler hayvân
               gibi istihdâm olunarak öküz yerine arabalara koşuldu. Fukarâ-yı ahâlîden tahsîl edilecek nukûd
               kalmadığı cihetle oğulları beşer ve kızları üçer dirhem mukâbilinde köle ve câriye olmak üzere
               vergi  yerine  alındı.  Evlâdı  olmayan  fukarânın  zevceleri  beşer  dirhem  mukâbilinde  Tatar
               neferleri tarafından birer mâh istifrâş edildi."
                      Hristiyân  papazlarının  telkînâtı  belâsıyla  irtikâb  edilen  şu  mezâlim-i  vahşiyâne,
               Anadolu halkına pek ziyâde icrâ-yı te'sîr eylediği cihetle herkes müdâfa'a-i ırz u mâl ü cân
               uğurunda  terk-i  hayât  etmeği  göze  alarak  ümerâdan  ufak  bir  hareketi  bekliyorlardı.  Fakat
               cesâret-i medeniyyeyi izhâr edecek bir emîr-i fedâkâr yok idi.
                      Moğol  hükûmeti  bu  kadar  mezâlimi  irtikâb  ederek  hükûmet-i  Mısriyye  ile  harb
               eylediyse  de  münhezim  olmakla  uç  beyleri,  husûsiyle  Karamânîler  Tatar  ordusunu  yağmâ


               406   Güray, ba'zı tevârîhde "Güri, Gürci, Güci, Guhi" gibi eşkâl-i muhtelifede muharrer olup cümlesi de "Güray"
                  lafzından muharrefdir.
                                                           662
                                                           363
   359   360   361   362   363   364   365   366   367   368   369