Page 367 - 1-4_2
P. 367
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi Cilt: 2
Amasya hükümdârı Sultân Mes'ûd Hân-ı Sânî Amasya'da hall ü akd-ı umûra mübâşeret
ederek meşâhîr-i ümerâdan Şemseddîn Tutaş Beyzâde Muzaffereddîn Arslan Bey'i Kastamonu
vâlîliğine, Alâ'eddîn Savcı Bey'i Sivas vâlîliğine, Devletşâhzâde Gıyâseddîn İsmâ'il Bey'i
Ankara vâlîliğine, Pervâne Beyzâde İzzeddîn Muhammed Bey'i sevâhil-i bahriyye emâretine
ve "Tâcî Kızıl" demekle meşhûr Tâceddîn İbrâhim Bey'i Tokat emâretine nasb eyledi.
Hudûd-ı Rûmiyye üzerinde kâ'in Söğüt kasabasında ikâmet ederek [426] Rûmlar'a karşı
mücâhedâtıyla iştihâr eden uç beyi Turahanlu 410 kabîlesi re'îsi Süleyman Şâh oğlu Gâzi
Ertuğrul Bey, Aylemü'z-Zâhir'de mezkûr olduğu üzere bu sene 411 vefât eylediğinden yerine
mahdûm-ı âlîleri Muzaffereddîn Osmân Bey kâ'im olmuşdur.
Câmiu'd-Düvel'de mezkûr olduğu üzere Gâzi Ertuğrul Bey zamânında Rûmlar'a karşı
gâlib olan ehl-i İslâmı ya'nî Söğüt kasabasında ve havâlîsinde meskûn olan Kayı Hân
oymaklarını müşârün-ileyhin vefâtından bi'l-istifâde Rûmlar, külliyen istîsâle niyyet ve
tedârikât-ı külliyeye kıyâm ediyorlardı. Bunu tahkîk eden Muzaffereddîn Osmân Bey,
birâderzâdesi Aktimur Bey'i 412 a'yân-ı etbâ'ından Gündüz ve Oykud Beyler'le Sultân
Gıyâseddîn Mes'ûd-ı [427] Sânî nezdine Amasya'ya irsâl ve pederinin vefâtıyla Rûmlar'ın
harekâtını ve niyyâtını iş'âr ve istimdâd ediyor.
Amasya hükümdârı Sultân Mes'ûd Hân, Gâzi Ertuğrul Beyzâde Muzaffereddîn Osmân
Bey'e pederinin emâretini tevcîh ve mühimmât-ı harbiyye ve esliha-i kâfiye irsâliyle imdâd
ederek o havâlîde bulunan beylere dahi Osmân Bey'e mu'âvenet etmelerini emr ve irâde
etdikden sonra Osmân Bey'in gönderdiği zevâtı mutayyaben i'âde eyliyor.
Söğüt emîri Muzaffereddîn Osmân Bey, Amasya hükümdârı Sultân Mes'ûd Hân'dan
aldığı mühimmât ve esliha ile ordusunu techîz ederek 688'de harb ediyor, muhârebe-i vâkı'ada
Rûmlar'ı bozup Karaca Hisâr'ı cebren feth etdikden sonra tarafından hâkim nasb ediyor, ibtidâ
Tursun Fakîh, Sultân Gıyâseddîn Mes'ûd nâmına, ba'dehû Muzaffereddîn Osmân ismine hutbe
okuyor, işte bu hutbe-i belâgat Osmân Bey'in ibtidâ Amasya hükümdârı Sultân Mes'ûd Hân
himâyesinde olarak istiklâline berâ'at-i istihlâl oluyordu. 413
Emîr Muzaffereddîn Osmân Bey, muzafferiyyet-i vâkı'ayı Amasya hükümdârı olan
Sultân Mes'ûd Hân'a, feth eylediği Karaca Hisâr'ın esîr edilen [428] tekûrunu (beyini) hayli
üserâ ve ru'ûs-ı maktû'a ile takdîm ederek i'lâm etmekle Sultân Gıyâseddîn Mes'ûd Hân
fevkalâde mahzûz olup emîr-i müşârün-ileyhe kendi hâs atlarından birkaç donanmış at, debbûs,
hıl'at-ı fâhire, tabl ve alem ve bir seyf-i mahsûs irsâl 414 ve feth etdiği memâliki, mülk-i mevrûsu
olan Söğüt şehrine ilhâken uhdesine tevcîh eyledi.
Câmiu'd-Düvel'de Dervîş Ahmed Efendi'nin nakl ve tercîh ve Tâcü't-Tevârîh'de Hâce
Sa'deddîn Efendi'nin tashîh eylediği şu rivâyet-i mevsûka, cereyân-ı vekâyi'-i târîhiyyeye
mutâbık olduğu hâlde Alâ'addîn Keykubâd'ın 699'da tabl ve alem irsâli târîhe muvâfık değildir.
410 Turahanlu, emîr-i müşârün-ileyhin büyük dedelerinden Tugra Hân'a mensûb demekdir. Turahânlu, Duraganlu
dahi mezkûrdur. Kayı Hân neslinden büyük bir il ya'nî oymak olup bu neslin Oğuzlu, Sunkurlu, Karakeçilü,
Kılıçlu, Yasanlu demekle meşhûr diğer oymakları dahi vardır. Câmi'u'd-Düvel rivâyeti üzere Oğuzlu Oymağı,
Konya'da yüz elli seneden ziyâde hükûmet eden Âl-i Karamân olup Sunkurlu Oymağı Çorum, Karakeçilü
Oymağı Eskişehir, Kılıçlu Oymağı Urfa, Yasanlu Oymağı Konya etrâfında meskûn oldukları kuyûd-ı atîkadan
anlaşılmakdadır.
411 Aylemü'z-Zâhir'de müşârün-ileyhin vefâtı 687'de, Câmi'u'd-Düvel'de 680'de ve Mir'ât-ı Kâ'inât'da 689'da
vukû'u mestûr olup diğer müverrihler bu üç rivâyetden birini ve ekseriyetle 680 târîhini kabûl etmişler ise de
cereyân-ı vekâyi' güzel ta'kîb olunursa 687 rivâyeti müreccah olduğu anlaşılır.
412 Aktimur Bey 687'de Kolca Hisârı'nın fethinden dolayı İnegöl beyi Nikola ve müttefiklerinin harbinde şehîd
olan Osmân Bey'in büyük birâderi Savcı Bey'in oğludur. İşte Ertuğrul Bey bu muhârebe akîbinde vefât
etmişdir.
413 Moğol hükümdârı Argun Hân, zâlim bir müşrik olduğu cihetle bunun nâmına Osmân Beg dînen hutbe kırâ'at
etdiremezdi. Husûsiyle Tatarlar'ın Anadolu'da nüfûz-ı cebbârânesi Türkmen beylerinin nazarında zevâle
ma'rûz olduğu münâsebetle Osmân Bey Tatarlar'dan korkacak bir mevki'de değil idi.
414 Bu eşyânın irsâlini müş'ir olan nâmenin târîhi 688 olduğunu Mir'âtü'l-Kâ'inât'da Nişâncızâde Mehmed Kudsî
Efendi tasrîh etmekdedir.
665
366