Page 360 - 1-4_2
P. 360

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
                                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


               Necîbeddîn Mûsâ el-Hallâtî, Sa'deddîn İsmâ'il er-Rûmî, Mecdeddîn Muhammed er-Rûmî bu
               zamânın ekâbir-i ulemâsından idi. Hele Amasya kâdı'l-kudâtı Sadreddîn Muhammed bin Hızır
               et-Tiflîsî bunların fevkinde bir muhakkik-ı zî-fünûn idi.
                      Zâviye-i Mes'ûdiyye şeyhi İbik Baba, gâyet natûk ve lisân-ı Arabî ve Fârisî ile fasîh bir
               sûretde mütekellim olup Tatarlar'ın meclûbu olmakla beraber mevki'i 669 hudûdunda tezelzüle
               uğruyordu. Çünkü İzzeddîn  İbik Baba, Baba İshâk'ın etvârını takınarak zâhirî ve bâtınî iki
               meslek ta'kîb ediyor, sohbet-i yârân esnâsında îzâh eylediği mesleği ulemâya mün'akis oluyor,
               Amasya  ulemâsı  bu  mesleği  zühd  ve  takvâya,  makâm-ı  irşâd  ve  meşîhatda  bulunan  bir
               muktedâya muvâfık görmüyordu. Nihâyet kadı-i müşârün-ileyhin tahkîkâta kıyâm eylediğini
               gören İbik Baba 670'de Mısır'a firâr etmişdir.
                      Mu'îneddîn Pervâne Bey, İbik Baba'nın firârını müte'âkib Zâviye-i Mes'ûdiyye'yi bir
               medrese  i'tibâriyle  müderrisînden  Mecdeddîn  Muhammed  er-Rûmî'ye   400   tevcîh  edib  İbik
               Baba'nın muhlislerinden Hüsâmeddîn Biçâr Bey'i Harbrut emâretine nasb etmekle Amasya'dan
               kaldırmış ve Havza emîri bulunan Celâleddîn Mâh-ı Alem Bey'i de azl edib yerine Savcı Bey'i
               ta'yîn etmişdir. [406]
                      Ikdü'l-Cümân'da  mezkûr  olduğu  üzere  İbik  Baba,  Mısır'a  girdikden  sonra  hulûl  ve
               ittihâda dâ'ir söylediği sözleri,  ulemâ-yı  Mısriyye'yi  i'tikâdından şübheye düşürmüş  olduğu
               cihetle derhâl hükümdârı el-Melikü'z-Zâhir Baybars (Bey Pars) el-Bundukdârî huzûruna celb
               ve ulemâdan mürekkeb bir dîvân-ı âlîde ba'de'l-istintâk darben te'dîb olunmuşdur.
                      İbik  Baba,  şu  gurbet  ve  siyâset  acısını  Pervâne  Bey'in  nüfûzuna  haml  ederek
               müşârün-ileyhin bir hasm-ı bî-emânı oluyor, Mısır'dan kalkıp Tebrîz'e gidiyor, orada ikâmet
               ederek  Tatar  ümerâsını  celbe  çalışıyor,  daha  doğrusu  Pervâne  Bey'in  nüfûzunu  kırmak,
               vücûdunu kaldırmak için Tebrîz'de ihtiyâtkârâne uğraşıyor, lâkin orada ulemânın teveccühünü
               kazanıp Tatarlar'ın tenvîr-i efkârına hizmet ederek onları dâ'ire-i İslâma takrîb ediyor, Moğol
               hükümdârı Abaka Hân'ın da i'timâdını kazanıyordu.
                      Bu  esnâda  Sinop  sancağı,  sâhib-i  devlet  Mu'îneddîn  Pervâne  Bey'in  ıktâ'ı  olduğu
               münâsebetle tarafından Emîneddîn Mikâ'îl Bey emîr-i Sinop olup esbak memleket-i şarkiye
               nâzırı Samuk Noyin'in oğlu Tuka (Tukan) Noyin memleket-i şarkiyye ya'nî Kızılırmak havzası
               nâzırı ve birâderi Akboğa Noyin dahi cihet-i şimâliyye, ya'nî Kızılırmak'ın şimâlinde bulunan
               Sinop ve Kastamonu ve havâlîsi nâzırı ve Akboğa'nın dâmâdı ve Pervâne Bey'in birâderzâdesi
               olan İzzeddîn Muhammed Bey    401  nişâncı olduğu esnâda Amasya [407] ümerâsından Artuk Bey
               Oğlu Seyfeddîn İsmâ'il Bey Beyşehri emîri ve birâderi Tâceddîn İbrâhim Bey   402  dahi emîr-i
               Tâziye ya'nî Turhal ve havâlîsi beyi bulunuyordu.
                      Anadolu  nâzırı  Alıcak  Noyin'in  vekîl-i  umûru  ya'nî  kethüdâsı  Zogay,  Merzifon'da
               el-yevm  "Zogu  Nâhiyesi"  demekle  meşhûr  olan  çiftliğinde  ikâmet  ederek  servet  ü  sâmân
               tedâriki husûsunda mezâlim-i nâ-şinîde îcâd ediyor, her ferde tahsîs eylediği rüsûm-ı şehriyyeyi
               henüz  doğan  çocuklara  kadar  teşmîl  ederek  vergi  parasını  veremeyen  aceze  ve  fukarânın
               çocuklarını üç akçe mukâbilinde alıp köle ve câriye olmak üzere Mısır tüccârına satıyor, 403  bu
               cihetden Moğol hükümdârı Abaka Hân'a şikâyât-ı ahâlî yağmur gibi yağıyordu.


               400   Mecdeddîn  Muhammed,  "müderris"  demekle  meşhûr  olup  mahdûmu  Mevlânâ  Sa'deddîn  Mes'ûd  699'da
                  meşâhîr-i ulemâdan idi.
               401   Ikdu'l-Cümân ve Mesâlikü'l-Ebsâr'da "Emîr İzzeddîn Muhammed bin Ahî Pervâne" ve evrâk-ı atîkada "Emîr
                  İzzeddîn  Muhammed  bin  Osmân  ibni  Ahî  Pervâne"  ve  Târîh-i  İbni  Bîbî'de  "Emîrü'l-ümerâ  İzzeddîn
                  Muhammed bin Pervâne" ve evrâk-ı atîkada "İzzeddîn Muhammed bin Mu'îneddîn Pervâne" mestûr olduğu
                  cihetle yek-diğerinden tefrîki vesâ'ik-i atîka taharriyâtından müyesser olabilmişdir.
               402   Tâceddîn İbrâhim Bey'e, elsine-i âmmede "Tâcî Kızıl Kara İbrâhim Bey, Kara Bey" denir. Oğulları Ca'fer ve
                  Mûsâ Beyler'e "Tâcî Kızıl Oğulları" denmişdir. Samuk Noyin'in kerîmezâdesi olduğu münâsebetle Târîh-i İbni
                  Bîbî'de  "Emîr-i Tokat  Arab-ı  Veled-i  Simkâr"dan  maksad  budur.  Amasya'da  İnepazar  nâhiyesinde  "Kara
                  İbrâhim Mezra'ası" bunun çiftliği kıta'âtından biridir.
               403   Tevârîh-i Arabiyye'de bu mezâlimin envâ'ı ta'dâd olunmakdadır. Hattâ Mısır hükümdârı el-Melikü'l-Mansûr
                  Hüsâmeddîn Laçin, Zogay'ın alıp satdığı kölelerden olduğu meşhûrdur.
                                                           658
                                                           359
   355   356   357   358   359   360   361   362   363   364   365