Page 378 - 1-4_2
P. 378

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
                                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


               Şemseddîn  Mahmûd  bin  Baba'nın  oğulları Seyfeddîn  Mengli, Cemâleddîn  Fîrûz, Nûreddîn
               Kutlu Beyler ve bunların evlâd ü ayâli Mısır'a firâr etmişlerdir.
                      Fakat Gazân Hân'ın hezîmeti ve müte'âkiben Anadolu ve Tatar ümerâsının istiklâl ve
               isyânı kendisine pek te'sîr etmiş olduğundan 703 şevvâlinde vefât etmiş, birâderi olup Olcaytu
               Hân  demekle  meşhûr  olan  Sultân  Mahmûd  Hudâbende  Hân  Tebrîz'de  câlis-i taht-ı  İlhânî
               olmuşdur.
                      İkinci Sultân Gıyâseddîn Mes'ûd meflûc bir hâlde Simre (Amasya)'de kâ'in sarâyında
               ikâmet etmekde iken 704 senesi ilkbahârında Havza dâhilindeki çiftliğine gidip Tatar Köyü
               civârında takrîben sene-i mezbûrenin ramazânında irtihâl 428  etmekle oraya defn edilmişdir. 429
               Şehzâdesi olup "Gâzi Çelebi" demekle meşhûr olan Tâceddîn Altunbaş mu'ahharan üzerine bir
               türbe binâsıyla eczâ-yı şerîfe tilâvetine mahsûs olarak Mukaddime'nin sonunda ta'dâd edilen
               karyeleri vakf etmişdir.
                      Amasya'da  hükûmet  eden  Selçûkîler'in  birincisi,  Birinci  Sultân  [458]  Mes'ûd Hân
               olduğu  gibi  sonuncusu  dahi  İkinci  Sultân  Mes'ûd  Hân  olduğu  tesâdüfât-ı  garîbedendir.  Bu
               ikisinin  arasında  geçen  538-704  târîhlerine  nazaran  Selçûkîler'in  Amasya'da  hükûmeti  166
               yıldan ibâret olduğu sâbit olur.
                      Sultân  Mes'ûd'un  vefâtından  sonra  uç  beylerinin  taht-ı  istiklâlinde  olan  memâlik
               müstesnâ  olarak  bütün  memâlik-i  Selçûkiyye  Anadolu,  Âmid,  Rûm,  Karamâniyye,
               Kastamoniyye  nâmlarıyla  beş  eyâlete  münkasim  olup  bunlardan  eyâlet-i  Karamâniyye
               Karamânzâde Sultân Bedreddîn Mahmûd Bey'in ve eyâlet-i Kastamoniyye dahi Devletşâhzâde
               Gıyâseddîn İsmâ'il Bey'in taht-ı istîlâ ve hükûmetlerinde müstakil ve Anadolu, Âmid, Rûm
               eyâletleri de doğrudan hükûmet-i İlhâniyye idâresine müntakil olmuşdur.
                      Anadolu  eyâleti  Amasya,  Tokat,  Canik,  Çorum,  Karahisâr-ı  Şarkî,  Kırşehri,
               Kayseriyye,  Yozgat  livâlarıyla  mülhakâtından  ibâret  olup  merkezi  Amasya  şehri  ve  Rûm
               eyâleti dahi Erzincân, Erzurum, Elbistân, Bayburd, Bâyezîd, Sivas, Arabgir, Malatya livâlarıyla
               mülhakâtından ibâret olup merkezi Sivas şehri ve Âmid eyâleti de Diyârbekir ve havâlîsi ve
               mülhakâtından ibâret olup merkezi Diyârbekir şehri idi.
                      Binâ'en-aleyh Tebrîz hükümdârı Sultân Gıyâseddîn Muhammed Olcaytu Hân, Anadolu
               eyâletini Sultân Mes'ûd'un sâhib-i devleti ya'nî vezîr-i a'zamı olan Şemseddîn Ahmed Bey'e ve
               Rûm eyâletini de sultân-ı müşârün-ileyhin [459] nâib-i saltanatı olan Alâ'eddîn Savcı Bey'e
               tevcîh ve Amasya ulemâsından Şemseddîn Muhammed bin el-Halâtî'yi Anadolu kâdı'l-kudâtı
               ve Sivas ulemâsından Necmeddîn İbrâhim el-Kırşehrî'yi eyâlet-i Rûmiyye kâdı'l-kudâtı ta'yîn
               etmişdir.

                      Şemseddîn Ahmed Bey
                      Esbak çavuşbaşı Seyfeddîn Alakuş Bey'in mahdûmu olup "Türk Ahmed Bey" ve "Şems
               Ahmed el-Lâkûşî"  demekle  meşhûrdur.  704'de  Sultân  Mes'ûd'un  vefâtıyla  Anadolu  eyâleti
               vâlîsi olduğu Târîh-i Âl-i Selçûk'da mestûrdur. Amasya'da Tımarhâne kapısının şark sütûnu
               üzerinde  "Emîr-i  Anadolu  Ahmed"  ibâresinin  708'de  mahkûk  bulunduğu,  şu  ma'lûmât-ı
               târîhiyyenin sıhhatini iş'âr etmekdedir.
                      Eyâletlerden her birine birer nâzır ta'yîn olunduğu esnâda sâbık Simre nâzırı İşboğa
               Noyin kemâ-kân Anadolu nâzırı olup mevki'ini, nüfûzunu aslâ gayb etmemişdir. Belki unvân-ı
               me'mûriyyeti tebeddül edib fazla olarak rukabâsından birini ya'nî Savcı Bey'i Sivas'a atmış ve
               Ahmed Bey'i kolayca nüfûzu altına aldıkdan sonra teferrüd etmişdir.



               428   Sultân  Mes'ûd'un  târîh-i  vefâtı  müverrihîn  arasında  muhtelif  seneler  gösterilmiş  olup  müşârün-ileyhin
                  tercemesi  zeylinde  ta'yîn  ve  704'de  vefât  etdiği,  rivâyât-ı  muhtelife  içinde  şâyân-ı  tercîh  olduğu  tebyîn
                  edilecekdir inşâ'allâhu’r-Rahmân.
               429   Sultân Mes'ûd'un Tatar Köyü civârında defn edilmesine bakılırsa müşârün-ileyhin Ahmed ve Savcı Beyler
                  tarafından oraya i'zâm edildiği anlaşılır.
                                                           676
                                                           377
   373   374   375   376   377   378   379   380   381   382   383