Page 379 - 1-4_2
P. 379
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi Cilt: 2
705'de müstevfî-i Anadolu ya'nî Anadolu defterdârı Torumtayzâde Nâsıreddîn
Muhammed Bey ve Amasya candârı ya'nî zâbıta kumandânı Pervâne Beyzâde Alâ'eddîn Alî
Pervâne Bey olup Tutaş oğulları [460] ya'nî Husrevşâhzâde Gıyâseddîn Mahmûd, Şihâbeddîn
Ahmed ve Kaplan Beyzâde Sirâceddîn Umur ve Melik Arslan Beyzâde Şemseddîn Timur,
Bedreddîn Mahmûd Beyler, Anadolu nâzırı İşboğa Noyin himâyesinde idiler.
Fakat Sultân Muhammed Hudâbende Hân, taht-ı İlhânî'ye cülûsundan i'tibâren
Tâceddîn İbrâhim el-Alevî ile Şerefeddîn Muhammed et-Telâvî gibi izhâr-ı siyâdet eden şî'îlere
pek ziyâde teveccüh eylediğinden bunların telkînâtıyla Şî'a mezhebini kabûl ederek her tarafda
muharrem ayında icrâ-yı mâtem edilmesini emr ediyor, Ebûbekir ve Ömer ve Osmân
radiyallâhu anhüm hazerâtına Mu'âviye ve emsâlini teşrîk ederek cümlesine la'netler
yağdırıyor, bütün teba'a-i müslimenin vicdânlarına hücûm ederek Şî'a mezhebinin kabûlü
husûsunda cebri pek meşrû' görüyordu.
Muhibb-i Âl-i Abâ olan Baba'îler'in nüfûzu tahaddüd ederek Amasya'da Mes'ûdiyye
şeyhi ve müderrisi eş-Şeyh Mecdeddîn Îsâ azl olunarak yerine Şemseddîn Ahmed Baba nasb
olunuyor, meşhûr İbik Baba'nın mürîd-i hâsı Tokatlı Burak Baba, Sultân Muhammed
Hudâbende'nin yanında kibâr-ı evliyâdan add olunarak mu'tekid-i Tatar oluyor, bu sene
Amasya'ya gelip halkı muhabbet-i Âl-i Abâ'ya da'vet ediyordu.
Ikdu'l-Cümân'da fâzıl-ı meşhûr Bedreddîn Mahmûd el-Aynî kavline ve tetebbu'âta
nazaran Burak Baba, aslen Tokatlı olup takrîben 566 târîhinde tevellüd ederek küçük yaşında
Amasya'ya gelip İbik ve Ahmed Babalar'ın hücre-i terbiyesinde [461] büyümüşdür.
Babalar'dan bir mikdâr Arabî ve Fârisî lisânlarını ahz ve ta'allüm ederek mutasavvıfadan olmuş
ve tab'an kalender-meşreb, lâ'ubâlî-mezheb olduğu münâsebetle seyâhate çıkıp köyden köye
gezerek "Hân Elçisi" unvânıyla iştihâr etmişdir.
Burak Baba, uzun boylu, sert tüylü, kalın vücûdlu, söbü yüzlü, büyük gözlü, saçları
kumral; kirpikleri, bıyığı, burnu gâyet uzun, kaşları kalın ve saçları umûmen kesâfetli, gövdesi
son derece kıllı, karayağız idi. Manzara-i hâriciyyesi dağ adamı gibi olup saçları gâyet kirli ve
müstekreh bir sûretde olduğundan başında, kaşlarında, bıyığında, sakalında, gövdesinde
kehleler örümcek gibi ağ germiş bir hâlde idi.
Belinden yukarısı bütün çıplak olup aşağısına kırmızı bezden bir futa bağlamış, başına
hafîf kırmızı bir sarık şeklinde dülbend sarmış ve iki taraflarına manda boynuzlarını rabt
etmişdir. Elinde gâyet uzun ve büyük bir nefîr, kabakdan ma'mûl büyük ve siyâh bir keşkûl
olup ayı gibi oynar, maymun gibi söyler, gâyet murdâr idi.
Aynı hâlde, aynı kıyâfetde sekiz on refîki olup bunların elinde fazla olarak "dâ'ire"
dedikleri kasnağı büyük, kenârları zilli birer def olduğu hâlde gitdikleri şehirlerde, köylerde bir
dâ'ire şeklinde durup bunlar çalar, Burak Baba oynar idi. Her ne tarafa gitseler çocuklar etrâfına
koşar, mashara-i sıbyân olan Burak Baba hayvânâtın [462] sadâsını taklîd eder, hayvân gibi
bağırır, çocukları eğlendirir ve bundan fevkalâde bir zevk-i mahsûs duyar idi.
Burak Baba, hulûli mu'tekid, âhireti münkir bir mülhid idi. Ferâ'iz ve muharremâtı inkâr
edib esâs-ı ferâ'iz hubb-ı Alî der idi. Kâffe-i muharremâtı mübâh add eder, Cenâb-ı Hakk'ın
ibtidâ Hazret-i Alî'ye hulûl, ba'dehû Sultân Olcaytu Muhammed Hudâbende Hân ile ittihâd
etdiğini iddi'â eyler idi. Şehveti gâlib olup güzellere Tanrı der, önlerinde secde eder idi.
Burak Baba, Şâm'a gitdikde şu'arâ bunu hicv etmekle Şâm çocukları eş'âr-ı hicviyyeyi
ezber edib Burak Baba'yı terzîl ve yüzüne karşı okuyarak temeshur ederlerdi. Bu eş'âr-ı
hicviyyeden Sirâceddîn el-Haccâr'ın şu iki beyti Burak Baba'nın muvâfık-ı hâl ve kıyâfeti
olduğu cihetle buraya nakl edildi:
راكفلأا اهيفريحت روص / مورلا وج نم انتئاج مجع
430 راهنز مهنم حيصي سيلبإ / ناريثلا لثم نورق مهل
430 "Bilâd-ı Rûm içinden hayvânlara müşâbih birtakım yabânî adamlar Şâm'a gelmişdir ki bunların kıyâfetleri
efkâra hayret verir. Bunların öküzler gibi boynuzları olup iblîs onları gördükçe kemâl-i havfından gözlerini
belirdip bağırarak kaçar."
677
378