Page 380 - 1-4_2
P. 380

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
                                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR




                      Burak Baba, bu ahvâl-i garîbesiyle beraber şâir, darb-ı nutka kâdir, kalenderlikde misâli
               nâdir olduğu  rivâyet  edilmekde  olup  ba'zıları  da  merkûmu  kibâr-ı  mutasavvıfadan  add
               etmekdedir.  Müverrih-i  müşârün-ileyhin nakl  [463]  etdiği  şu  ahvâl-i  acîbe, karîn-i  sıhhat
               olduğu takdîrde Burak Baba'nın evliyâdan değil, belki süfehâdan olduğu şübhesizdir.
                      Anadolu müslimleri, Tatarlar'ın kabûl-i  İslâmına fevkalâde memnûn oldukları hâlde
               kesret-i  mezâlimden  dolayı  onlara  buğz  u  adâvet  etmekde  idiler.  Bu  def'a  Olcaytu  Hân'ın
               mezheb-i Şî'a'yı kabûl için vicdânlara kadar hücûmu çekilmez bir derd iken muhabbet-i Âl-i
               Abâ perdesi arkasında Burak Baba gibi her şenâ'ati irtikâb eden süfehânın tahakküm ve fesâhati
               halkı galeyâna getiriyordu.
                      Binâ'en-aleyh ulemâ-yı ehl-i sünnetden bir kısmı, pek çok salâbet-i dîniyye erbâbıyla
               beraber Anadolu ve Rûm eyâletlerinden çıkıp Tatarlar'ın nüfûzundan hâric olan uç beylerine
               ilticâ  ediyorlardı.  İşte  bu  mültecîlerden  biri  de  sâbık  Mes'ûdiyye  şeyhi  ve  müderrisi  olan
               Mecdeddîn  Îsâ  es-Salgarî  olup  705'de  evlâd  u  ıyâliyle  beraber  Söğüt  hükümdârı  Sultân
               Muzaffereddîn Osmân Hân hazretlerine ve Cemâleddîn el-Aksarâyî de Mısır'a ilticâ etmiş idi.
                      "Hân  Elçisi"  demekle  meşhûr  olan  Tokatlı  Burak  Baba,  Amasya'da  bir  müddet
               oturdukdan  sonra  rüfekâsıyla  beraber  705'de  Şâm'a  müteveccihen  gitmişdir.  706'da  Sultân
               Muhammed  Hudâbende  Hân'ın  dayısı  ya'nî  vâlidesi  Togur  Hâtun'un  birâderi  olan  Uygur
               beylerinden  Aydıncık  Noyin 431   [464]  bin  Sarıca'ya  Konya  eyâleti  tevcîh  edilmekle  gelip
               Karamânîler'i Konya'dan çıkardığı Târîh-i Yezdî'de mezkûrdur.
                      Burak Baba Şâm'a gidip Şâmîler'i Şi'îliğe da'vet etmekle ulemâ-yı Arab merkûmu ahz
               ve istintâk etmişler idi. Merkûmun İbâhiyye mezhebinde olduğu sâbit olduğu cihetle hadd-i
               şer'î vurulmuş, nihâyet yediği dayakdan müte'essiren 706 zilka'desi evâhirinde Şâm'da helâk
               olmuşdur.
                      Takrîben 707'de Kastamonu hâkimi Sultân Gıyâseddîn İsmâ'il Hân vefât edib yerine
               genç hafîdi Tâceddîn Devletşâh Bey bin el-merhûm Celâleddîn Muhammed Bey bin es-Sultân
               İsmâ'il Hân hâkim-i Kastamoniyye olmuş idi. Anadolu nâzırı İşboğa Noyin bu eyâleti dâ'ire-i
               nüfûzu altına almak için taht-ı himâyesinde olan sâbık Kastamonu vâlîsi melikü'l-ümerâ Arslan
               Beyzâde Şemseddîn Timur Paşa'yı teşvîk ediyordu.  432
                      Çünkü Timur Paşa, Gıyâseddîn İsmâ'il Hân'ın kerîmezâdesi [465] ve sâbık Kastamonu
               vâlîsi ve vâlîzâdesi olduğu münâsebetle Kastamonu hükûmetine iki cihetden iddi'â-yı hukûk
               ediyordu. Bu def'a kendi kuvvetine nâzır-ı müşârün-ileyhin mu'âvenet-i mâddiyesi inzimâm
               etmekle 708'de eyâlet-i Kastamoniyye'yi harben zabt ve istîlâ ve hâkimi genç Devletşâh Bey'i
               ber-taraf etmiş, eyâlet-i mezbûre vâlîliğine Sultân Muhammed Olcaytu Hân tarafından nasb
               olunarak İşboğa Noyin'in dâ'ire-i nüfûzu altına idhâl edilmişdir.
                      708'de sultân-ı müşârün-ileyhin halîlesi İldüş Hâtun Amasya'da binâ etdirmekde olduğu
               Dâru'ş-Şifâ'yı  ya'nî  şimdiki  Tımâr-hâne'yi  ikmâl  etdiği  Mukaddime'de  zikr  edilmiş  idi.  Bu
               Dârü'ş-Şifâ'nın ilk tabîbi olan hekîm-i meşhûr Reşîdeddîn Lokmân bin Hasan bin Mûsâ bin
               Sârug el-Harezmî ile sâ'ir etibbâ-i meşhûresinin terâcim-i ahvâli ikinci bâbda zikr edilecekdir
               inşâ'allâh.




               431   "Aydıncık" nâmı ba'zı târîhlerde "Ayrancık, Arancık, Karancık" gibi eşkâl-i muhtelifede yazılmışdır.
               432   Kastamonu'da  hükûmet  eden  Âl-i  İsfendiyâr'ın  ceddi  bu  Timurtaş  Paşa  olduğu  874  târîhli  şu  vesîka-i
                  şer'iyyeden  anlaşılmakdadır:  "Kemâlü'l-milleti ve'd-dîn  beyne  enâmi'l-âlemîn  İsmâ'il  Beg  bin  el-merhûm
                  sultânu'l-mu'azzam  Gıyâseddîn  İbrâhim  Beg  bin  el-magfûr  el-hâkânu'l-a'zam  İsfendiyâr  Beg  bin
                  es-sa'îdü'l-mufahham Bâyezîd Beg bin el-emîrü'l-mükerrem Âdil Beg bin el-karmu'l-ekrem Ya'kûb Beg bin
                  es-sultân Şemseddîn eş-şehîr fi'l-âlem bi-Temir Candâr bin el-melikü'l-muhtass bi-magfireti'r-Rahmân Arslan
                  bin Tutaş efâzallâhu aleyhim şe'âbîbe’r-rahmeti ve'r-rıdvân". Bu Tutaş, ümerâ-yı Selçûkiyye'den Kedağralı
                  Şemseddîn Tutaş Bey olup Kedagralı meşhûr Taşan Bey bin Emîr Çelebi, Timur Bey'in amcası evlâdındandır.
                                                           678
                                                           379
   375   376   377   378   379   380   381   382   383   384   385