Page 402 - 1-4_2
P. 402

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
                                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


               ediyor, Sultân Altunbaş'ı Amasya tahtına iclâs etmeye çalışan Kürt ve Taşan Beyler'i himâye
               ve teşcî' etmekden geri durmuyordu.
                      Hacı Ya'kûb Şah, bu iki emîrin harekât ve teşebbüsâtından şübhe etdiği cihetle ta'kîbâta
               kıyâm ederek bunları Sivas'a kaçırdı. Bundan dolayı Emîr [22] Timurtaş oğlu Şeyh Hasan Bey'e
               olan  irtibâtını  tahkîm  ederek  mevki'ini  ve  Amasya  emâretini  Eretna  Bey'in  istîlâ  ve
               tecâvüzâtından korumak istedi.
                      739 senesi evâsıtında Küçük Hasan Bey, Ya'kûb Şâh'ı Tebrîz'e da'vet ederek Sultân
               Süleyman Hân nüfûzunu Anadolu beylerine kabûl etdirmeye çalışıyordu. Emîr Ya'kûb Şâh,
               büyük mahdûmu olan Emîr Mu'îneddîn Süleyman Bey'i kendi yerine kâ'im-makâm nasb ederek
               Tebrîz'e gitmişdi.
                      Emîr  Süleyman  Bey,  pederinin  emâretini  kabûl  eden  Türkmen  beylerinin  nüfûzuna
               istinâd ederek Amasya vilâyetini pederi nâmına idâre ediyordu. Bunu haber alan Kürt ve Taşan
               Beyler Sivas'dan avdet ederek Amasya havâlîsinde olan Türkmen beyleriyle ittifâk ve Sultân
               Altunbaş'ı iclâs etmeye ahd ü mîsâk etdiler. Pervâne Beyzâde Emîr Alameddîn Süleyman Bey
               olanca kuvvetiyle bu mîsâkı tervîc ediyordu.
                      Çünkü Sultân Altunbaş, Emîr Mu'îneddîn Süleyman Pervâne Bey'in kerîmezâdesi idi.
               Pervâne Beyzâde Alameddîn Süleyman Bey de Sinop emîri idi. Kastamonu emîri Cândar oğlu
               Hüsâmeddîn Süleyman Paşa ansızın Sinop'a hücûm edib Süleyman Bey'i Amasya'ya kaçırmış,
               Ya'kûb Şâh'a sığındırmışdı.
                      Süleyman Bey, Sinop'u kurtarmak için Yakûb Şâh'dan istimdâd etdiği hâlde Ya'kûb Şâh
               birtakım mevâ'îd  ile imdâdını ta'vîk ederek Süleyman Bey'i  kızdırmışdı.  Hacı  Ya'kûb Şâh,
               Amasya'dan  tebâ'üd  eder  etmez  Eretna  Bey'e  mürâca'at  ve  muktezâ-yı  karâbet  Sultân
               Altunbaş'ın tarafdârlarına muzâharet etmişdi.
                      [23] Kürt Bey'i iltizâm eden Amasya beyleri içinde Sunkur Oğulları el-Hâc Kemâleddîn
               İsmâ'il  ve  Şücâ'eddîn  Süleyman  Beyler'le  mümtâz  beylerden  Gül  Bey  oğlu  İzzeddîn
               Muhammed  Bey  vardı.  İşte  bunların  yardımıyla  Kürt  ve  Taşan  Beyler,  Sultân  Altunbaş'ı
               çiftliğinden kaldırıp izzet ü ikrâm ile Amasya'ya getirdiler. Tahta iclâs ederek ölmüş saltanat-ı
               Selçûkiyye'yi diriltmeye çalışdılar.

                      Sultân Tâceddîn Altunbaş
                      Anadolu'da  hükûmet  eden  Selçûk  (Selçuklu)  hânedânının  son  pâdişâhı  olan  Sultân
               Mes'ûd  bin  İzzeddîn  Keykâvus'un  şehzâdesidir.  Vâlidesi  Tokat'da  Ahmed  Paşa  Câmii  ve
               Sünbül Baba Tekkesi kapılarının üzerinde mahkûk olan kitâbelerden 467  müstebân olduğu üzere
               meşhûr Mu'îneddîn Süleyman Pervâne Bey'in kerîmesidir.  468
                      Sultân Altunbaş, Amasya'da 739 senesi evâhirinde ikinci def'a serîr-i Selçûkî'ye oturdu.
               Resmen pâdişâh-ı Selçûkî olarak Emîr Celâleddîn Taşan Bey atabeyi, Emîr Bahâ'eddîn Kürt
               Bey beylerbeyi, Pervâne Beyzâde Alameddîn Süleyman Bey vezîri, Gümüşlüzâde Celâleddîn
               Abdullah Çelebi de müstevfî oldu.
                      Bu sene kibâr-ı fuzalâdan Amasya'da sadru'l-ulemâ olan müftü Rükneddîn Ahmed bin
               Muhammed  es-Sinôbî  ile  Amasya  hânkâhı  şeyhi  ve  müderrisi  iken  Sivas  [24]  kadısı  olan
               Mevlânâ Cemâleddîn İbrâhim el-Aksarâyî vefât etdiler. Kibâr-ı ulemâdan Mevlânâ Şerefeddîn
               Muhammed el-Herevî Amasya'da sadru'l-ulemâ ve müftî-i memleket oldu.
                      Lâkin  Sultân  Altunbaş,  yirmi  iki  yıldan  beri  gâh  Taşan  Bey'in,  gâh  Kürt  Bey'in
               çiftliklerinde ve sonra Sultân Ebû Sa'îd  Bahâdır Hân tarafından kendisine tahsîs  ve temlîk
               edilen Simre Çiftliği'nde münzeviyâne yaşamışdı. Bîçâre ihtiyârlamış, fa'âliyet-i dimâğiyye ve
               bedeniyyesi durmuş, bütün işlerini Taşan ve Kürt Beyler'in ellerine vermişdi. Saltanatı kuru bir
               unvândan ibâret idi. Kendisine "Gâzi Çelebi" ve "Şâh Melik Çelebi" denirdi.


               467   Bu kitâbeler İsmâ'il Hakkı Bey'in "Kitâbeler" adlı eserinde yazılıdır.
               468   Adının "İldi Hund Hâtun" olduğu kuyûddan istidlâl edilmekdedir.
                                                           699
                                                           401
   397   398   399   400   401   402   403   404   405   406   407