Page 407 - 1-4_2
P. 407

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
               Amasya Tarihi Cilt: 3


               cumadelâhir sene  erba'in  ve erba'îne  ve seb'i-mi'e  der-fasl-ı  harîf."  "Ikdu'l-Cümân",
               "A'yânu'l-Asr", "Kitâbü's-Sülûk"da aynı târîh ile mazbûtdur.
                      Görülüyor ki bütün Türkler ve Arab müverrihleri Eretna Hân'ın galebesini dikkatle kayd
               ederek bu galebenin Türkler ve Anadolu için pek mühim olduğunu anlatmış oluyorlar. Çünkü
               Çoban  Oğulları'nın  galebesi,  Anadolu  Türkleri  için  felâket  olacakdı.  Hacı  Ya'kûb  Şâh  bu
               felâketin müsebbibi olarak tel'în edilecekdi.
                      Müneccimbaşı "Câmiu'd-Düvel"inde diyor ki: "Emîr Timurtaş oğlu Şeyh Hasan-ı Sagîr,
               ordusunun bozulduğuna pek ziyâde cânı sıkıldı, düşmana karşı müsâhele ve mümâşât etdiğine
               kanâ'at getirdiği Hacı Ya'kûb Şâh'ı 744 senesinde muhârebeden avdetinde i'dâm etdirdi. Hacı
               Ya'kûb Şâh'ın ta'allukâtından olan zevcesi İzzet Melik Hâtun da 478  Şeyh Hasan-ı Sagîr'i sarhoş
               bir  hâlde  yatarken  sene-i  mezbûre  recebinin  yirmi  yedinci  salı  gecesi  câriyelerine
               boğdurdu".[36]
                      Eretna Bey, bu galebe-i kâmile üzerine büyük bir nüfûz ve haysiyet kazandı. Kendisine
               "Sultân Reşîdeddîn Eretna Hân" dedirdi. Amasyalı Kutlu Begzâde Hâce Alâ'eddîn Ali Şâh'ı
               vezîr, "Ahmed Yegâne" nâmıyla ma'rûf olan Mevlânâ Şemseddîn Ahmed bin Yûsuf bin Ahmed
               el-Muhâcirî'yi 479  kazasker 480  nasb etdi.
                      Egribük muhârebesinde fedâ-yı cân eden Kayseriyye emîri Kürt Bey yerine mahdûmu
               Nûreddîn  Kutlu  Şâh  geçdi.  Çünkü  bu  muhârebede  en  büyük  yararlıklar,  fedâkârlıklar
               göstermişdi. Amasya vâlîsi Tuli Bey de Kutlu Şâh'dan ziyâde çalışmış, zaferin avâmilinden
               olmuşdu.
                      Sultân Eretna Hân'ın nüfûz ve şevketini artıran avâmilden biri de Küçük Şeyh Hasan'ın
               mahnûkan vefâtıyla Çoban Oğulları'nın arasına giren rekâbet ve nifâk idi. Sultân Eretna, bu
               rekâbeti tezyîd etmek için Küçük Şeyh Hasan Bey'in Karahisâr-ı Şarkî kalesine habs etdirdiği
               amcaları Sayurgân ve Yagı Bastı Beyler'i Bayrâmşâh'a ıtlâk etdirdi.
                      Müneccimbaşı Ahmed Efendi "Câmiu'd-Düvel"inde diyor ki: "Küçük Şeyh Hasan'ın
               vefâtında  Sultân  Süleyman  Hân,  ordunun  başına  geçdi.  Âzerbaycân  hükümdârı  olup
               Karabâğ'da oturmuşdu. Emîr Çoban [37] Oğulları Sayurgan ve Yagı Bastı Beyler Karahisâr-ı
               Şarkî mahbesinden kurtuldukları anda Tebrîz'e gitdiler. Şeyh Hasan'ın birâderi Melik Eşref Hân
               ile birleşdiler. Süleyman Hân üzerine Karabâğ'a doğru yürüdüler".
                      Süleyman Hân'ın ma'iyyeti bunların gelmesinden haberdâr oldukları anda Süleyman
               Hân'ın yanından dağıldılar. Yalnız kalan Süleyman Hân Diyârbekir'e gitdi. Çoban Oğulları
               Şeyh Hasan'ın  bırakdığı bilâdı  istîlâ etdiler. Sonra Melik Eşref Hân ile  amcalarının  araları
               bozuldu. Kanlı muhârebelerden sonra Melik Eşref Hân amcalarına galebe etdi. Onları kesip
               Tebrîz'de i'lân-ı istiklâl eyledi. Buna "Eşek Eşref" denirdi.
                      Sultân Eretna Hân, Çobânîler arasına bu fitneyi  koydukdan sonra kemâl-i  huzûr ve
               emniyetle  Anadolu'da  istiklâline  engel  gördüğü  ümerâyı  cebren  kendisine  inkıyâd  etdirdi.
               Nüfûzu  Karahisâr-ı  Şarkî,  Canik,  Erzincân  vilâyetlerine  de  cârî  oldu.  Tokat  emîri
               Mühezzebeddîn  Ulu  Bey'i  kaldırdı.  Tokat'ı  Amasya  emîri  Zeyneddîn  Tuli  Bey'in  uhdesine
               verdi.
                      Zeyneddîn  Tuli  Bey,  nüfûz  ve  iktidâr-ı  askerî  i'tibâriyle  eniştesi  Sultân Eretna  Hân
               derecesinde bir emîr-i mu'azzamdı. Kendisi Amasya'da ikâmet edib Tokat'a kendi tarafından
               mahdûmu Tâceddîn İbrâhim Bey'i emîr nasb ve irsâl etmişdi. Kendisine "Tuli Sultân" ve "Tuli
               Hân" denirdi. Bununla beraber Sultân Eretna Hân'a inkıyâd ederdi.



               478   İzzet Melik Hâtun, Hacı Ya'kûb Şâh'ın kerîmesi olduğu zann olunur.
               479   Bu zâtın Horasân muhâcirlerinden olduğu evlâdı tarafından kayd edilmişdir. Meşhûr lugat sâhibi Lütfullâh
                  ibni Ebî Yûsuf el-Halîmî bunun neslindendir.
               480   Sivas'da  vakfı  olan  Emîr  Ahi  Ahmed'in  733  târîhli  vakfiyesi  bâlâsında  "Ahmed  bin  Yûsuf  bin  Ahmed
                  el-Muhâcirî  el-kâdî  bi-memâliki'r-Rûm  ve  asâkiruhâ"  imzâsı  bu  zâtındır.  745  senesinde  imzâ  etdiği
                  muharrerdir.
                                                           704
                                                           406
   402   403   404   405   406   407   408   409   410   411   412