Page 404 - 1-4_2
P. 404

Amasya Tarihi 1-4. Cilt                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
                                                                             Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR


               Beyler'in nüfûzunu  bir  türlü  hazm edemiyorlar,  cür'et-kârâne  hareketlerini  çekemiyorlardı.
               Sultân Altunbaş, bunları hüsn-i idâre edecek akıl ve tedbîre mâlik değildi.
                      Bu esnâda Büyük ve Küçük Şeyh Hasan Beyler, büyük bir arbedeye girmişlerdi. Cihân
               Timur Hân ile Büyük Şeyh Hasan, Süleyman Hân ile Küçük Şeyh Hasan üzerine yürümüşdü.
               "Câmiud-Düvel"de tafsîl edildiği üzere Küçük Hasan Bey, 740 zilhiccesi âhirinde galebe etdi.
               Nüfûz ve şöhreti fevkalâde artdı.
                      Eretna Bey,  hükûmet-i  Mısriyye'nin  gönderdiği  gâret-gerân  ile,  Amasya  beyleri  de
               birbirleriyle  meşgûl  oldukları  esnâda  Niksar  emîri  Togan  Şâh,  Emîr  Timurtaş  oğlu  Hasan
               Bey'den aldığı ve kendisinin tedârik etdiği bir kuvve-i mühimme ile Niksâr'dan kalkıp Amasya
               üzerine yürüdü. Taşova harbinde Kürt ve Taşan Beyler'i mağlûb ederek gâlibâne Amasya'ya
               741 senesi evâ'ilinde girdi. Amasya vilâyetini işgâl etdi.

                      Tâceddîn Togan Şâh
                      Amasya'nın cihet-i şarkiyyesinde kâ'in Taşâbâd (Erba'a) kazâsının eski merkezi Sonusa
               civârında zâviye ve türbesi ve 655 târîhli vakfiyesi olan eş-Şeyh Nûreddîn Alp Arslan bin
               Sârımeddîn  [28]  Muhammed  Ebî  Bekir  el-Kemâhî  er-Rufâ'îzâde  Alâ'eddîn  Savcı  Bey'in
               oğludur.
                      Azîz  bin  Erdeşîr  el-Esterebâdî'nin    Sivas  târîhi  olan  "Bezm  ü  Rezm"  adlı  eserinde
               "Niksâr'da emâret eden evlâd-ı Tâceddîn" dediği bu Tâceddîn Togan Şâh'ın evlâdıdır. Niksâr'da
               tarafımdan  bulunup  toprak  altından  çıkarılan  mezâr  taşında  "Tâceddîn  Togan  Şâh  Alp  bin
               Savcı" diye okunmakdadır. Hafîdi Emîr Bahâ'eddîn Bey'in el yazısıyla ceddi "Tâceddîn Togan
               Şâh" diye yazılmış olduğu bir kitâbın sonunda görüldü.
                      Şihâbeddîn Ahmed Nüveyrî, Ayasofya Kütüb-hânesi'nde olan "Mesâlikü'l-Ebsâr" adlı
               eserinde diyor ki: "Togancık Bey, Niksâr emîri olup hudûd-ı emâreti şimâlen Kastamonu emîri
               Süleyman Paşa'nın hudûd-ı emâretine kadar imtidâd ederdi. Bilâd-ı Rûm'da nüfûz ve şöhreti
               vardı. Hâtırı sayılır ümerâdan idi".
                      Togan Şâh, Amasya vilâyetini istîlâ ederek Emîr Timurtaş oğlu Şeyh Hasan Bey'in
               nüfûzunu i'âde, Kürt ve Taşan Beyler'i ve Gâzi Çelebi tarafdârlarını firâr ve ihtifâya mecbûr
               etdi. Gâzi Çelebi'yi geldiği Simre Çiftliği'ne gönderdi. Kendisi de Amasya tahtgâhında oturdu.
                      Sivas emîri Eretna Bey, bu hâle karşı ihtiyât ve basîretle hareket ederek bir müddet
               iğmâz-ı ayn etmeye mecbûr oldu. Amasya'dan kendisine ilticâ edenleri taltîf ve himâye ederek
               bunlardan Kürt Bey'e Kayseriyye [29] emâretini verdi. Kendisine mu'ârız olan Samgâr ve Tâc
               Kızıl Oğulları'nı def' etdi.
                      Çünkü Kürt Bey'in dostu olan Babazâde Kutlu Bey'in büyük mahdûmu Alâ'eddîn Alî
               Şâh Eretna Bey'in nezdinde pek mukbil ve makbûl idi. Kürt Bey de Ebû Sa'îd Bahâdır Hân
               ümerâsından  şecî',  müdebbir,  zî-nüfûz  bir  Türkmen'di.  Kayseriyye'de  "Kürtler  Mahallesi"
               bunun ve evlâdının ikâmet etdiği yerlerdi.
                      Eretna Bey, Togan Şâh'dan ve bunun efendisi ve metbû'u olan Timurtaş oğlu Şeyh
               Hasan  Bey'den  korkacak  bir  mevki'de  değildi.  Eretna  Bey'i  en  ziyâde  düşündüren  Mısır
               hükümdârı  Melik  Nâsır  Muhammed  bin  Kalavun'a  karşı  ta'ahhüd  eylediği  hutbe  ve  sikke
               mes'elesiydi. Muhammed bin Kalavun bi-eyyi-hâl kendi nâmına hutbe okutmasını ve sikke
               kesdirmesini şiddetle taleb, bu talebini de kuvve-i askeriyye ile te'yîd ediyordu.
                      Eretna  Bey,  Mısır  hükümdârı  nâmına  hutbe  okutsa,  sikke  kesdirse  sâ'ir  beylerin  ve
               halkın  nazarında  nüfûz  ve  haysiyeti  halel-dâr  olurdu.  Açıkdan  redd  etse  Haleb  vâlîsiyle
               Dulkadir oğlu Karaca Bey'in tecâvüzâtından ürküyordu. Nazarında Karaca Bey'in ehemmiyeti
               yokdu. Lâkin bunu himâye eden Haleb vâlîsinden korkuyordu.
                      Bundan  dolayı  Eretna  Bey,  Togan  Şâh'ın  cür'et-kârâne  hareketine  muvakkaten  ses
               çıkarmadı.  Çünkü  Tokat  emîri  Ulu  Bey'in  de  kendisine  karşı  vaz'iyyeti  şâyân-ı  dikkatdi.
               Bununla beraber bir tarafdan Amasya beylerinden Halifet Gâzi, Gül Bey, Sunkur Oğulları'nı



                                                           701
                                                           403
   399   400   401   402   403   404   405   406   407   408   409