Page 93 - 1-4_2
P. 93
Amasya Tarihi 1-4. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi Cilt: 1
istidlâl olunduğuna göre iki kapısı, dâhiliyyesi, hâriciyyesi, bahçesi, iki hamâmı ve matbahı
vardır. Bunlar umûmen toprak altında kalıp dâhiliyye kısmı yüksek, hevâdâr bir mevki'dedir.
Hâriciyye duvârı ve kapısı duruyor.
Cenûb tarafında olan kapısı gâyet cesîm olup garba nâzır ve önü bayırdır. Etrâfı
muhkem ise de üstü münhedim olmuşdur. Diğer kapısı şarka nâzır olup "Helkis Mahallesi"
önündedir. Bu kapı ufak olup, tünel şeklinde yolu vardır.
Bu sarâyın "İsfendiyâr Sarâyı" nâmıyla mezkûr olduğunu [58] "Cihân-nümâ"da "Kâtip
Çelebi" tasrîh ederek, "Kastamonu hâkimi "Kötürüm Bâyezîd oğlu İsfendiyâr", bu sarâyda
ikâmet eylediğinden "İsfendiyâr Sarâyı" denmişdir." diyor ise de isâbet edemediği anlaşılıyor.
Bâb-ı evvelde görüleceği üzere hâkim-i mûmâ-ileyh "Bâyezîd Bey" tarafından
mahdûmu "İsfendiyâr Bey" sefâretle Amasya hâkimi Şâdgeldi Paşazâde Devâtdâr “Ahmed
Bey” nezdine gelip bir mâh kadar ikâmet eylediği "Bezm ü Rezm"de muharrer ise de bundan
sonra yüz elli seneden ziyâde Osmanlı şehzâdegânına, hâtunlarına, sultânlarına makarr olan bu
sarâyda bu kadarcık ikâmet eden "İsfendiyâr Bey"e nisbet edilmesi biraz müsteb'addır.
Pek çok vesâ'ik-i şer'iyye ve sicillât-ı atîkada mukayyed olduğu üzere 990 târîhlerinden
i'tibâren boş kalan bu sarây-ı âlîde Amasya a'yânından Seydî Alizâde “İsfendiyâr Çelebi” bin
İskender Çelebi bin Hızır Çelebi tûl müddet me'mûren ikâmet ve îfâ-yı nezâret etdiği
münâsebetle "İsfendiyâr Sarâyı" denmesi ağleb-i ihtimâldir.
Bu iç kaleyi ve sarâyı binâ eden kimdir? su'âline cevâben "Charles Texier" diyor ki:
"Bu iç kaleyi "Pont" hükümdârlarından üçüncü "Mihridad" târîh-i mîlâdîden iki buçuk asır
evvel binâ edib Roma cenerallerinden meşhûr "Pompeyus" târîh-i mîlâdîden yarım asır evvel
Amasya'yı zabt ve işgâl eylediği esnâda hedm ve tahrîb ve ba'dehû "Roma Hükûmeti" ta'mîr
etdirmişdir. [59]
"Behcetü't-Tevârîh, el-Aylem ve Câmiü'd-Düvel" târîhlerinin verdiği ma'lûmâta
nazaran "Sultân Mes'ûd-ı Selçûkî" Amasya'yı merkez-i saltanat ittihâz eyledikde 540
hudûdunda bu iç kaleyi ta'mîr ve câmi ve medrese ve hamâm ve sarây binâ ve irtihâline kadar
bu sarâyında ikâmet etmişdir.
Sultân-ı müşârün-ileyhin sarâyı el-yevm "Kurşunlu Mahallesi" ile "Ahî Sa'deddîn
Mahallesi"nin bir kısmından ibâret olan ırmak kenârı olduğu kayden anlaşılmakdadır. Yukarı
Hamâm’ın üst tarafında Yaşar Mehmed Efendi’nin hânesinden i'tibâren garba doğru ırmak
kenârında bulunan rıhtım bu sarâyın temeli olduğu kadîmen mütevâtirdir. Bu sarây-ı âlî, devr-i
Selçûkî'de ma'mûr iken 718 zelzelesinde musâb olmuş ve ba'dehû kudâtdan "Ziyâeddîn Mes'ûd
bin Ahmed" ve ahfâdı tasarrufunda bulunmuşdur.
853'de bir kısmı "Alâ'eddîn Alî el-Mes'ûdî" tarafından mescid-i şerîf ittihâz ve vakf
edilip diğer aksâmı tamâmen bir mahallenin cebhe-i cenûbiyyesini teşkîl etmişdir. El-yevm
Saraczâde "Yaşar Mehmed Efendi"nin veresesi tasarrufunda bulunan hâne, bu sarâyın
hâriciyyesinden ma'dûd olduğunu ve hâriciyye kapısı gâyet mükellef, tâkı musanna' bir hâlde
1271 târîhine kadar mevcûd iken hânelerinin tecdîden ta'mîrinde pederinin hedm eylediğini
merhûm "Yaşar Efendi" beyân etmekde idi. [60]
3- "Bâlus Kalesi": Beyler Sarâyı’nın şark-ı cenûbîsinde el-yevm kışlanın şarkında vâki'
bir mahalde olduğu harâbesinden anlaşılır. Bu kalenin yeri "Gümüşlüzâde Köşkü" demekle de
meşhûr olduğundan orada görülen harâbe kalenin yâhud köşkün enkâzı olduğu pek de ma'lûm
değildir. Her hâlde kayden sâbit olan "Bâlus Kalesi" bu mevki'de idi. Bu kale şimâl boğazına
nâzır olduğundan boğaz muhâfızı olmak üzere telakkî edilmekdedir. Kalenin mevki'i yüksek,
cürmü ufakdır.
4- "Harşene Kalesi": Karîben îzâh edilecekdir.
5- "Zemendû Kalesi": Amasya'nın cihet-i şarkiyyesinde kâ'in "Ziyâre Mahallesi"nin
nâm-ı kadîmi olup, karîben mahallât bahsinde zikr olunacakdır.
6- "Fon Kalesi": "Çakallar"ın cihet-i garbiyyesinde olduğu "Târîh-i Âl-i Dânişmend"in
ta'rîfinden anlaşılır. İbtidâ-yı fetihde "Abdullah Gâzi" tarafından 468'de tahrîb edilmişdir.
80
92