Page 130 - 6-8
P. 130
Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
voyvodası oldu. Hüsn-i idâresinden dolayı [406] yirmi yıl kadar “Nâzır-ı maden” unvânıyla
makâmını muhâfaza etdi. Kendisine “Hacı Nâzır” dendi.
905’de Amasya Darphânesi Emîni olup Şeyhzâde Sultân Ahmed’in kuranâsından oldu.
918’de şehzâdenin vefâtını müteâkib yine Gümüş Madeni Nâzırı ve kazâ voyvodası olup
Artukâbâd’a gönderildi. Orada 919’da vefât etdi.
Sâdık, müstakîm bir kimse idi. Orada câmi, mektep, çeşmeler yaptırdı. Oraya “Hacı
Nâzır Köyü” ve tahfîfen “Hacı Nazır Köyü” ve bundan hafîf olarak da “Hacıköyü” dendi.
Mahdûmları Mehmed, Ali, Hasan Çelebilerdir. Bunlara “Hacı Nâzıroğulları” dendi.
Ahmed Paşa-Dukakinzâde
Menoborludur. Neslen Arnavut olup Menobor şehri dükasının ya’nî beyinin oğludur.
Birâderi ile beraber kaçıp İstanbul’a geldikleri esnâda şeref-i İslâm ile müşerref olup adları
“Ahmed”, “Mahmûd” kondu. Her ikisi de Enderûn-ı hümâyûna alındı. Gâyet güzellerdi.
Birâderi Mahmûd Bey’in irtihâlinde terakkî ederek Mîrâhûr-ı şehriyârî ve buradan 916’da
Yeniçeri ağası oldu. 917’de Şehzâde Sultân Ahmed’in cülûsuna mâni olarak Sultân Selîm’e
hizmet etdiğinden 918’de Sultân-ı müşârün-ileyhin cülûsunda vezîr-i sânî oldu. 920’de sadâret
kâim-makâmı olarak İran harbine gitdi. Erzurum sahrasında yeniçerilerin uygunsuz hareketleri
kendisinden bilindi. Muhârebeden sonra Sultân Selîm Hân’ın maiyyetinde Amasya’ya geldi.
921 senesi muharreminin yirmi sekizinci günü yeniçerilerin Kazasker Ca’fer ve
Muallim-i Sultânî Hilmî Çelebilerle Pîrî Paşa’nın hânelerini yağmaya cesâret etmeleri Sultân
Selîme pek girân geldi.
Esbâbını tahkîk ederek Ahmed Paşa’nın Pîrî Paşa’yı istirkâbından neş’et etdiği
anlaşılmakla 921 senesi saferinin gurresinde yeniçeri kul kethüdâsı Hasan Ağa ile beraber
salben i’dâm edildi.
Ahmed Paşa’nın cesedi, sabahdan akşama kadar sehpada kalıp teaffün edecek bir hâle
geldi. Akşamdan sonra indirilip Aşağı Pirler civârında Kemal Paşa türbesine defnedildi. Âlim,
müdebbir bir vezîr ise de vezâret hırsına mağlup olduğundan başını belâya soktu. Mahdûmu
Mehmed Paşa’dır. Diğeri de Osmân Bey’dir.
Ahmed Bey-Burak Beyzâde
Devâtdâr Ahmed Paşa evlâdından el-Hâc Hasan Bey’in mahdûmu ve Sivas Beylerbeyi
Hüseyin Paşa’nın biraderidir. Meşâhîr-i züamâdan iken ümerâdan olup 922’de Amasya
muhâfızı, ba’dehû mir-livâlıkla devr-i bilâd edib 928’de Alman Harbi’nde vefât etdi. Ümerâdan
bir merd-i asîl idi. [407]
Ahmed Bey-Tâceddîn Paşazâde
Amasyalıdır. “Tâci Bey” demekle meşhûr Tâceddîn İbrâhim Paşa bin Safâ Çelebi bin
Gâzi Mehmed Bey eş-Şeyh Alâeddîn Ali bin İbrâhim eş-Şirvânî mahdûmudur. Pederinin
Kedağra ya’nî Köprü’de yaptırdığı câmi-i şerîfi vakf-ı mütevellîsi ve nâzırı ve ba’dehû Kedağra
Emîri olduğu hâlde yıllarca orada kaldı. 930 sâline doğru vefât etdi. Mahdûmu Ekmel Bey de
ümerâdandır.
Ahmed Çelebi-Şeyh Hamîdoğlu el-Hâc
Amasya’da Selağzı’nın üstünde dere kenârında câmi-i şerîfi olan el-Hâc Hâce Pir
Mehmed Çelebi bin el-Hâc Hâce Süleyman Çelebi bin Mevlânâ Kemâleddîn Ahmed Çelebi bin
eş-Şeyh Hâmîdüddîn Abdülhamîd bin el-Hâc Ahmed Baba bin Mehmed el-Husrev Şâhî
mahdûmudur.
Hâcegân-i Dîvân-ı hümâyundan Yenicelioğlu Mehmed Çelebi kerîmesini tezevvüc edib
pederinin 918’de irtihâline binâen metrûkât-ı cesîmesine vâris olarak meşâhîr-i tüccârdan ve
125
129