Page 397 - 6-8
P. 397
Amasya Tarihi Cilt: 7
Amasya Tarihi 6-8. Cilt Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR
Allâme-i asr olan Amasyalı Kemal Paşazâde Ahmed Şemseddîn Efendi’ye intisâb edib
onun halka-i tedrîsinde iktisâb-ı [440] fazl ü kemâl etdi. 925’de üstâdının Anadolu
kazaskerliğinden azl ve teftişinde Amasya’ya avdet edib tedrîs-i ulûma başladı. Kâsım Bey
Medresesi’ne müderris oldu.
932’de üstâdı Şeyhülislâm olduktan sonra 934’de İstanbul’a gitdi. 935’de Semâniye
medreselerinden biri münhal olup pâye erbâbına imtihân fermânı zuhûr etmişdi. Vâki’ olan
imtihânda “kıyl” mes’elesi tehaddüs etdikte üstâdını tatyîben buna mülâzemet ihsân edildi.
937’de yirmi akçe ile Hasköy’de Mahmûd Paşa ve 940’da yirmi akçe ile Edirne’de
Beylerbeyi Sinan Paşa medreselerine müderris oldu. Ancak kıyl mes’elesinin bâ’isi ve
üstâdının hasmı bulunan Çivizâde Muhyiddîn Mehmed Efendi 944’de kazasker ve 945’de
şeyhülislâm oldukta medreseden azledildi.
949 senesi muharreminde bizzarûre silk-i kudâta girip hayli kasâbât ve bilâd-ı Rûmeliye
kadı olarak teayyün etdi. 977’de yüz otuz akçe ile Dârü’l-mücâhidîn Budin vilâyeti kadısı olup
giderken şehr-i recebde [441] vefât etdi. Yol üzerinde medfûndur. 188
Nev’îzâde Atâyî Efendi “Zeyl-i Şakâyık”da diyor ki: Merhûm-i mezbûr fazîlet-i ilmiyye
ile meşhûr, meyân-ı emsâlinde elif gibi ser-firâz ve meclis-i bahs ve idârede merâhi saffet-
gerden dırâz-ı âlim ü âmil, fâzıl ü kâmil idi. Üstâdının cemî’-i mü’ellefâtını yazıp tashîh ve
tahşiye ve harâ’id ve cerâ’idi i’lak-ı nefîse-i ta’lîkâtla tahliye edib ıslâh ve îzâha ve ferâ’iz
mollasına ta’lîkâtı, ulûm-i riyâziyye ve kelâma müte’allik kelimâtı vardır.
Bâlî Alî Ağa-Müezzinzâde
Köprülüdür. Orta Câmi-i şerîfin müezzinlerinden Mehmed Çelebi adlı bir sâlihin oğludur.
Birâderi Ahmed Paşa ile beraber 1008’de Karayazıcı Abdülhalîm Bey’in dâhil-i cem’iyeti
olarak selâtîn ve vüzerânın istibdâdına karşı kıyâm etdi.
1012’de eşkiyânın tecâvüzâtından nefret ederek devlet tarafdârı olup tenkîl-i eşkiyâya
çalışdı. 1017’de Kuyucu Murâd Paşa’nın mazhar-ı iltifâtı olup sipâhî kethüdâlığı ile dilşâd oldu.
[442]
Durak Ağa’dan sonra bir müddet Köprü voyvadası olup 1032’de Abaza Mehmed
Paşa’nın Amasya’yı istilâsında muhâlefet ederek hayli yararlık gösterdi. Ba’dehû vefât etdi.
Sipâhî meşâhîrinden bir merd şecî idi. Mahdûmu el-Hâc Mehmed Ağa 1058’de vefât etdi.
Bunun mahdûmu vüzerâdan Karakaş Alî Paşa’dır.
Bâlî Alî Çelebi-Molla Bâlî
Amasyalıdır. Fethiye Mahallesi eşrâfından Niyazoğlu Mustafa Ağa’nın mahdûmudur.
Ceddi şâir-i meşhûr Niyâzî Mehmed Çelebi’dir. Evâ’il-i hâlinde talebe-i ulûmdan olup oldukça
tahsîl gördü. Ba’dehû pederinin cizye-dârlığında kâtibi oldu.
1031’de şehir kethüdâsı olup yedi yıl mevki’ini hüsn-i muhâfaza etdi. 1038
muharreminde azledilip 1042 senesi muharreminde sâniyen şehir kethüdâlığına geldiyse de
saferinde ma’zûl oldu. 1044 senesi ramazânında sâlisen şehir kethüdâsı olup altı yıl kadar
devam etdi.
1050 senesi rebîülevvelinde ma’zûl ve 1054 muharreminde râbi’an [443] şehir kethüdâsı
oldu. Ancak sene-i mezbûre zilka’desinde Bağdâdlı oğlu Osmân Ağa’nın nüfûzuna karşı
duramadığından isti’fâ edib çekildi.
1057’de İstanbul’a gidip Amasyalı Sıdkı Mustafa Paşa’ya efendiliğinde intisâb etdi.
1058’de müşârün-ileyhin riyâsetinde kethüdâsı oldu. On yıl kadar Paşa’nın mu’temedi olarak
İstanbul’da kaldı. 1068’de ihtiyârlığı hasebiyle avdet edib 1073’de vefât etdi.
188 Mahdûmu Alî Cevherî Efendi fuzalâdan olub “ed-Dürerü’l-Manzûm” mü’ellifidir.
396