Page 593 - 6-8
P. 593

Amasya Tarihi Cilt: 8
               Amasya Tarihi 6-8. Cilt                                                                    Hüseyin Hüsâmeddîn YASAR

                     Hasan Paşa-Yörgüç Paşazâde
                     Amasyalıdır.  Ümerâdan  Mehmed  Bey  bin  Hasan  Bey  bin  Alî  Bey’in  mahdûmudur.
               Pederinin  irtihâlinde  nâ’il-i  ze’âmet  olup  Rûmeli  muhârebâtında  yararlığı  görüldüğünden
               mükerreren Amasya alaybeyi, ba’dehû mîrlivâ olup sancâkları devr etdi.
                     974’de Sultân Selîm-i Sânî’nin cülûsundan sonra Canik sancâğından Kefe Beylerbeyi
               oldu. 980’de ma’zûlen Amasya’ya gelip 981’de Şehr-i zor Beylerbeyi olduğu hâlde gitdi. 983
               senesi evâ’ilinde vefât etdi. [379] Şecî’, mukdim olup dîvân kâtibi Mehmed Efendi ve hazînedâr
               ve kethüdâsı da Rıdvan Ağa’dır.

                     Hasan Efendi -Me’ânîci
                     Amasyalıdır. Esbak Amasya müftüsü ve Sultâniyye müderris-i meşhûru Şeyhîzâde Abdî
               Çelebi ahfâdından Sultân Bâyezîd câmii vâ’izi Mevlânâ Alî Çelebi bin Muhyiddîn Mehmed
               Çelebi mahdûmudur.
                     Amasya fuzalâsından tahsîl-i ulûm edib Amasya’da ders-i âm olarak Ayâs Ağa medresesi
               müderrisi oldu. Fazl ü irfânı hüsn-i takrîr u beyânı kemâlde olduğundan talebe-i ulûm, halka-i
               tedrîsine akın ederek şâkirdân-ı irfânı fevka’l-âde çoğalıp iştihâr etdi.
                     972  zilka’desinde  Sokullu  Mehmed  Paşa  sadr-ı  a’zam  oldukta  fâzıl-ı  müşârün-ileyhi
               İstanbul’a da’vet edib mahdûmu Han İbrâhim Paşa’ya mu’allim nasb ederek kadrini a’lâ etdi.
               Ancak  meşreb-i  fenâdan  hissedâr  olmağla  menâsıb-ı  dünyeviyyeye  i’tibâr  etmeyip  ba’zı
               vezâ’if-i ilmiyye ile kanâ’at eyledi.
                     On dört yıl kadar sadr-ı müşârün-ileyhin sarâyına mülâzemet [380] ve evlâdını ta’lîme
               hizmet edib hayli nüfûz u hürmet gördü. Müşârün-ileyhin şehâdetinden üç yıl sonra 990 senesi
               hudûdunda dâr-ı na’îme rihlet etdi. Fâzıl, usûl u me’ânîde mâhir, gâyet müttakî, müteşerri’,
               âbid, ulûm-ı Arabiyyede müsellem-i âlem idi.
                     Metn-i miftâhı ihtisâr edib güzel şerh ve tehzîb etdi. Kerîmesini birâderi Hüseyin Efendi’nin
               mahdûmu Mehmed Efendi’ye verdi. Amasya ricâlinden hayli zevâtın bâdî-i ikbâli olmuştu. Sokullu
               Mehmed Paşa nezdinde nâfizü’l-kelim idi.

                     Hasan Efendi-Havzalızâde es-Seyyid
                     Amasyalıdır. Sultân Selîm’in Çaldıran galebesini müte’âkib Îrân’dan Amasya’ya gelen
               es-Seyyid Muhyiddîn Mehmed Havzevî mahdûmu ve es-Seyyid Haydar Çelebi’nin birâderidir.
               “Pederi Havzalı Seyyid Muhyiddîn Çelebi” demekle meşhûr bir nakîb idi.
                     Amasya’da tevellüd ve tahsîl-i ma’ârif edib Amasya vâlîsi Şehzâde Sultân Mustafa’nın
               zamânında  mukâta’ât  emîni,  ba’dehû  Amasya  sancâğı  muhassılı  oldu.  Bir  müddet  [381]
               Amasya dârb-hânesi emîni, ba’dehû Hüseyin Ağa vakfı mütevellîsi olduğu hâlde 990 senesi
               şevvâlide vefât etdi. Kâtib, ehl-i ma’ârif, muhâsib idi. Mahdûmu Şerîf Mehmed Paşa’dır.

                     Hasan Efendi-Sa’dî Çelebizâde
                     Amasyalıdır. Kibâr-ı kudâttan Ahîzâde Sa’dî Çelebi bin Sinan Çelebi mahdûmudur. “Mevlânâ
               İzzeddîn Hasan Çelebi” demekle meşhûr olup Amasya’da fuzalâdan tahsîl-i ulûm ederek ders-i âm
               ve müderris-i be-nâm oldu.
                     Ammizâdesi  Mehmed  Efendi’nin  979  ramazânında  sadr-ı  Anadolu  olduğu  esnâda
               Hüseyin  Ağa  müderrisliğinden  Tokat  kâdısı  olarak  silk-i  kudâta  girdi.  Ba’dehû,  Ankara,
               Kayseriyye kazâlarına nâ’il olup 991 hudûdunda vefât etdi. Kibâr-ı kudât ü ulemâdan bir zât-ı
               sütûde-simât idi. Mahdûmu Sa’dî Çelebi mevâlidendir.

                     Hasan Bey-Kaya Paşazâde
                     Amasyalıdır. Torumtay Gâzi ahfâd-ı kirâmından ve Kaya Paşa evlâdından Dursun Bey
               bin Mehmed Çelebi’nin mahdûmudur. Kibâr-ı züamâdan olup Kafkas muhârebâtında  [382]
               mîrlivâ oldu. 1000 târîhinden sonra vefât etdi. Mahdûmu Dursun Bey birâderi Mehmed Bey’dir.



                                                           587
                                                           592
   588   589   590   591   592   593   594   595   596   597   598